"Anka kuşu gibi yalnızlığı adet edin! Öyle hareket et ki, adın daima dillerde dolaşsın ama seni görmek olanaksız olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
O da "Evet"diye cevap verdi.Biraz daha yaklaşınca gördüm ki, sürü peşinde yaşından çok büyük işler yapmak zorunda kalan bir çocuk yüzü bana bakıyordu. Çileli, yalnız...O günlerde bizim köylerdeki çocukların kaderiydi bu.. Küçük yaşta koyun gütmek, sürü peşinde olmak ya da tarlada çalışmak zorundaydık. Ziya ile ilkokulu birden beşe kadar beraber okumuştuk. Daha tırmanmamız gereken yol vardı.Sayadan biraz ayrıldıktan sonra babam, "Sami bu dedi. Küçük çoban. Beni sever. Terbiyeli. Yayladan benim çobanlık arkadaşım."--12 sene sonra... Yıl 1993. Aylardan Ekim..Aynı yılın Mayıs ayında Almanya'da Solingen'i bir gazeteci olarak yaşadım.Beş Türk'ün yanarak can verdiği faciayı önü ve arkası ile bir ay boyunca izledim. Beynim ve ruhum daha mesleğimin başında olmama rağmen yorgun düştü. Psikolojim bozuldu.Almanya'da ırkçı olaylar giderek tırmanıyordu. Alman hükümetinin de biraz serbest bırakması ile Türkiye düşmanı güçlerin gösterileri de artmıştı.Bugünkü gibi digital fotoğraf yoktu. Fotoğrafları banyo etmeyi de bilmeliydi. Resimleri internet ile geçmek de bilinmiyordu. Fotolar mutlaka haber merkezine ulaştırılmalıydı.1993 yılının Ekim ayının sonunda Frankfurt'tan sabah erken saatlerde yola çıktım. O günlerde Almanya'nın başkenti olan Bonn'da Türkiye düşmanlarının organize ettiği geniş kapsamlı bir yürüyüş ve miting vardı. Mesleğimin üçüncü yılında Berlin Duvarı'nın yıkılması sonrası oluşan kargaşa ve hareketlilik döneminde sokak olaylarına alışmıştım. Frankfurt'tan sabah erken saatlerde gazetenin arabasıyla çıktım. Frankfurt'tan Köln istikametine giderken Bad Camberg'de mola verdim. Kahve içmeli, biraz daha açılmalıydım. Yoğun geçen haber trafiği nedeniyle akşamdan arabama aldığım gazeteyi okuyamamıştım.Otoban üzerindeki benzinciden kahve aldım. Arabama geldim. Gazetenin birinci sayfasını açtım. O da ne?...Sayfanın alt bölümünde. Şimdiye kadar hiç bir gazetede fotoğrafı yayınlanmamış bizim köyün resmi vardı. Kalabalık bir insan grubu.. Omuzlar üzerinde bayrağa sarılı bir tabut.Musalla taşı. Niyazi dayının evi... Camimizin önündeki dut ağaçları hep tanıdık idi. Cenaze namazında ilk safa duranlardan da tanıdıklarım vardı. Ve haber başlığı da şuydu: "Şehit Sami Akbıyık'ın cenazesi köyünde toprağa verildi."Haberin spotunda ise: "Üzümlü karakolu baskınında şehit düşen Jandarma Er Sami Akbıyık Bolu'nun Seben İlçesi'ne bağlı Çeltikdere Köyü'nde toprağa verildi."Frankfurt-Köln otobanında...Bad Camberg benzin istasyonunda...Ve muhabirliğini yaptığım gazetenin birinci sayfasında Sami'nin şehit olduğunu okudum..Askere gidinceye kadar Karageriş'teki sayasından fazla dışarıya çıkmayan...İnsanlardan çok keçi ve oğlaklarla haşır neşir olan Sami şehit olmuştu.Babamla Karageriş'e oduna gittiğimiz Temmuz gününün sabahı beynimde canlandı..Bizi görünce salmaya başlayan çoban köpeklerini susturuşu...Babama dönüp, "Musa dayı.. Senin okuyan oğlun bu mu?"deyişi..Her tatilde köy mezarlığına gidip dertleşiyoruz..Köy mezarlığında yatanlardan sadece onun başında bayrak dalgalanıyor..20 yaşında kara toprağa şehit olarak girmek de ona nasip oldu...Karageriş Dağı'nın küçük çobanı Üzümlü Karakolu'ndan sonra köy mezarlığına gelebildi. Kimbilir kimlere hangi çoban hikayelerini anlatıyor..Ya da dinliyor...Annesinden doğduğunda memesini bulamayan oğlaklardan hangisine yaptığı iyiliklerin şimdi karşılığını görüyor?...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Seyfi Alp, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |