Her gün yeniden doğmalı. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
çıkardım ruhumu, silkeledim kocaman elleriyle bana sahip olmaya çalışan ne kadar süslersem süsleyeyim çok çirkin bir duygu yalnızlık ayak izleri hala sıcak çok olmadı geçip gideli herşey okunduğu gibi yazılsa keşke hayallerimin üzerine karanfiller atmış mumlar yakıp matemini tutuyordum her hüzün arifesi bir cenaze töreni sükût-u ses makamında yükselen ilahiler tırmalarken kulakları siz düştünüz canımın orta yerine gözlerimde dolan hüznü siliyordunuz gölgemin yanına serilivermişti ya gölgeniz sırf bunun için sevebilirdim sizi bayım daha ne kadar muhafaza edebilirdim aklımın tavan arasına sakladığım gerçekleri umutsuzluğun kıyısına bağdaş kurup oturmuş gün be gün uzayıp çoğalan soru işaretlerimi kesip atacak bir ustura dileniyordum bilincimin altında ezilen düşüncelerin kalabalığında bir adım atacak kadar düş yoktu gece kimden peydahlamıştı onca yıldızı ayın karanlık yüzü örterken bu günahı bir sırra bekçilik yapıyordu sessizlik siz aşktan bahsediyordunuz, umuttan şarkıları maviye boyamaktan ölü toprağı soğukluğundaki bakışlarımı ısıtmıştı ya sözleriniz sırf bunun için sevebilirdim sizi bayım aklıma takılıp kalp odacıklarıma düşmüş müstehcen korkularıma vurduğum kilitleri açtım gökyüzü pürüzlü ve çirkindi günden güne ve yoktu hiçbir krem yaşlılığını geciktirecek ya da kendine saklıyor olmalıydı Tanrı sokağa çıkma yasağı koymuştum nefesime bedenim tahliyesini istiyorken ruhumun şiddetli geçimsizlik yaşadığım benliğimi yerin yedi kat dibine sürmüştüm içimden hiç konuşmayıp küstürdüğüm çiçeklere takılıyordu bazen gözlerim oysa gözyaşlarımla sulayıp can verebilirdim yeniden tırnaklarımı geçirip yırttığım hayalleri dikmekten bahsediyordunuz siz yalanlarla da olsa yapıştırmıştınız ya kırılan umudumu sırf bunun için sevebilirdim sizi bayım mutsuzluk her yanıma bulaşmış rutubet kokuyordu hislerim her köşe başında bir züppe öldürdü inadına sevişip doğurduğum umutları her hali görmüştüm kalmadı başka hal görecek halim yaşamak kolaydı ölmeyi başarmak zor bir acıyı ancak bir başka acı unutturabiliyordu ve bir kaç kez ölmeden hayat değildi yaşanan ayın etrafında el ele tutuşmuş şarkı söyleyen yıldızları gösteriyordunuz siz oysa benim için yıldızlar bir günahın çocuklarıydı masallara inanmazdım vakt-i zamanında yenmişti elmalardan biri gökten düşecek üç elmayı beklerken beraber ölelim demiştiniz ya sırf bunun için sevebilirdim sizi bayım yazılmayı beklemekten küf tutmuştu bu şiir söylemek istediklerim aslında bunlar değildi korktum; düşerseniz zamansızlığımdan kırılırdı sevinciniz, umudunuz incinir yazmayacağım ama olur da yazarsam bir gün bilin ki sırf bunun için sevebilirdim sizi bayım söylemek istediklerim hiç söyleyemediklerim... Dilek Akın Sayıklamalar / İmgesel kayboluşlar
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Dilek Akın, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |