Böylece,beş yıl İlk.Okl.dönemimi Balya'da bitirmek üzereydim ki.
Babaannemin Balıkesir'e gitme isteği ve beni,kısa bir süre,(Okul dönemi bitmek üzereydi) yakın bir komşusuna bırakma düşüncesi ve bunu yapması,beni şaşırttı ve üzdü.
Babam Balıkesir'de idi.Yalnızdı,iki küçük çocukla beraber.
Çünkü ikinci eşinden de boşanmak üzereydi.
Üvey annem,Almanya'ya gitmişti,orada çalışmak üzere.
Dört kardeşim vardı ondan.
Kendi anne baba bir biz iki kardeştik.Benden bir yaş küçük olan erkek kardeşim,Mesut.
Analığımdan olan,diğer iki kardeşim de kendisinin yanında Almanya'da idiler.Büyücek olan o ikisini götürmüştü yanında.Kısa bir süre sonra ,o iki kardeşim de orada çalışmaya başlamışlardı.Büyük olan kizdı,adı Mualla,erkek olan Ferruh.Ablasından bir yaş küçüktü.
Oraya gittiklerinde sanırım,Muallanın yaşı on olmalıydı.Ferruh da dokuz yaşında.
Babama kalan çocukların yaşı ise,küçük Hasan Paşa üç yaşındaydı.Ayşe ise yedi yaşlarında olmalıydı.
Üstelik Ayşe hasta idi,yatalaktı.
Bebekliğinde yakalandığı çocuk felci hastalığı onu yatağa bağlamıştı.
Yemesi içmesi ve her türlü ihtiyacını görebilmesi için mutlaka birine ihtiyacı vardı.
Babaannemin acilen babamın yanına gitmek istemesinin sebebi babam ve bu çocukların derhal bakıma ihtiyacı olduğu durumundandı.Gitmesi mecburi idi,haklı idi.
Ben de haklıydım kendimce,yaşımca.İçten ilk kez kırılmıştım kendisine.Zaman hemen bu haklılığımı farkettirecekti bana.
Bir de,benim dedem ve anneannem varken,niçin beni komşuya bırakıyordu ki?Herhalde kabul etmeyeceklerini düşündüğü içindi.Bunu da Allah bilir.
Babam ve annem ben bir buçuk yaşımda iken resmen ayrılmışlardı.(Onların ayrılmalarını sebebi de benmişim.bunu çok sonra,babamdan ayrıntılı dinleyerek anladım.)Annem üstelik erkek kardeşim,Mesut'a hamile imiş ayrıldıklarında.
Bir buçuk yaştaki bana da babam babaannem beraber bakmışlar bir süre.
Daha sonra,babam hemen bir evlilik daha yapmış.
Garip bir tesadüftür ki,üvey annemin adı da benim adımla aynıdır,Müfide.
Babaannemin beni emanet bıraktığı komşunun adı Cemile idi.
O iyi bir komşu teyzeydi.İki oğlu vardı.
Biri Balıkesir'de evli,diğeri delikanlıydı yanındaydı.
Yanında olan oğlunun adı İbrahim idi.
İbrahim abi derdim ona,çok iyi bir kişilikti.
Çobandı ama insan gibi insandı.
Balıkesir'de yaşayan yanımıyorumdur memur idi.
Arada sırada Balıkesir'den annesini tek kendisi olmak üzere ziyarete gelirdi.
Yarım kulak işitmelerime göre Cemile hanım teyze ile gelini
arasında ciddi bir husumet vardı.
İki gün gayet rahat denilebilecek şekilde Cemile hanım teyzenin evinde kaldım.
Üçüncü günün akşamında,Cemile hanım teyzenin büyük oğlu çıkageldi.
Bana karşı konuşma ve hareketleri beni anında adeta şok etti.Donuk bir halde idim.
Adam resmen,terbiyesizce konuşmalar yapıyordu.Üstelik annesinin yanında.
Bu kişinin normal biri olmadığını tabi o yaşımda dahi hemen anlamıştım.(Sonradan duyuyorum alkol müptelasıymış.)
Bu durumda Cemile hanım teyze beni alıp komşuya oturmaya gideceğimizi söyleyince çok rahatladım.
Dışarı çıkınca derhal,ona söyleyecektim.
Beni dedemlere götürmesini.
Ben kapının önüne çıktım.Fevzi idi bu kişinin adı.Ona da Fevzi amca derdim.
Hemen Fevzi amca da yanıma geldi.Cemile hanım teyze içerde bir şeyler arıyordu?
Dışarıda ay aydınlığı vardı.Adam nefes nefese birden bire bana sımsıkı sarılıp bir yanağımdan zorla öptü.Çırpınıyordum ve kurtuldum.O anda koşa koşa anneannem ve dedemin evinin kapısının önünde buldum kendimi.
Kapıyı güm güm çalıyordum.
Dedem açtı kapıyı.
Nasıl bir ruh hali içinde olduğumu Allah biliyor.
Onlar bana hiç bir şey sormadan yatağımı hazırlayıp beni yatırdılar,uyudum.Sabah okuluma gidecektim.
Sabah okuluma gittim.Ve okul tatil oluncaya kadar dedemlerde kaldım.
İlk okulu başarılı bir şekilde bitirdim.


12.01.2009.İzmir.
Müfide DECDELİ.

Yazılarıma devam etmek istiyorum.