..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir şey insan kadar yükselemez ve alçalamaz. -Hölderlin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Yaşam > Poyraz Vurgun




23 Haziran 2009
Aydınlanmayı Seçmelisin  
Poyraz Vurgun

:AFCH:




‘Aydınlanma’ olgusunun her düşünce akımı, felsefe, din ve ideoloji için ayrı bir anlam taşıdığının farkında olmalısın.. Hitler için aydınlanmış birey saf kan Alman olmaktı. Materyalist felsefe içinse dialektik materya- list yöntemle düşünen, kendini topluma, yani sürüye kurban eden bireydir. Komünizmde devlet adeta tanrısallaştırılıp bireylerin üzerinde her şeyi belirleyen mekanizma halini alıyor. Bununla birlikte Liberalizm olan serbest piyasa anlayışı sürüyü bir grup kurda teslim etmek, yani bir toplumsal sınıfın bütün toplum katmanları üzerinde hakimiyeti olurken, bu sınıfın aydınlanma anlayışının tele vole yaşam tarzı olduğunu görüyoruz. İslam’da aydınlanmış birey tanrıya kul olmayı seçmiş olan, Hristiyanlık’ da ise kendini İsa’ya, onun yoluna ve kiliseye adamış birey oluyor.. Görüldüğü gibi her ideoloji, din, felsefe için aydınlanma anlayışı o grubun inançları doğrultusunda bir görünüm sergiliyor.. Görünen o ki, hepsinde de birey kendinden uzaklaştırılıp, kendi dışında bir şeye, sisteme, devlete, dine, felsefeye vb bağımlı kılınmakta. Bizim bahsettiğimiz ruhsal aydınlanma bu değil. Yukarda bahsedilenin dışında, Ruhsallık adı altında verilen eğitimlere, Reiki, Deeksa, meditasyon, vb her türlü yöntem ve uygulamalara bireyleri bağımlı hale getiren uygulamaların ve bunu yapanların da aydınlanma ile bir alakaları yoktur. Bunlar olsa-olsa, bir bireyin iş yerinde, sosyal yaşamında iletişim ini kuvvetlendirmek, sağlık ve ilişki sorunlarını bir ölçüde çözmek amacıyla giriştiği arayışında kişisel gelişim araçları olabilir.

Yukarda sayılan yöntemlerden birine bağımlı hale geldiğinizi nasıl anlarsınız? Çok kolay. Eğer aldığınız onca eğitim, sertifika, enerji ve yaptığınız bunca meditasyonla şu anda yaşamınızın üç alanında ( para-ilişki-sağlık) tıkanmışsanız, bu yöntemler bunları aşmada bir işinize yaramıyorsa bingo, SİZ BAĞIMLISINIZ! Siz ölü, içinde yaşam olmayan kitapsal bilgiye BAĞIMLI HALE GELMİŞ, çok şey biliyor ama yaşamda boşa pedal çeviriyorsunuz..

Nasıl, tanıdık geliyor mu? Birleşik Konsey son mesajlarından birinde “sizi dışarıya bağımlı halde tutan bütün bağımlılıkların fişlerini bir-bir çekin” diye özgün bir bilgi vermişti. Şu da varki, siz o fişleri çektik çe dışarısı daha fazla bağımlılık yaratmak için üzerinize gelecektir. Adım-adım, her gün biraz daha ilerleyerek dışa bağımlılığı sıfır noktasına getirebilirsiniz. En derin bağımlılık yaratan olgu dindir. Din öyle sinsi bir bağımlılık merkezidir ki, İsa ile, Musa ile, kimi zaman ise Mevlana, Yunus, şiir, ve dua ile gelir… Kimi zamanda bilindiği gibi cennet-cehennem ve tanrı korkusuyla… Kolay olmayacak ama önce o fişi çekmelisiniz.. Kitaplar, eğitimler… Eğitmenler…Çok işe yararlar, sen onları kullandığın sürece. Aksi taktirde onlar seni kullanırlar. Aydınlanmayı seçiyorsan hiç bir kitap, eğitim, eğitmen ya da guruya kendini teslim etmeyeceksin. Şimdiye kadar bunu yaptığın için acı çekiyorsun. İçindeki tanrıdan uzaklaştın. Kendini lanetlenmiş sayabilirsin; çünkü sen içindeki tanrıyı yok saydın. Bu lanetten ancak içindeki tanrıya tekrar dönerek kurtulabilirsin.

Başkasının değil kendi gönlüne; başkası için değil kendin için öyle bir yerleş ki, hiç bir şey seni oradan ayıramasın. Bunu yaptığında bilgi sana akar. Soruların cevaplanır, her gün biraz daha ışırsın.. Ancak ondan sonra anlayabilirsin BİRLİK neymiş, önce değil…… Her şeyin kaynağı olan sen bütüne bağlanmış olarak kendinden beslenir, kendinden yaratırsın. Orada bütün yalanlar ve illüzyonların yanar. Orada özden olmayan her şey ebediyete kadar yok olur.. Artık senin ne hacca gitmeye, ne de peygamber peşinde gezmeye ihtiyacın kalmamıştır.

Şimdi gönülde sen hac olursun. Işığın öyle uzaklara gider ki, her şey ve herkes sana gelir. Sen aydınlandığında dünyanın başka yerlerinde hiç tanımadığın birileri Buda olmak yolun da senden feyiz alarak şükranla gülümseyecek, kendi içlerindeki tanrısallığın önünde saygı yla eğileceklerdir. Bir aydınlanmışın hizmeti de ancak bu olabilir: bir başkasının da kendi içindeki tanrısallığı görmesi konusunda kendi deneyimine dayanan aydınlatıcı bilgi ile yol göstermek.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bırakma Umudu [Öykü]
Bahar Gibi Geliyorsun [Öykü]


Poyraz Vurgun kimdir?

Poyraz Vurgun 1965 Ankara doğumludur. Ailesinin 1978 yılında Hollanda’ya yerleşmesi sonucu on iki yaşından son iki yıla kadar yurtdışında yaşamak zorunda kaldı. Teknik Lise’yi bırakıp gazetecilik eğitimi yaptı. Amsterdam ve daha sonra Paris’te çeşitli gazetelerde çalıştı. Hep ilgi duyduğu kişisel-ruhsal gelişim, enerjiler ve metafizik alanına çekildiği 2001’in başlarıyla birlikte yepyeni bir yaşama atıldı. NLP, REİKİ, Hipnoterapi, ve çok çeşitli zihin terapileri eğitimleri almış olup, halen terapist olarak çalışmaktadır. Daha sonrasında bir trafik kazası sonucu yaşadığı ölüm deneyimi ile birlikte Birleşik Konsey’in mesajlarına kanallık yapmaya başladı. Bu mesajlar sonucu aldığı bilgilerle Kristal Enerji uyumlaması, Kristalleşme workshopu yanında bireysel terapiler yarattı. Halen başta Türkiye olmak üzere, Amsterdam ve Paris’te çalışmalarını sürdürmektedir. Poyraz Vurgun evli ve iki çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Kemal Tahir


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Poyraz Vurgun, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.