Yedi iklim dört köşeyi dolandım / Meğer dünya her tarafta bir imiş. -Dadaloğlu |
|
||||||||||
|
Ne kadar tanıdık iki cümle aslında hepimiz için... Geçmiş ve gelecek... Neler sığdırdık kim bilir geçmiş kalıplarımızın içine, neleri yok ettik, kimlerden vazgeçtik, kimleri üzdük, acı çektirdik, ya da sevinçlerine ortak olduk...Ne kadar mış ve miş yaşadık habersizce zamandan... Geçmiş bizden neler aldı hiç düşündünüz mü??? Parlak bir çift göz, pürüzsüz bir cilt, heyecan, cesaret, aşk, tutku, korku, acı vs... liste uzar da uzar... Bazen tutunacak dal arar yüreğimiz, korkar hayattan, ürker yaşanacaklardan ve yaşanılanlardan... Ama her dal taşıyamaz insan yüreğini ne yazık ki, bir zaman gelir dal kopar insan çaresizce kıvranır...İşte o an, gelecekten ümit kıpırtıları sarar her yanını, içini, dışını, ruhunu... Bilse acaba geleceğinde, kendini bekleyen ıssız sancıları, sessiz çığlıkları, içinde sözsüz sözler barındıran donuk yılları... İster mi ya da bekler mi ki acaba gerçekten geleceğini...Ümitleri kırık dökük olmadan yaşayacağına gerçekten inanır mı insan??? Geçmiş ara sıra göz kırpar insana... Takılıverir ansızın ayağımıza izler, batar yüreğimize sızılar, kanatır en derinlerimizi, budar gider en ayrıntısına kadar...Acımadan ve umursamadan... Anne kokusu, baba omuzu... Geçmişe dayanan unutulmaz anlardır... Gelecekte ne koku kalır, ne de dayanılan omuz...Oysa ki, anne ve baba hiç ölmez sanılır, ne kadar yalan kokan kandırmacadır bu... Sadece kendini kandırmaca... Bazen de geçmişi düşünürken, farkında olmadan acı tebessümler ederiz...Bir çok keşke lerimiz vardır, veya larımız ve ya da larımız eksik olmaz geçmişimizde... Geleceğe başlarken de asla larımız ve olmaz larımız takip eder bizi... Akıllandık ve tekrarlanmayacak cümleleriyle nasıl da kandırırız kendimizi... Hem de bile bile... Yolumuz uzun gelecek günlerde... Geleceğimiz varsa tabii ki... Bize bahşedilen nefes yeter mi acaba önsözümüze... Nakaratı saymıyorum bile... Ben belki de sadece önsöz de kalanlardanım... Kim bilir... Sadece şundan eminim artık... Geçmişimi arıyorum... HÜKÜMSÜZDÜR!... MÜGE ERALP KAYA...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © müge eralp kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |