..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > M. Emre Albayrak




26 Ağustos 2008
Eflatun  
M. Emre Albayrak
Savaşlarla, cinayetler, tecavüzlerle bezenmiş bir yolu yürüyoruz insanlık olarak.. En mutlumuz gözlerini hiç açmayan.. Kulaklarımızda hep günahsız ölenlerin çığlıkları.. Yoruldum her cinayete ortak olmaktan.. Siz bakmasanız da olur.. Ben kaldırıyorum başımı..


:AIGJ:
Biz suyun başına erişmeye çalışan bir avuç insan.. Yol neresi.. Yolculuk nereye bihaber.. Nereden çıktık bu yola veya neden bu yolun yolcusuyuz bilincinde değiliz besbelli.. Duman dağlar çeldi gönlümüzü.. Anlamadığımız dillerde dualar kulaklarımızda.. Ellerimizde hep dost masalarından kalma anason kokusu.. Bir sabah ansızın.. Esti işte aklımıza.. Suyun başını göresimiz geldi belki.. Kurak bir vadinin arsız çocukları biz.. İsimsiz.. Atında donu olmayan kirli atletli.. Burnunda kurumuş sümükleriyle düştük yola.. Elbet yol uzun.. Hep tepe, menzil niyetine seçtiğimiz mekanlar... Nereden esti de çıktık yola.. Dudak değmemiş sulardan içmek için bunca nefes.. Yolumuzun üstü sis pus.. Bilmeden, kimselere söylemeden.. Ve en anlamsızı hiç haberleşmeden.. Biz.. Bir avuç insan.. Suyun başını göresimiz gelmiş besbelli.. Sayısız bir saatte ve koyu gri ile tuhaf bir mavinin ince ince içimize işlediği bir gökyüzünde.. Biz.. Suyun başını görmeye.. Ayaklarımız.. Yüz yıllık çatlaklar.. Nasırlarımız sızlamakta.. Ama kimsenin el sürmediği o dudaksız ve nefessiz suyun başı hayallerimizi süslmekte.. Nereden esti de çıktık bu umutsuz düşlere.. Binbir düşümüz var iken kolay yataklarımızda.. Yar yanından kalkıp gelen mi dersin.. Ana duasını almadan el yüz yıkamadan yola düşen mi.. Biz bir avuç insan.. Aptal ya da saçma sapan, onlar tarafından yorumlanan her düş.. Sahibi biz.. Hani eli yüzü sıradan olan.. Ve isminin önünde hiçbir sıfat barındırmayan.. Bir avuç insan.. Öylesine, belki sırf merakımzıdan.. Suyun başını göresimiz gelmiş hani düşmüşüz yollara.. Çoğul eki her ne kadar gidilen mevziye eklendiğinde sempatik dursa da, biz aslında hiç biz değiliz.. Adını bilmediğim insanlar.. Bir avuç desen sığmayız.. Lafın gelişi.. Düşmüşüz bir kere aynı yola.. Yok birbirimizle benzerliğimiz, atletimiz ve sümüğümüzden başka.. Yolumuz bir.. Beklediğimiz farklı.. Bulacağımız kim bilir ne? Binbir dert çile.. Huzursuzluk içinde.. Bir yudum içmek için kalan son nefesimizi de harcayacak kadar budalayız.. Elbet biz de insanız.. Olmasa olmaz.. Ama kör şeytan göresim gelmiş.. Görmeden olmaz..

Kurak coğrafya kurumuş insanlık parçası.. Dört tarafı derilerle çevrili bir et parçası sadece yürek.. Ada demeye bin şahit lazım.. Adı batasıca.. Ki batsa işimize gelmez ama.. İşte.. Lafın gelişi.. Lafın ise aslında ne gelmesi nede gitmesi belli.. Olduğu yerde duran kelimelerle cümleler yaratmaya çabalamaktayız.. Gökyüzü enteresen eflatun..

Soğuk yapmakta insanlık anadolunun bu vadisinde.. Elimiz yüzümüz kardeş hakkı.. Yemezsek olmaz.. Aç ile yürümenin verdiği haz tokluğumuzu farketmekten.. Ama olmaz.. Suyun başını görmeden olmaz..

Gırtlağımızda ucuz tütün mamülü sigara dumanı.. Eli avucu küçücük çocukların üzerinden geçmekte yürüdüğümüz yolun çizgisi.. Kim kiminle bilmeden ve belki de asla bilemeyecekken.. Bizim hani göresimiz gelmiş diye.. Kardeşim Hakkı.. Senin karnın aç iken.. Biz düştük yola.. Bir avuç.. Avuçlasan bir etmeyiz oysa..

Binbir umut.. Ve bir sürü umutsuz durumla.. Kimseye güvenmeden.. Güvenemeden elbet kanımızın kokusuyla beslenen.. Gözümüzü kapatmaya benden, senden ve bizimle, biz miyiz acaba diye düşnen herkesten tiksinerekten.. Biz, ki biz olamadan yürümek..

Suyun başı.. Esas mesele ordan gelmekte.. Ne kadar saf ve ne kadar berrak.. Hiçbir dudağın değmediği sulardan içmek.. Hakkım olmadan hakkınızı çalarak..

Ah.. Ne güzel şey güvensizlik.. Ve ne kadar lanetli duygu kardeşlik.. Öğrettikleri.. Öğrenebildiğim.. Suyun başı.. Evet.. Her biri silinecek zihnimden.. Hele bir varsam menzile.. İlk sizn kanınızla kirletreceğim besbelli vardığımız cennet bahçelerini.. Yol arkadaşlarım.. İlk kurbanlarm.. Olması gerektiği gibi.. Bana öğretildiği gibi.. Birsin birey ve bir sen içmelisin.. Oysa tüm dünyaya yeter yalnızlığın.. Merakın.. Sırf.. Sen istedin diye bu anlamsız yol almaların.. Biz.. Ve ben.. Ayrı kalsamda.. Bir avuç insan.. Sırf birbirimizi daha rahat öldürelim diye yol almışız suyun başına.. Kimsenin daha önce değmediği dudaklardan öpebilelim diye..



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Domates
Huzur
Tanrı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Takva [Eleştiri]


M. Emre Albayrak kimdir?

"aşkın öyküsü bir merhaba ve hoşçakal'dan ibarettir, yaşamın öyküsü bir doğum ve ölümden. . . tekrar buluşuncaya dek. . . " şimdi uzun yolculuklar için çok geç. . hadi biraz yanıma otur. . anlatmam gerekenler var. . sonrası mı. . tabi ki hoşçakal güzel dostum. . tüm geçen yıllar gibi. . sana da hoşçakal. .

Etkilendiği Yazarlar:
şairleri severim.. bir de yeteneksizleri..


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M. Emre Albayrak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.