"Kirazlar ve dutların tadını çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe |
|
||||||||||
|
Binlerce küçük baş hayvanın gezdiği bayırlar boş kaldı. Şimdi tarlalar hüzünlü, çeltik tarlaları ağlıyor. Ben şimdi yaşları 20'nin altında olan ve nüfus kağıtlarında Alan köylerinden birinin adı yazan gençlerin kolundan tutup, çocukluğumun Alan düğünlerine götürmek istiyorum. "Yıllardan sanırım 1975 idi. Dokuz yaşımdaydım. Şuan kimin olduğunu tam hatırlayamıyorum ama Alan'a düğüne gidiyordum. Çeltikdere'den yürüyerek Alan'a vardık. Alanhimmetler babamın köyüydü. Dereli Koca Abdullah'ın (Goca Apla) kızı Safinaz'a aşık olmadan önceki köyü. Adını "Kürt Musa" diye her yere duyurduğu, çayırlarında güreşler tuttuğu köyü. Alan'daki halamlar beni çok severdi. En büyüğü Makbule halam, daha küçüğü Aşa halam (Ayşe) ve onların çocukları akrabalarımız. Hatta okul tatillerinde birkaç gün halamların yanında kalırdım. Şöyle dört davullu, dört köçekli bir Alan düğünü oldu mu babam beni birkaç gün önceden halamlara yollardı. Çocukluğumun Alan düğünlerindeki sevgi, saygı ve dayanışmayı bir daha başka bir yerde hiç göremedim. Alanlılar düğünlerde biraz deli dolu olurlardı. Başta Himmetler olmak üzere bölge köylerin kendilerine göre adetleri vardı. Oyunları bile farklıydı. Hele Oğlan Kınası Gecesi oldu mu yer yerinden oynardı. Köyün tam ortasına büyük bir ateş (ataş) yakılır, bu eğlenceye gelenler kalabalığı tabancalarıyla selamlardı. Tak tak tak tak sesleri dağları taşları inletir, insanlarla birlikte bütün mahlûkat bir hafta boyunca düğün yapardı. Biz tabancalardan sağa sola sıçrayan boş kovanları toplar, duvak günü "kimin daha çok boş kovanı" var diye yarışırdık. Düğünlerde herkes toplumda o güne kadar edindiği yer kadar değer görürdü. Köklü sülâlerden gelenlere saygı gösterilir. Herkes nerede ne konuşacağını bilir. Düğün evinden yayılan sevgi ve hoşgörü bütün köyü kaplardı. Çocuklar biraz mız mız edince, "Oğlum bugün düğün" diye uyarılırdı. Bir de belalılar vardı. Ama onlara kimse ilişmezdi. Düğüne gelenler sadece düğün sahibinin değil, bütün köyün misafiri olurdu. Bütün Alanlılar düğün sahibi için bir haftalığına nerdeyse işi gücü bırakırdı. Kusursuz bir düğün sonrası, Derelilerin, Depeli Ardılıların, yada Gırbızlıların, "Adamlara helal olsun" diyeceğini herkes bilirdi. Yersiz bir davranıştan bütün Alan köylerinin zarar göreceği de bilinir ve deli dolular frenlenirdi. Kış düğünlerinde hiç bir misafir dışarda kalmasın diye köyün bütün evlerinde misafir odaları açılır, sobalar yakılırdı. Karnın aç mı tok mu diye sorulmadan sofralar kurulurdu. Alan düğünlerinde aradan geçen 27 yıla rağmen unutamadığım bir güzellik de Himmetler çevresinde olan köylerdeki insanların birbiriyle kaynaşmasıydı. Aşşa Köylüler, Balı Köylüler, Kuçuk Köylüler düğünlerinde dışarıya karşı "Alan Köyleri" imajı verirdi. Yaşlılara hürmet gösterilir, gençlerin sırtı sıvazlanır, çocukların başı okşanırdı. Alan Düğünleri beni o kadar etkilemişti ki, 7-8 yaşındaki çocuk halimle, "Allah’ım Alanlılar bizim köyden bir kız alsa da bir düğün görsek" diye dua ederdim. Sanırım benim bu dualarım sayesinde Dere'den Alan köylerine, Alan'dan Dere'ye epeyce gelin ablamız geldi-gitti. Geçen yaz yine bu mekanları gezdim. Attığım her adımda karşıma davullarıyla harman yerinde allı pullu köçeklerini kovalayan davulcular çıktı. Hamdi'nin Kürt Dayı'nın, "Derelile cümleten hoş geldiniz" sesi kulaklarımda yankılandı. Ve mahşeri kalabalıkta yerinde duramayan ata bindirilmeye çalışılan al duvaklı gelinler gözümün önünden geçti. Gezmekten biraz yorulup, Alanhimmetler harman yerinde bir taşın üzerine çömeldim. Kulağıma şu ses geldi: ""Hayrola Dere bebe. Bir şey mi kaybettin?" Sessizce cevap verdim. "Evet... Hem de çok şeyimi."
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Seyfi Alp, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |