Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine... |
|
||||||||||
|
merhaba arkadaşlar uzun zamandır birşey yazmıyordum. kendimi karanlığa hapsetmiş gibiydim ki hala o hapisten kurtulmuş değilim ya... kısaca bir özet geçeyim: şuan lise son yani 4. sınıftayım öss'ye hazırlanıyorum aslında hazırlanıyorum denilmez benimkine.herkes vızır vızır test çözüp kitap okurken ben penceremin kenarında durmuş gündüzden geceyi, geceden gündüzü izliyorum. o kadar yorulmuşum ki dışarı çıkıp temiz hava almayı bile kendime haram görüyorum. kendime bir gelecek hazırlamak için uğraşmıyorum bile.şansıma güveniyorum belkide.umarım şanşlı olurum... hayat yaşanılması güç fakat yaşanılması mecbur birşey ama ney? bunu bende bilmiyorum hayatın tam olarak anlamını bilmiyorum. ya sevgi ! insan sevince kendinden geçiyor gözü kimseyi görmüyor.ne yaptığını bilmiyor. ama ne olursa olsun mutlu oluyor bende mutluydum bir zamanlar ... severken. hala seviyorum ama bir zamanlar karşılık gördüğüm aşkımı şimdi tek taraflı yaşıyorum sizce bu ne kadar adil? bir insanı kendinizde çok seviyorsunuz,değer veriyorsunuz,onun bir damla göz yaşı uğruna dünyayı yakmayı göze alıyorsunuz,o canınızdan bir can oluyor... ama günün birinde çekip gidiyor. kendince haklı ama size bahane gelen sebeplerden dolayı ve bir anda kararıyor hayatınız... günlerce ağlıyorsunuz,hep anılarınızı taze tutmak istiyorsunuz... bazen hiç uyumuyorsunuz..bekliyorsunuz... iki insan arasındaki en önemli değer ne saygıdır ne sevgi en önemli değer güven'dir... güven herşeyin temelidir.o olmayınca ne arkadaşlık ne aşk ne iş olur hayatın kuralıdır denilebilir. yıkılan gururlar, gözden düşmeler, düşünceler, bide hayaller en güzeli de hayallerdir.. insanın yaşama tutunmak için kurduğu, kendini iyi hissettiği hayallerdir. hayal kurmak bedava değil mi? hem karanlık dünyada yaşa hemde toz pembe hayal kurmak için uğraş. söylediklerimden hangisi adil bu yaşamda ya da adil olmayanlar ne? niye susuyor insanlar, neden bir kapıları açılırken diğeri kapanıyor, kiminin yüreği yanarak gözünden yaşlar dökülürken kimi neden sevinçten ağlıyor? sorulması ve cevaplanması gereken o kadar çok soru varki aklımda .. akıllarda... ses ... bazen bir ses yaşama bağlar insanı, bazen bir gülüş, bazen bir dokunuş umutlandırır, bazen hayat mavi'dir bazen yeşil... söyleyeceklerimi bir türlü toplayamıyorum içim o kadar dolu ki, acım o kadar büyük ki.. insalar birbirlerini sevsinler, kimse kimseyi üzmesin,yıpratmasın, güvensin herkes kendine ve karşısındakine, kimi adım atarken düşünsün, kimi attığı adımın sorumluluğunu taşıyacak kadar cesaretli olsun. hayat ne kadar acımasız, soğuk, hüzünlü olsada herkes dik durabilsin.. geç olmadan farkına varılsın bazı şeylerin... Bazı insanlar kaderlerini kendileri yazar , bazıları ise yazılan kaderi yaşar... ama ortak bir nokta var ki : her iki kader de umut etmeyi bilir güçlü olmak için iki elin yukarıda olması gerektiğini bilir..... mutlu olmamız dileğiyle.................................
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mine UÇAR, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |