..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Benim yaradılışımda fevkalade olan birşey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Kenan Kaplan




26 Mart 2008
Sağım Solum Sobe  
Kenan Kaplan
Psikolojik bir durum değerlendirmesi


:BBJH:
Üç odası vardı evin..

Sağım solum sobe...

Hergün bir odasında yaşamın penceresini araladık ve hep o pencerenin karşısındaki suleti yaşamın tüm gerçeği gören gözlerimizi ovuşturarak, belki binlerce kez gördüğümüz ismin –a- halini ilk bebeğine sarılan nurcan gibi kucakladık...

Yalın değildik asla. Yalın halimizi Freud’un "stage"lerine girdiğimiz ilk anda terk ettik. Ve mutlaka bir ismin bir halini takıp peşimize yapıbozumsal serüvenlere daldık. Formasyondan çıkan tarifler miydi, tariflerin tahrip ettiği çocukluğumuz muydu bilemiyorduk o zamanlar.

Elmayı sekere buladığımızda, artık elma olmaktan çıkmış tadı diye düşündük. Kategorik bir sıçrama yaşamıştık. Sınıfsal mobilitelerin ikircikli sorgulamaları..


İlk odayı açıyorum.

Bugün Cuma. Hadi oda, hazırla bizi yeni bir haftasonuna. İçinde biraz sıradışılık biraz dinğinlik az biraz da hız olsun. Dört güne sığdırdığımız tek düzeliklerden, herşey aynılardan, her tadının tatsızlığının benzeşliğinden ve deja-vu mutsuzluklardan kurtar.
İnsan mı doyumsuzlaştı, hayat mı sıradanlaştı’nın kısır döngüsünde çözmeye çalıştığımız iki denklemli fakat üç bilinmeyenli sorularda takılıp bırakma beni. X’i bulsam ne olacak ki.
Soruda gizli olan ama bize verilmeyen bir done daha "var mı?" yı sorgulamayalım. Varsa da bilmeyelim.

Çözmek zor gelirse, soru yanlış diyip geçelim. Şarabın ve aşkın uyuşturucu etkisinde sürüklenelim.
En renkli elbiselerimizi giyip, deri değiştirelim.


Ah ismimim her hali.. De-li, den-li hallerim öldürecek beni...

İkinci odayı açıyorum.
Bu oda da mı bulacaktım her halimde biraz daha kaybettiğim huzuru. Oda! seni kaybettim bilinç altımın derinliklerinde. Yalın halimde yitirdiğim -can kardeşim- ego nerede. Sığınabilir miydim bilinç altının en derin noktasındaki o huzurevine. Arsız huzurlar arıyorum sarı ve pembenin tam ortasında. Ah beynim... geriye tekmelediğin hazları doldurduğum sandıklarda boca etme beni, anıların sesli çığlıklarına.
Ey, dil sürçmelerinin insafına bırakılmış yalın halim. Dokun bana. Ben-de olmayan ben-den nasıl çıkar ki. Beni dinlememeliyiz.
Y nin ordinatlarını başkası bulsun parabolün yumuşakça çark etmiş tepe değerlerinde.
Ben eğimimi eksi-de göreceğim bugün. Suskunluğumu şarap şişelerine saklayıp sonsuzun bilinmeyen değerlerine gideceğim.


Dedim ya, bu hallerim varya hallerim. Her halimde ben olamayan hallerimi sorguluyorum da yine de -e halimi tamamlayamıyorum.

Üçüncü oda.
Denemediğim halim kalmadı. Ateşimi kendim getirdim. Teslim oluyorum işte. Paydası koca bir sıfır ise bütün duygularımı bölen, kurtuluş yok sonsuza kadar tek başına. Aradığım yalın halim. Hangi stage de kaybettim seni.
Bal parmak yaladığım mı, öpülürken başka dudaklarla utandığım o ilk günümde mi. Her eylem bir başka mana kattığında kendime, aynadaki annem benden ayrılıp gittiğinde mi.
Üçüncü oda sana teslim olmaya geldim. İstediğim biraz kaygısız bir kaç saat bir tabut içinde.
Beni böldüğün her parça da bıraktığım mutluluk teorileri değil, sadece hiçliğin bir anlık cazibesine kapılmak istiyorum.

Çok bilinmeyenli az verili çözümsüz denklemlerde sürüklenmeden, yaşamın sahibi olma uğraşı belki de benimki. Ah vicdanıma saplanmış içselleştirilmiş dış dünyam benim.
Bu kadar düşmanı nasıl giydirdim içime. Vücudun denge arayışı, sıcak soğuk ayarı değil aslında.
Ben-lik bir durum yok burada. Savaş altla üst arasında. Yıkıntı bir beyin geride unutulan örselenmiş bedenlerde...


Evin üç odası vardı ama binlerce de saklanan.

Sağım solum söbe...






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yürek Dengesi
Şarap Üzerine Güzelleme

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hüznün Cemaati
Anormallere Denemeler - 2


Kenan Kaplan kimdir?

Kendi işi dışında her işi yapıyor. Yaşamdan topladıklarını yazıda harmanlamaya çalışıyor.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kenan Kaplan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.