..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Yeraltı > selen




1 Ağustos 2008
Satırlar ve Hayaller  
saye gibipaymal oldu gözlerim.

selen


saye gibi paymal oldu gözlerim.gölgem gibi çaresiz kaldım ellerimin hareketine düşman.satırlar arsında parçalanmış yakalarımladüşmüş düğmelerimi ıslatıyorum gözyaşlarımla


:BADA:
Üç gemi görünüyor uzaklarda…Üçü de aynı ufukta kaybolmayı bekliyor.Bense çınar ağacının gölgesinde ölmemden öce gelen ölümü bekliyorum.İskender’in aynası gibi gelen gemileri görüp,güneşin hararetini üzerlerine yansıtıp onları yakmayı düşlüyorum.Elif gibi dümdüz olmak mı yoksa lam gibi eğrilmek mi beni daha erken toprağa döndürecek bilmiyorum. İskender’in aynasından dünyayı seyrediyorum sadece.Cem’in kadehinden bir yelkenle kayıp gidiyorum bütün şehirlere. İki yakam çak etti artık. Sonunda baş ağrısı veren şaraplarla ağacın gölgesinde aklımın hüma’sını uçuruyorum ötesine geçemediğim sidreye.Sidreden öteye gidemem.Bu kargaşa içinde daha ne kadar oyalanacağım?Dokuz aynada gösterilenleri seyreden bir su olsam keşke.İnleye inleye geldiğim bu yerden aynı şekilde ayrılmasam. Yanımdaki çınar el kaldırmış tüm yapraklarıyla yalvarıyor.Bir yaprak düştü;sanki sonbahar yaprağını bir ırmağa saldılar bende düşüyorum onunla beraber.Bu ölümlülük zindanında yaban delileri gibi seher vaktini bekliyorum.Yerin altındaki balığa bakıyorum.Yanımdaki yaprakla beraber ahımın rüzgarıyla yola çıkmıştım;vücudun kayığıyla aksakallı yelken oldum.Ömrüm:akarsu,fanilik elbisesi ve yaprağımla beraber ruhun göç zamanında şehrin diğer ucuna;zengin fakir herkesin gittiği rıhtıma gidiyorum hüma kuşumla beraber.Güneşi ve ayı gözlerime gözlük etsem de göremem sidreden öteyi. Biz bölüşürdük diye başlardı her şey ama şimdi hiç kimse bölüşmek istemiyor. Ne varsa yokluktaydı!Oysa şimdi her şey varlıktan olmuş.Bilmiyorum.Ayna içindeki görüntüye nasıl değer verebilir?Küçücük olsam ,Sadefin ağzına düşen tek damla feride olsam,uğurluyla uğursuzların arasında.Hüma kuşu olsam Anka kuşunu kovalayan. İnsan yüzüne benzeyen Anka’nın ölüme yaklaştığı zaman son yuvasın içinde süslenmiş yuvadan uçup gitsem.Açlıktan karnına taş bağlayan gibi yüreğime tüm kayaları bağlasam.Şam’ın karanlığında kalsam hiç sönmeyen ışıklar altında…Suya salsam yüreğimi.Saye gibi paymal oldu gözlerim artık.Gölgem gibi çaresiz kaldım ellerimin hareketine düşman.Her akşam seyrettiğim yeşil ağacın üzerindeki kurumuş dal olsam.Bir an önce düşsem tüm gölgelerin üzerinden tüm bulutların içinden,hüma kuşuyla uçsam aklın gidemediği yerlere Şeddad’ın kurduğu sahte cenneti “irem”i göremeden batsam şehrin diğer ucunda.Sayesiz dolaşsam kaldırımlarda çırılçıplak ayaklarla,tüm sevdiklerimin gözlerinden geçsem de varlıksızlığı yaşasak her beraber.Bilmiyorum;gerçek ve gerçeksizlik arasında hilal şeklinde bükülmüş çınarın altına bekliyorum hiç görünmeyen üçlüyü.Satırlar arasında parçalanmış yakalarımla,düşmüş düğmelerimi ıslatıyorum gözyaşlarımla,hiç gidemediğim gerçeğini bulamadığım hayallerimle siyah satırlarımı döküyorum denize.Karalarla denizlerin çatışmasından uzak ;süpürülmüş tozların arasında yağmurları dinliyorum.Her gün aynı sulara düşüşümü seyrediyorum parçalanmış aynamdan.Tavandan sarkan beyazlığa inan karara zemin üzerinde çok zor gelip,çok çabuk giden rüzgarları izliyorum.Çaresizim bekliyorum,son trenin son geminin rıhtıma gelişini bekliyorum bir balığın sırtında……….



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Beyaz Kuş


selen kimdir?

insankendini nasıl tanıtır bilmem sürekli değişiyoruz tanımlanmak zor. .

Etkilendiği Yazarlar:
dante , gide toslstoy ,yahya bey


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © selen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.