Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Evet, bir evi vardı. Kulübeden bozma, içinde kendisiyle baş başa kaldığı, hayalleriyle dertleştiği, yalnızlığını ağırladığı. Bir de cebinde olmayan beş kuruş parası… Üstüne bir de çay demledi mi değmeyin keyfine. Yalnızlığıyla demini alırdı ıssızlığı, yaraları acırdı yüreğinin en derininde. Ve bir yudum daha alırdı çayından, derdiyle keyiflenir, umutlarıyla ağlardı… Hayat ona güzel yanını nasip etmemişti maalesef. Bir sokak çöplüğünde açmıştı gözlerini. Donmaya yüz tutmuş bedenini son anda fark etmişti, çöpleri toplamaya gelen çöp adamları... Sonrası kimsesizler yurdunun sevgiden yoksun soğuk duvarları… Kimileri için umut kimileri için hüzün… Şanslıları vardı elbette… Güzel ve sevimli olanları… Evlat edinmeye gelenler sergiden karpuz seçer gibi bakardı onlara… Yaşça küçük ve sevimli olanları tercih ederlerdi. Bakmazlardı çirkin saydıkları çocukların yüreğinin içine… İçlerinde yeşeren umutları hoyratça koparıp atar sevmemeyi öğretirlerdi kanadı kırık yüreklere… Çirkindi… Hani şu nadide şanslı çocuklardan olamayacak kadar çirkin… Zamanında güzel bir yüreği vardı ama zaman o yüreği de soldurdu… Artık çirkindi yüreği de kendine göre… Çok olmuştu öğreneli yürek güzelliğinin tek başına bir işe yaramadığını. İyi yürek ve çirkin yüzün çok fazla dost kalamayacağına kanaat getirmişti. On beş yaşına geldiğinde kaçmıştı kimsesizler yurdundan… Zaten kaçmamış olsaydı da çok zamanı kalmamıştı. On sekizinde koyacaklardı kapının önüne “ Sen adam oldun. Başının çaresine bak.” diye. Adam olmaya üç kala tanışmıştı sokaklarla… Önce bakkaldan ekmek çalmıştı karnını doyurabilmek için. Sonrası gelmişti peş peşe… Sokak çocuğuydu o… Kimsesizler yurdunda kaldığında bile vebalıymış gibi bakardı çevre sakinleri… Zaten suçluydu… Babası terk ettiği için, annesi onu istemediği için suçluydu… Sevgiye açtı yüreği, fakat hep sevgisizdi göz göze geldiği ifadeler… Kaderini kendi çizmemişti… Kendine sunulan kaderdi hayatı. Kendinden korkan kalabalığın içinde yaşıyordu yalnızlığını… Nefretler büyütüyordu içinde… Nerede annesinin elinden tutmuş yürüyen bir çocuk görse küfrediyordu hayata… Ve lanet ediyordu annesine… Bir o kadar da özlüyordu onu. Acaba şefkatli miydi onun annesinin de elleri… Ellerine baktı; kirliydi elleri. Hayır her zamanki kir değildi bu… Bir cinayet kirletmişti ellerini…Tek amacı günü kurtarmaktı. Bulabildiği üç beş kuruşla karnını doyurmak… Nerden bilebilirdi ki böyle olacağını. Şayet zorluk çıkarmasaydı bir ekmek parası yetecekti. Ama olmadı işte. Bilemedi ittiğinde düşeceğini ve kafasını yere çarpacağını… Delirmek üzereydi… Ağladı ağladı ağladı… Gün gecenin koynuna değene değin ağladı… Günün ilk ışıkları süzülürken sokaklara sızıp kaldı köşe başında… İşe gitmek için oradan geçmekte olan birkaç kişi iğrenerek baktı yüzüne… İçindeki insanı onlar da göremedi herkes gibi… Annesinin perdelerini açtığı hayat sahnesinde alnına yazılanı oynamıştı… Doğaçlayamamıştı hayatı, günün getirdiklerini tüketmiş, her geçen gün hayatının finaline doğru yürümüştü. Bundan sonrası da dünlerinden farksız olacaktı. İki polis gelip yakasından tutacak ve yine aynı dört duvar saracaktı etrafını… Yine istemediği bir filmin başkahramanı olacaktı. Ve gözler yine kah ürkerek kah tiksinerek bakacaktı… Gözlerindeki umudun, insanın kimse farkına varamayacaktı… Sokak adamıydı ve hep öyle kalacaktı…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hatice Karakaya Zeytün, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |