..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paranız varsa toprak alın. Artık üretmiyorlar. -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > mehmet zeki




24 Mart 2008
Tırmanış  
mehmet zeki
Çok soyut bir yazı olduğunu biliyorum. Belkide sadece ben ve sevgilim anlayacak bu yazıyı tam olarak. Fareye dikkat edin okuyucular. Ne aldığını bilerek okuyun


:AFGE:
Tırmanış
Çok şey oldu. Hayal kırıklıkları, üzüntü…
Bu kâğıtlara sığdıramayacağım kadar çok şey.
Usta bir yazar veya şair dahi şu iki haftadır çektiklerimi dökemezdi tam olarak en mahrem sayfalarıma.
Güvenimle birlikte bütün benliğim, gelecekten umutlarımda Düzce depremi gibi sarsıldı. 45 ya da 50 saniye sürmedi bu sarsıntı. Geceleri ve gündüzleri 5 katıyla çarparsak haftalar, aylar hatta yıllar kadar uzun geldi bana.
Gökdelene çıkmıştım. Hayatımın en uzun merdivenlerinden hem de. Çok yoruldum. Bazı katlarda elektrik yoktu. Zifiri karanlıkta ilerledim korkarak. 21 yaşındaki bir çocuğun korkusuydu benimkisi.
Işıklar yandı, çevremi gördüm. Ama her zaman bir loşluk vardı. Apaydınlık değildi her taraf. İğneler serilmiş merdivenlerime. Çıplak ayaklarıma battı, kanadı! Sesimi yükseltmeden içten içten haykırdım. Çıplak ayaklarım kırmızıyken iz bıraktım kutsal yolumda. Kızıl ayak izleri… Yolumdan gelenler bu izleri görüp; onları neyin beklediğini, tepeye çıkmak için göze alınacak şeyleri görsünler diye.
Ayağım çıplaktı dedim. Çünkü Bu güzel binayı eskiden kalma çamur kırıntılarıyla kirletmeyecektim.
Birkaç katında eşlik edenler oldu bana. Güya aynı yoldan gidiyormuşuz. Konuştum onlarla, cevaplar aldım sorularıma. Farklı fikirler geldi. Mantığımla düşünebilseydim aklıma gelebilecek şeylerdi. Yardımı da oldu birazcık bu söylediklerinin.
Biraz çıktım ki duvarlar değişmiş. Meğer geride bıraktıklarım aynadaki görüntülerimden ibaretmiş.
Yolda odalar vardı. İçlerinde yorgunluktan harap olmuş genci çeken tertemiz yataklar. Ama inan içim hiç gitmedi onlara. Mantığım silinmişti çünkü. Göz ucuyla baktım, geçtim aralarından acılarla dolu merdivenlerime.
Bir fare geldi karşıma dizlerimden yukarı çıkıp kafama geçti. Kemirmeye başladı kafatasımı. Vurdum elimin tersiyle, aşağı düştü. Ağzında benden bir parçayla.
Şüphelerle, korkularla çıktım çatı katına. Tattığım güzelliklerden hiç bahsetmedim. Onları da inkar etmemek lazım.
Yukarıda gördüklerim aklımı başımdan aldı. Kanlı ayaklarım kurumuş olarak, açtım güzelliklere açılan camdan kapımı. Ne kadar zarif, ne kadar güzel! Kırmamak için çok yavaş tuttum tokmağını usulca araladım Aşkın Kapısını.
İşte sonunda beklediğime değdi. Zaten tahmin ediyordum karşıma bunların çıkacağını. Çok güzel bir manzarası vardı buranın. Aşağıdaki insanlar imrenerek baktılar bana. Bense mutluluktan uçuyordum, kan kokan ayaklarımla. Sürekli şükrediyordum halime. Tam da kendimden geçmişken, fare geri geldi ağzındaki parçayla. Eğilip gözlerine baktım hayvanın. Al diyordu, bu sana ait. Çalmamalıydım onu senden.
Et parçasını yerine taktım. Sonrası puslu biraz. Tam olarak hatırlayamıyorum. En son anımsadığım şey; terasın bitiminde ki duvara çıkmış aşağıdaki yola bakıyordum. Ön(l)ümde hiçbir engel bulunmadan. Tek ayağım boşlukta diğeri sağlamca binada dururken, tam atlamayı düşünürken. Bir peri geldi. Bana söyleyecekleri ne yapmam konusunda fikir verecekti.
Çok güzeldi. İsimlerini yalnızca hikâye kitaplarımdan duymuştum. Olması gereken gibiydi. Ağlar gibi gülümsedi bembeyaz teni havalandı sanki. Bana bakıp dedi ki:
-



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın düşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ufak Bir Hayal

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Savaş
Büyüyen Çocuk


mehmet zeki kimdir?

ilgim var geliştirmem gerekiyor ama bunun için bi peri lazım


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © mehmet zeki , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.