Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doğmuş insanlar tarafından savunuluyor. -Ronald Reagen |
|
||||||||||
|
Bize mektup yazmayı da unutturdular Teknoloji diye diye...Oysa en çok mektup yazmayı ve mektup almayı özlüyorum geçmişimde...Keşke olabilse; sonsuz yolculuğa uğurladığımız sevdiklerimize de içimizi dökebilsek bir şekilde...Sana ulaşmanın yolu yok; lakin içimi açabileceğim, şikayet edebileceğim de senden başka kimse yok... 29 Ekim günü özgür demokrat bir ülke hediye ettin bizlere; Gençliğe seslendin satır aralarında emanete zeval getirmeyin diye...Oysa büyüklerimiz kement vurdu gençliğe bırakmadılar canım ülkemi bizlere; güvenemediler senin kadar kimbilir; inanmadılar hiç birimize.. Şimdi senin kurduğun bizim yaşatmak için hiçbir çaba sarfetmediğimiz Cumhuriyetimizin 85.yılında ülkemizi bölmek için dış mihraklar var gücüyle çalışırken biz Türk Gençliği; derin uykusunda gaflet ve delalet içinde uyumaya devam ediyoruz ATAM... Yeni nesil, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.demiştin ya ATAM; Kutsal öğretmenlik mesleğini de ayaklar altına aldılar ne yazık ki; okullar öğretmensiz; köyler okulsuz bırakılmakta; her insanı 3 kuruşa öğretmen olarak görevlendirmekte büyüklerimiz..Kendini yetiştiremeyen öğretmenden geçilmez oldu ülkemiz, kimse ses etmez oldu yapılanlara,transa geçmiş haldeyiz.. Hayatta en hakiki mürşit ilimdir demiştin oysa bir konuşmanda ATAM; okumak; öğrenmek; çabalamak ve kendimizi aşmanın çok dışındayız...İlim yuvalarına yuvalanmış kara zihniyetler geleceğimizi yok etmek yolunda büyük adımlar atarken, yetiştirilen gençlerin beyinleri bir bir yıkanmakta , düşünen nesil yok edilmeye çalışılırken, senin vecizelerini de unutturdular bize ATAM.. Kolay kazanılmamış bu toprakların kıymetini bilmiyoruz ATAM; bu vatanı bize yurt yapan ecdadımız unutturulmaya çalışılıyor birer birer ; her karışı şehit kanıyla yıkanılan bu topraklar kıymet bilmezler tarafından hunharca satılmakta...Bu mektubu okusan biliyorum ki için sızlayacak hissedeceksin içimin yakıcılığını... Türk köylüsünü 'Efendi' yerine getirmedikçe memleket ve millet yükselemez İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülemez; millet ve devlet şeref ve bağımsızlığı temin edilemez.demiştin toprağımızı işleyenler için; köylülerimizde yok olma tehlikesinde ATAM; düşünemez oldular, sorgulayamaz oldular, her yüze güleni dost bildiler, uyutuldular, inandırıldılar, kandırıldılar ..Dışa bağlandık ATAM; Milli servetimiz hibe edildi, bozguna uğrattığımız düşmanlara; bağımsızlığım kırdırıldı ATAM, Kurtuluş savaşı döneminde bir takım insanın MANDA kurtuluştur sözlerine kızmıştın oysa; şimdi MANDAYIZ;yanlış politikalar,yanlış adımlar...büyüklerimiz öyle buyurdu zahir.. Bu memleket tarihte Türktü, halde Türktür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır. demiştin oysa ATAM..Türklüğümüzü sorgular oldu dost maskesi altında içimize sızan düşmanlarımız..Hergün bin parçaya bölünüyor sınırlarımız haritalar üzerinde; sessiz kalıyor buna da büyüklerimiz; ---aramızı açmaya çalışıyorlar dostlarımıza; kelamlarını savuruyorlar halkımızın üstüne..Uyuyoruz sessiz ve derinden..Uyutuluyoruz içten içten... Cumhuriyet ahlak üstünlüğüne dayanan bir ülküdür; Cumhuriyet erdemdir. Demiştin vaktiyle; şimdi öyle bir zamandayız ki; Cumhuriyeti beğenmez oldular, kurulduğunda korkudan ses edemeyenler; sen gittiğin beri büyük çalışmalar başlattılar Cumhuriyete karşı; amaçları şeriatı getirmek; amaçları dini alet edip sesimizi tümden yok etmek; amaçları hep eleştirdikleri batıya el açmak; amaçları kadını perde arkasına itip; günah çerçevesi altında korkutup; dedem yaşındakilere peşkeş çekmek..KADININ HÜKMÜNE SON VERMEK...amaçları özgürlüğümüzü yok etmek...düşünceleri öldürmek; sorgulamadan şartsız kuralsız cahillerin düşüncelerine bizleri iman ettirmek.. Milletimiz din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete maliktir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet, milletimizin kalb ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz. demiştin ya ATAM; din kisvesi altında konuştuğumuz dili yok etmeye çabalıyorlar 85. yılda, düşünen –üreten senin kadar ülkesinin iyiliğini isteyen liderden yoksun, gem vuruyorlar adımlarımıza.. Bizce: Türkiye Cumhuriyet anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en muhterem mevkide, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir mevcudiyettir.Memleket dayanışma isteyen bir birliğe muhtaçtır. Alelâde politikacılıkla milleti parçalamak, hıyanettir. Ne doğru söz etmişsin ATAM; Oysa şimdilerde kadınlarımız daha çok şiddete gebe kalıyor, söz hakları ellerinden alınmaya çalışılıyor; erkeklerin tecavüzlerine ve itip kalkmalarına mahzur bırakılıyor; kadının sesini susturmak için ellerinden geleni yapıyorlar ATAM...Kadını hepten hiçe sayıyorlar... Türk, esaret kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti esir olmamıştır. Ben gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim.Sessizce; uyutarak; yavaş yavaş kabul ettirmeye çalışıyorlar düşüncelerini ATAM; Haksızın yanında olarak, cahili destekleyip ön safada ilerlemesini sağlayarak; utanmadan; yüzümüze baka baka yok etmek için özgürlüğümüzü ellerinden geleni yapıyorlar 85.yılında Cumhuriyetimizin..Sen gözünü kırpmadan canını vermekten bahsederken; ilk fırtınada başka kimliklerde hüküm sürme yolunda ilerliyor büyüklerimiz... Maskeler düştü ATAM...Gerçekler bir bir gün ışığında; ileri gitmek adına atılan adımlar her geçen gün bir adım daha geriye götürüyor bizi ATAM... Cumhuriyeti, ve onun gereklerini yüksek sesle anlatınız.Bunu yüreklere yerleştirmek için elverişli olan hiçbir durumu kaçırmayınız. demiştin ya SEVGİLİ ATAM; Kime içinde bulunduğumuz durumdan bahsetmeye çalışsam;hepsi ağız birliği etmişçesine; ÜLKE BATMAZ KORKMA...HEM TEK BAŞINA SEN NE YAPABİLİRSİN Kİ...BİZ GÖRMÜYOR DEĞİLİZ YAPILANLARI ZAHİR; LAKİN ELDEN NE GELİR ...BİZMİ DEĞİŞTİRECEĞİZ BU DÜZENİ...BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİDER...diyorlar bir bir... Umudumu yitirdim ATAM...Gelecek karanlık...Ülkemin ve gelecek neslin inanmaya, umuda ve en önemlisi SANA; İHTİYACI VAR ATAM.... Elif TUNÇER 2008 EKİM 29
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Elif TUNÇER, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |