Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Bilinmezliğe yürüyorum, yürümüyorum aslında yürütülüyorum, dünümle başlayan tarih çizgimin ulaşabildiğim noktasına kadar yürüyorum, hisler ve duygularımın yoğunla savaştığı an'lardan geçiyor ömrüm. Karşımdaki denizin durgunluğu üstüme ağır bir yük yüklüyor, onun coşkunluğu ızdırabımdır. Sensiz ve sessizliğin seyrine daldım, ağırlaşmış kirpiklerim önümü görmekte yorgun, sigaramın nikotini içime girmekten aciz. Zaaflarla dolu bir dünyanın girdabında dolanıyorum, nefessiz yürütülüyorum yaşamın köhne kuytu kıyılarında, Ruhum, yaşlanmış, bitkin ve aciz ağır adımların peşine takılmış, maviyle biter adımlarım, gökyüzü mavi, dönüp bakmak istemiyorum çığlığımın kokusu ağır, tarihimin tozlu sayfalarını silmek istememiştim, elim kaydı, sayfalardaki tozun kokusu güzeldi, orda olmak güzeldi, orda olmayan yitik bir şevkâtin ağına takıldım şimdi... uzun süre denizde bekletilmiş hüzünlü bir yüzle... Dur! Sakın kapanma yaşlı kirpiklerim, nefessiz bırakırsan boğulurum... yüzüm yok artık, bunca yıl nerelerdeydin ey tatlı hüznüm, içimdeki boş olan tünel sendin demek ki, meğer seni bir fabrika gibi kapatmışım ve artık üretemiyordun, varlığından bi haberdim ve ama'ydım, uzağındaki ışıklarda loştu, sevimliydi, şekilden şekle bürünüyordu, cazipliği labirent gibiydi, hep tebessüm vardı yüzünde, yollarımın güzergahı ona gidiyordu, patikalar ağırlaştırıyordu bedenimi, oysaki denizin coşkunluğu gibiydim her kayaya çarptığımda iz bırakırdım, bende oluşan yarayı hissetmezdim, omurgasızdım. Yosunları umursamazdım, yüzleşince parçalardım, dağılan yosun parçalarının ağına takıldım şimdi. geçmişte ağlamadığıma, yanar şimdi yüreğim, geçmişe yanmadığına... Çıkış yol ararken seni buldum güzergahı patika olan tünel, meğerse sendeymiş asıl ben...ne olur beni ben'le yüzleştir, aramızda merhamettin zerresi olmasın, koy aramıza yalan makinasını, acının kokusunu hissettiğinde çalsın, arayışı, her titrek bedende çalsın, her hücrenin ürpertisinde çalsın, ses tonlarımız değişinde, rüzgar bile aramıza girerken çalsın ama korku ve ümit kapılarını aralayan yorgun kirpiklerim, boynunu büktüğünde kapanmasına müsaade etme...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mahmut, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |