Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes |
|
||||||||||
|
İnsanlığın en büyük sorunu mükemmelleşme, en mükemmeli isteme sorunudur. İnsan ister aile, ister birey isterse de toplumsal hayat içerisinde mükemmel olamaz. Deneyen Allah’tır ve dilediği gibi dener. Aile kime göre şekillenmeli anneye, babaya ya da çocuklara sonunda kime göre şekillenirse şekillensin herkes kendine göre ideallik arayacaktır ailesinde. Kısacası ideal aile değil neye göre ve kime göre ideal aile sorgulanmalıdır. Aile içi iletişimde kullanılan temel kavramlardan biride sevmek kavramıdır. İnsanlar birbirlerin severlerse aile içi iletişim mükemmel olunacağına inanılır. Pesimist-kötü düşünen- değilim ama sevgi kavramı konusunda sorunlarım var. İnsanlar işlerine gelince deli gibi seviyorlar ama işlerine gelmeyince de bir dakika önceki sevgilerinden vazgeçebiliyorlar. Sevgi ne menem şeydir ki bir anda oluşur bir anda kayboluverir. Sevgi güneş midir yoksa saman alevi mi? Sevgi dile getirilir, hemen hemen her durumda. Dile getirilen en iyi sevginin nitelemesi ise delilikle yapılır. İşler iyi gitmediğinde bir mihnetle karşılıksız sevildiği söylenir. Karşılıksız verebilme gücü ise sadece Rabbe aittir. Rabbimiz akıllanmamız yönünde telkinlerde bulunurken bizler deli olur çöllerde Leyla’nın peşinde Mevla ararız. Karşılıksız sevebileceğiniz tek varlık Rabbinizdir. Bir tek ondan gelene sabredilir. Tek sorgulayamadığınızda Rabbimizdir. Rabbinizi de sorgulamaya başlamışsanız. Ne aile düzeni kalır ne de toplum. Aile hayatımız bir stratejinin mi ürünüdür yoksa takdir edilmiş bir denenme midir? Değer vermek işte bu karşılıksız olmaz. Değer verirlerse değer veririm kim olursa olsun. Ailede ki toplumda ki sorunları sevgiyle açıklamak su üzerine yazı yazmak gibi olacaktır. Kimse kimseye ben seni sevmiyorum deme cesaretini gösteremediğinden herkes bir birini seviyor söylediklerine göre de karşılıksız. Sevgiyi göremezsiniz yeri kalptedir. İfadesi ise imkânsız. Evet, kimse kimseyi sevmek zorunda değil hatta bu sevgi biliriz ki zorla olacak şeyde değil. İster aile ister toplum hayatında olsun diyeceğim bana değer verene bende değer veririm. Aile birbirini seven bireylerin kurduğu bir şirket değildir bireyler kar zarar hesabı yapılmamalıdır. Belki rabbiniz eşinize izin vermiştir izinlidir sizi denemesi için. Kim bilir Züleyha da izinlidir Musa’nın kardeşleri de. Dünya imtihan dünyasıdır tek denemeye yetkili de Rabbimiz. Bazen dayanamıyoruz soruveriyoruz “gemiyi niçin deldin be adam“ diye. Gemiyi delen Rabbimden izinliyim deyiverince ama neden demez artık Musa. Şairin dile getirdiği gibi “Sakın kader deme. Kaderin üstünde bir kader vardır... Hiç kimse önceden kimle yuva kuracağına dair bir form doldurmadı. Bilseydim senle evlenmezdim diyenler bilmiyor ki sanki evlenmeme gibi bir şansı var O ol der ve her şey ama her şey oluverir. Hasılı kendi istediklerimizi paranteze alıp geriye rabbin istedikleri kalınca eviniz cennet çocuklarınız o cennetin kuşları olur. Günümüzde aile sorunu yok aslında diyeceğim inanmayacaksınız. Aile sorunu olabilmesi için öncelikle aile olmalıdır. Önceden ailesi olanların evleri vardı ama artık insanların evleri değil odaları var. Evlerimiz birbirlerini tanıyanların kaldığı oteller gibi. Ve insanlar denenmeden bihaber mutlu aile nasıl olunur stratejileriyle meşguller. Mutsuzluklar insanlardan kaynaklanmıyor yani o da sen gibi aciz ve çaresiz mutsuzluğumuz “Tanrım beni neden böyle deniyorsun? Neden ben… “ hezeyanları Evet, cevabı basit O dilediği gibi dener. Hayr da ondandır şerr de. Aile içi sorun olarak gördükleriniz beklide sizin belanız –imtihanınız-Hayatımızda hep denenmeler olacak bazen hoşunuza giden bazense gitmeyen, bazen toplumsal bazen bireysel bazen de ailevi sizi deneyeni tanıdığınız da tebessüm edecek ve arifin sözleri dökülecek dudaklarınızdan“Hak şerleri hayr eyler. Zannetme ki gayr eyler. Mevla görelim neyler. Neylerse güzel eyler Bilgi Aktivasyon Uzmanı Ercan HARMANCI
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ercanharmancı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |