Mektubum sanırım fazla uzun oldu, çünkü daha kısa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal |
|
||||||||||
|
Gülbahar güzel bir genç kızdı. Güzelliği kadar dik başlılığıyla da nam yapmıştı mahallede. Annelerin korkulu rüyasıydı oğullarını baştan çıkarma ihtimaliyle. Kara kaş, kara göz, yanık ten, uzun boy, uzun kirpik, buğulu bir çift göz. Müthiş hırslarla kaplıydı içi. Bu yolları toprak kaplı mahalleden, çatısı kırmızı kiremitlerle kaplı, bahçesinde tavukların olduğu hatta keçilerin otladığı birbirinin aynı tek katlı evlerden daha fazlasını hakettiğini düşündü hep. Zenginlerin evine temizliğe giden annesini hor görüp, kahvede çaycılık yapan babasına hiç bir zaman saygı duymadı. İnsanlarla alay edip hor gördüğü için çok dayak yemişti annesinden. Kısa boylu tombul bir kadındı anası.Teninin beyazı, gözünün yeşili hiç bulaşmamıştı kızına. Daha çok babasına benziyordu Gülbahar. Teni kara, gözü kara, uzun boylu bu adam yıllara yenilmiş, saçları ağarmış, yüzü buruşmuş ve hayata karşı bükülmüştü. Bir zamanlar dimdik yürürken şimdi omuzlar çökük boynu öne eğik hafif kambur bir şekilde yürüyordu. Saçıyla bir beyazlayan bıyıklarına sigara dumanından sarı izler yer etmişti. Mülayim kendi halinde ezik büzük bir adamdı. Bu eziklik daha da hırslandırıyordu Gülbahar'I. İnsanların babasını aşağıladığını düşünür buna imkan verdiği içinde ondan nefret ederdi. İşte bu yüzden eli yüzü benzese de huyu suyu hiç çekmemişti babasına. Annesininde bir tek huyunu almıştı, o da kızdığında gözünü karartıp kimseyi tanımaz tavrıydı. Onaltı yaşının ilkbahar başlangıcında göğün yavaş yavaş kızarıp karanlığa büründüğü, komşu kızı Ayşe ile kapı önünde çekirdek çitleyip nedensiz kahkahaların atıldığı bir anda gözleri bir çift göze takıldı. İyi giyimli, kravatlı bu adamın burda neişi var diyerek düşüncelere daldı. Aklından geçen bin düşünceden hiç biri ona gülümseyen bu gence gülümsemesine engel olamadı. O gece uyuyamadı.Üç beş saniye gördüğü o yüzü aklında tutmaya çalıştı. Kalbinin arzuladığı bir ruhlada süsledi. Hayal kura kura iç çeke çeke gecenin gündüze el uazatmasına iki saat kala uykuya daldı. Gün doğar doğmaz fişek gibi kalktı yataktan. Sevmediği rutubetten duvarlarının boyası akan, çanak çömleğin duvardaki tahta raflara asıldığı, legenlerin tencerelerin bangonun altında kumaş bir perde ardında gizlendiği mutfakta güle oynaya kahvaltı sinisini hazırladı. Annesiyle babası yerde döşeğin üzerinde hala uyuyorlardı. Önce yattığı divanın üstündeki yorganla çarşafı katladı, sonra da sobanın içindeki boş kovayı usulca dışarı çıkardı. Kovanın dolusunu getirip sobanın içine koyarken boşalttığı gibi sessiz olamadı. Annesi ve babası uyanıverdi gürültüden. Şaşkın gözlerle izlediler güler yüzlü kızlarının döşeği toplayıp siniyi içeri taşımasını. Hep beraber oturdular kahvaltı sofrasına. Sobanın üzerinde kızaran ekmeklere kendi elleriyle yağ sürüp uzattı onlara. Ne peynirin tatsızlığına söylendi ne de parasızlık yüzünden evlerine giremeyen balın yokluğuna. Gülbahar annesinin pardüsesini getirirken kapının ardındaki demir askıdan Fatma Hanım daha fazla tutamadı kendini "Allah canımı alsın eğer bir haltlar karıştırıyorsan duyarım eninde sonunda, kırarım bütün kemiklerini" "Aman be size de iyilik yaramıyo" omuzlarını silkti, kızar gibi yaptıysada yüzündeki gülümseme ele verdi onu. "Ben dicemi diyimde" Fatma hanım kapıdan çıkarken kızının gözünün içine öyle bir baktı ki Gülbahar gözlerini kaçırmak zorunda kaldı. Babası Adem Efendi de on dakika sonra çıktı evden. Kızının davranışlarına sorgusuz memnun olan bir yüz ifadesiyle.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © hayriye kafalı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |