..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tarihten öğreniyoruz ki tarihten hiçbir şey öğrenmiyoruz. -Hegel
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > rahman yıldız




12 Ekim 2008
Cinayet Masasında Muamma Bir Kalp  
rahman yıldız

:BAIJ:
Gecenin en nikotinli saatinde, dudaklarımda söndürdüğün son dal sigaranın sakıncası içerisindeyim...
Biz yüz metre öte de kilise camlı bir karakolun,
en terbiyesiz nezaretiydik seninle!
sakınca kokuyorduk,
ve bu şehir de ne kadar hayat kadını varsa bize barınırdı, hatırlıyorsundur.
Topukların olağanca kanlı ve yalnız takılırdı,
hayran kalmamak elde değildi seri cinayetlerine.
Şimdi bu şehir sensiz bir matematik sorusunun bilinmeyenlerinde açlık grevi yapacak kadar ucuz ve sefil!
Yarın mahkemen varmış, duydum! '' idam '' diyorlar ardından,
ama cellatı kendine aşık ettiğin için bu karar anayasa da birkez daha gözden geçirilmeye bırakılmış.
Bir mektup göndermişsin bana,
tanıklık ve şahitlik etmemi istiyorsun
şöyle demişsin;

'' Birkaç asırdr nezarette tutuluyorum,
ekmek ve su!
üç öğün gözyaşı,
beş rekat tecavüz kılıyorlar etimde!
Bize barınan hayat kadınlarını görüyorum arasıra,
onlarla sana haber göndermeye çalışıyorum...
Anlıyor musun?
Kanına ihtiyacım var, topuklarımı okşamalısın.
İnan ki isteyerek olmadı,
ellerimin suçuydu
bilirsin devamlı çalmak isterlerdi seni
üzgünüm,
gövdeni kalpsiz bırakmak istemezdim
Affet beni ''

Gece...
Yarasalar +18 yaş sınırlı bu şehre,
çünkü onlar sosyalistler
onlar çok sağlam komünistler çünkü!
Kabuslar...
Alçak bir porno sahnesinde, istiridye mezarlıklarını keşke gelen astronotlar görüyorum!
Annem elinde ki şişlerle yeni bir hüzün örüyor bana.
yeni üvev sevgililer,
üvey gözyaşları
çoğul yalnızlıklar...
Biliyor musun?
Birkaç asır öncesinde şakaklarımda barınan damarlarıma şırıngaladığın acılarlayım...
Eksi milyon promil sen doluyum hala,
artık hindistan cevizi de kokmuyorum!
Dudakaklarım motornöron hastalığına yakalandı,
özel solunum cihazlarıyla yaşıyorlar.
Ah
seni ben ele verdin sevgilim,
meşhur bir katildin sen
tanımayan pezevenk ve serseri yoktu seni bu şehirde!
öldürecektin beni de biliyorum,
ırzıma geçip
kalbimi o çok sevdiğim fino köpeğin için çaldıktan sonra...
o polisleri,
o jandarmaları ben getirttim kapımın önüne.
Hayal meyan hatırlıyorum,
herkese uyguladığın o domalma taktiğiyle beni de yok edecektin!
Birkaç asır öncesiydi,
şakaklarımda barınan damarlarıma şırıngaladığın eroinden kalmaydım...
soyunmuştun önce,
sol göğsün yok gibiydi
beni soymuştun
dünya batıdan doğuya dönmüyordu, farkındaydım
kuzeyden güneye doğru bozuyordu kainatın kızlık zarını!
Ki alt-üst olmuştuk,
kasıklarım midene kadar inmişti galiba...
Buruşuk ağlıyordum,
bulanık ağlıyordum
çıplaktım
sol göğsün kan revan!
Evet,
senin suçun yoktu sevgilim,
ellerinindi suç...
Buruşuk görüyordum,
bulanık görüyordum
gidiyordun
üzerinde kan pıhtılaşmış çantana koymuştun kalbimi...

- Nereye gidiyorsun? Kalbim nerede? demiştim

+ Seni de öldürdüm, kalbin yok artık. Kalp nakli için bir hastaneye başvur bence...! demiştin.

Kapıyı çarpmıştın tabiatıma,
ayak seslerin kulaklarımı patlatıyordu, telaşla ve koşarak iniyordun merdivenleri
...
ve bir siren sesi;
polisler jandarmalar!

- Etrafın sarıldı, yere bırak o kalbi...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Önölüm (Öngörü)
Eiffel
Küresel Fragman
Uzun Metraj Ayrılık
Topluma Faydalı Cinayet Unsurları
Ex / Bir Yalnızlığın Ölümü - Vlm1
Sıfır Noktasında H2o Molası
Adın Sağanak Yağmurdu
E - Mail
Bugünün Frekansı


rahman yıldız kimdir?

bugün biriyle seviştiysem; yarın cenazesindeyim!

Etkilendiği Yazarlar:
yok


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © rahman yıldız, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.