Özgür insan, denizi daima seveceksin. -Baudelaire |
|
||||||||||
|
Sen, “Filistin’in çiçeği” küçük kız. Sana sesleniyorum; daha doğrusu seslenmek istiyorum bütün çaresiz susuşlar için, bütün hissiyatıyla kahroluşlar için… Diyeceklerim anlamsız biliyorum, ne dudağındaki buruk âminlerine yetişebilir ne de yüreğinde düğüm düğüm olmuş hıçkırıklarına karışabilir. Biliyorum çok kez soruyorsun “Neden ben? Neden yalnız ve çaresiz Filistin?” diye. Soruyorsun gecelerce ve ne verecek cevabın var ne de soruna cevap verecek bir halden anlayan muhatabın. Senin solgun çehreni görünce ilk kez kelimeler sığmadı dilime, döktüm gönlümün kararmış defter yapraklarına ama dedim ya kararmış diye öylece kayboldu derinliklerinde. Filistin’in çaresiz çiçeği; ne desem ne söylesem boş biliyorum, canın yanıyor biliyorum, canım çıksın. Ah, gücüm yetseydi de taş olsaydım düşmanın pervasız, insafsız, acımasız dur durak bilmeyen içi nefret ve kinle yoğrulmuş seline! Ah, yüreğim yetseydi de daha hiç akmadan yetişip durdursaydım biçare ve masum gözyaşlarını! Yetmedi gücüm, yetmedi yüreğim biliyorsun ve görüyorsun. Özür dilerim… Filistin’in sahipsiz çiçeği. Görüyorsun ve çok iyi biliyorsun gelmedik, yetişemedik çığlıkların kulaklarımızı yırttığı halde. Sadece baktık ve ‘ah’ dedik mi bilmiyorum bile. Özür dilerim… Filistin’in gariban çiçeği. Lanetlerimiz bile duyulmadı bir adım öteden. Kardeşlerin kurşunlarla yere serildiği zaman. Gökler mavisini soldurdu da bu feryada; biz bir avuç gözyaşı dolduramadık göz kapaklarımızın ardına. Gazze sokak sokak, ev ev, ocak ocak yandı da biz bir dakika donamadık ‘yüreğim seninle Filistin’ demek için caddelerde ve bir saniye donakalamadık sıcak yuvamızın bohem hayatlı rahat koltuklarında. Özür dilerim… Filistin’in solgun çiçeği. Kaç gündür açsın değil mi? Uykuların bile dinlendirmiyor ruhunu, kâbuslarla örülü rüyaların değil mi? En son ne zaman yemek gördü miden ya da en son ne zaman bir çikolatan oldu herkesten sakladığın? Yalnızsın ve korkuyorsun değil mi bir gece yarısı ansızın yastığının başında bir bomba parçasıyla uyanmaktan; ya da anne ve babandan sebepsizce, edepsizce koparılmaktan? İçini ürpertiyor değil mi ışıksız, nursuz, ruhsuz ve karanlığın kol gezdiği, yürürken ayağına çarpan şeyin bir insan mı kedi mi yoksa taş mı olduğunu anlayamadığın ve tir tir titrediğin sahipsiz kalmış sokaklar? Ah, cevaplarım olsaydı da verebilseydim sana Filistin’in yalnız çiçeği. Daha kendi sorularıma bile verecek cevabım yok; özür dilerim! Adres tanımaz kurşunlar gökten sağanak sağanak üzerine yağdığı anlarda neler vardı kim bilir aklında. Yüreğin, kapılarını muhabbet adına ne varsa hepsine tek tek kapatırken; umutların, hayallerin ve geleceğe dönük ne varsa ruhunu sımsıkı saran her şey koca top mermilerinin açtığı çukurlara gömülüp kaldı biliyorum. Ne yıldızlar kaldı gözünde parıldayan göz alıcı ışıklarıyla ne de güneş aydınlattı karanlık gündüzlerini. Sen, hasretini çeken barışın, ümidin, güzel ve güneşli günlerin. Sen, kırgın yürekli, bu ağır yükü kaldırmayı hak etmeyen narin ve solgun vücut. Hayat hiç adil değil sana karşı biliyorsun. Zaman, çıkışsız heyulayla kuşatmış sisli ve karamsarlığa bürünmüş yarınsız dünlerini. Özür dilerim… Filistin’in mazlum çiçeği. Yanında olamadığım için. Yarana merhem, yüreğine nefes bulamadığım için. Karanlık dünyana bir sönük ışık tutamadığım için. Yitip gitmiş yarınlarına bir avuç umut katamadığım için. Ağlamaktan kurumuş göz pınarlarına bir damla su olup akamadığım için. Bütün nihayetsiz adımlarım ve çaresizce, yüreksizce susuşlarım için ÖZÜR DİLERİM FİLİSTİN’İN YAPAYALNIZ ÇİÇEĞİ…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M. Salih Yaşar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |