Sanat hem bir coşma, hem bir yadsıma işidir. -Camus |
|
||||||||||
|
BEN TİYATROCUYUM…HADİ YA..! Tiyatro üzerine yazıyoruz,onun üzerine yaşıyoruz,onun için mücadele veriyoruz.Ama kaçımız;ya da bulunduğum çevreyi baz alarak kaçımız hangi inanç ve amaç uğruna tiyatro yapıyor.Belki de çoğu yapar gibi gördüğü şeyleri de tam anlamıyla yapamıyor. Çoğu ticari amaç güderek bazıları ise kendisini ispatlama amacında… Ukalalığı, bilmişliği, karşısında ki insanı yerin dibine sokup sokup çıkarmak onlar için toplumdan farklı olmak demek, onlara göre sanat yapıyorum demek. Tiyatro ne demek dediğinde ise suratına bön bön bakakalıyor toplumu aşağılayarak kendisini ispatlayan bay veya bayanlar.Anlaşılıyor ki kendisi ne yaptığını ne için yaptığını bilmediği ortaya çıkıyor. Bu tip bay ve bayanlarda birde şöyle bir özellik gözlemlenmekte; gösterişli, süslü cümleler kurarak kendilerinin ne güzel Türkçe konuştuklarını etrafa reklam yaparcasına daha da bağırarak daha da farklı kelimeler kullanarak ilan ediyorlar.Kullandığı Türkçe veya falanca dilin kelimesindeki anlamı bu tip arkadaşlara sorduğunda ise,yaptıkları işin tanımı sorduğunda ki surat ifadesi karşında beliriyor. Daha da zararlı tipler var ki bunlar hemen toplumdan ya da sanattan ihraç edilmeli.İktidara göre oyun sergileyenler.Dünya Tiyatrosuna bir çok etkisi olan klasikleşmiş dediğimiz oyunlar bambaşka.Tamam her yönetmenin farklı bir yorumu vardır,olmak zorundadır.Bu işin olması gerekenidir.Ama bu tip oyun çıkaran arkadaşlar oyunu yorumlamamışlar,mensup oldukları görüşe uyarlama yapmışlar. Öncelikle tiyatromuzdan bunları ayıklamamız gerekiyor. Sonra daha temiz,daha cesur,daha diline sahip sanat yapmamız ve halka ulaşmamış gerekiyor. Bu sorgulayıcı yazımı istemeden kulak misafiri olduğum bir diyalogla sonladırmak istiyorum… Vatandaş:Valla beyim hiç gelmedim.Ama bi akşam niyetim var hanımla gelmeye. Sahneye Çıkan Adam:Mösyö gerçekten çok büyük bir kıvanç duydum.Sizin gibi Aydınlık çehreli insanları prömiyerimizde görmek.Tüm ekibi ve beni mutlu kılacaktır.Her şey bir şeylerin thetral bir değer kazanması. Yorum sizlerin. Her ne kadar yumuşak karınlara dokunduk ise affola… Cihat Faruk SEVİNDİK
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Cihat Faruk SEVİNDİK, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |