Bilge kişi her şeye şaşan kişidir. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Belki biraz beş geçiyor. Ben yine biraz sessizim. Yine biraz bulanık… Yine biraz derinlerdeyim. Yine biraz soğuk… Kış gibi üşüyorum bugün… Kış gibi soğuk geliyor haziran… İçimdeki kelimeler anlamlar bulmaya çalışıyor her harfinde. Ben yine yalan olmayan cümleler arıyorum bir yerlerde. Anlamlar yükleyemediğin cümlelerine anlamlar katmaya çalışıyorum. Delice yazmak istiyorum sana. Bittiğinde okumaya doyamadığın bir yazı olsun istiyorum bunu. Bir başlık bulamıyorum bu yazıya, istiyorum ki baş harfinle başlasın bütün cümle heceleri. Yağmurlu bir gecede yıldızlara anlatmak istiyorum seni. Denize, kuşlara, balıklara… Bazen babama. Annemde aklıma gelmiyor değil hani. Herkese anlatmak istiyorum. Neden bilmiyorum. Etrafında gördüğüm bütün kızların saçını başını yolasım geliyor mesela. Durup kavga etmek istiyorum onlarla, hiçbir sebep yokken. Soğuk bir kaldırım taşında karnımın ağrımasını bekliyorum seni düşünürken. Saçma sapan hayaller kuruyorum seninle ilgili. Bana getirmeyeceğini bile bile kırmızı bir gelincik istiyorum senden. Sonra yalansız bir kaç kelime söz duymak istiyorum dudaklarının arasından. Beni mutlu etmese bile yalansız olsun istiyorum her biri. Seni hep esmer halinle hatırlamak istiyorum. Hep o siyah gömlekli halinle. Bir sonbahar akşamında deli gibi yürümek istiyorum seninle. Uçsuz bucaksız bir yolda… Yapraklar arasında hayallerimi kaybetmek istiyorum sonra. Olmayacağını bildiğim hayalleri Heba ediyorum senin uğruna. Sırf bunu bildiğim için ağlaya ağlaya gebermek istiyorum mesela. Gözlerindeki kimsesizliğin tek sahibi ben olmak istiyorum. Onlar benim olsun her biri benimle, bende olsun istiyorum. Dolmuşa bindiğimizde cam kenarında oturup başımı sana yaslamak istiyorum. En güçsüz anlarımda seninle olmak istiyorum. Ve o hiçbir zaman aklımdan çıkaramadığım apansız bir zamanda kaybolmak istiyorum seninle. Ben bukadar çok isterken seni… Artık hiçbir cevap bulmak istemiyorum sana sorduğum sorularda. Davranışlarına yerli yersiz sebepler kondurmuyorum mesela. Gelişinle ömür buluyor gidişinle kayboluyorum sanki. Bir gülüşünle çiçekler biriktiriyorum yüreğimde gül bahçeme ekiyorum tomurcuklarını. Ellerinle ezberliyorum seni. Parmak uçlarınla tanımaya çalışıyorum. En çok ellerini seviyorum mesela. Dokunmaya bile kıyamıyorum. Ben sevmeye bile kıyamıyorum ki seni. Ben bu kadar severken seni… Olmayacağını bildiğim hiçbir hayalin peşinden koşmuyorum artık. Sana yazdığım hiçbir şiirde adına yer vermiyorum. Hiç bir virgül sonrasında seni anlatan cümleye izin yok. Kelebeklerin kanatlarına hayallerimi takmıyorum mesela. Peşin sıra kuşlara anlatmıyorum seni. Bizim denizden geçen beyaz gemiyi beklemiyorum. Süslemiyorum seninle ilgili olan hiç bir anıyı. Uyumadan önce seni düşünmüyorum saatlerce. Yarını iple çekmiyorum mesela. En çok hangi şarkıyı sevdiğini bilmek istemiyorum. En çok hangi yemeği sevdiğini de. Sen bu kadar istemezken beni… sana söyleyemediğim bütün cümleleri kelime arasındaki boşluklarda sakladım.ister baştan bir daha okursun ister siler atarsın…ben bu kadar beklerken seni…. Adı konmamış bir türkünün melodisindeyim şimdi… 12.06.2008
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © araz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |