Mahrem hüzünlerin tortusu ceplerimde
Gökkuşağının saklı kentlerini arıyorum
Pusulamda çentikli bir sevdanın dil/imi
Düşlerimde divit yeşili ormanların gizi.

Albümlerin yasaklanmış karelerindeyim
Dünün en kuytularında sözlerim yasaklı
Köz/üm saatleri eritiyor, söz/üm geceyi
Yaşanmamış an/lara dolanıyor göz/üm.

Yıldız kayıyor gökte, alaz geometri dilde
Çentiklerle parsellenmiş sızıyım yürekte
Geceyi talanlamış dalgakıran iklimlerim
Dünlerin mor halkaları birikmiş kürekte.

Gün/aha serilmiş y/atakta sargıyı dil çözer
Yırtılır aşkın ince kemeri, çölde balık yüzer
Gece zifirdir, inceden bir valsla sona erer
Cam kırılır, Anka sevdanın bacasına konar.

Ömürdür tükenen, bohçalı yalnızlığın devranı
Gözyaşlarının sığınaklarında tüketme zamanı
Sun kendini hayata, sil tükenmeden yaşlarını
Her günün akşamında yenile gün/aydınlarını.

Selahattin Yetgin