DOĞU İLE BATI

Bugün 6 Şubat 2008 günlerden de Salı, her sabah olduğu gibi işe gitmek için erkenden kalktım kahvaltımı yaparken de sabah haberlerini izlemeye başladım. Bir televizyon kanalında çıkan habere o kadar üzüldüm ki, her şey aşırı derecede abartılı şekildeydi. Haberin yeri Van ili Derebaşı köyü. Bir haber muhabiri eline kamerasını almış gitmiş oraya kar nedeniyle beş günden beri elektriği ve suyu kesilmiş bu köydeki vatandaşların mağduriyetini haber yapmış. Habere sözüm yok, halk beş günden beri kesilmiş durumda olan elektriğini kendi imkânlarıyla tamir etmeye çalışıyorlar ve de kesilen sularının çaresini arıyorlar. Buraya kadar güzel sorun yok. Lakin haber öyle kışkırtıcı bir halde anlatılıyor ki, kötü olan yönü bu işte. Zaten günümüzde bölücü faaliyetler ve doğu batı çatışması varken böyle oldukça abartılmış ve kışkırtıcı bir haberi gerçekten kınıyorum.

Bütün ülke kara esir düşmüşken, milyonlarca köy yolu kapalı iken ve bütün vatanda bu olumsuzluklar yaşanırken birde doğu batı diye kışkırtıcı haber halkı hep düşündürür. İki köy halkı eline bir ağaç direk almış elektrik tamiri yaparken yada iki vatandaş ellerinde kazma kürek su tamiri yaparken bunu özellikle doğuda arayıp bulup haber yaparsanız diyecek bir şey bulamam. Sadece içim buruk şekilde tebrik ederim kanal ve kanalın muhabiri derim. Bizim köy Samsuna sadece 25 km uzaklıkta ve geçen yıllarda bu yılkından çok daha hafif bir kar felaketinde 45 gün elektrik alamadık o zaman nerdeydi senin bu muhabirlik aşkın. Orada su kesilmiş yoğun kış şartlarından, biz Samsuna sadece 25 km uzak mesafedeyiz bizde hiç su yok ya nerede muhabirlik aşkın. Biz kendi imkânlarımızla topraktan çıkardığımız yer altı sularını içiyoruz. İşin kötü tarafı bizim oralar tarım alanı olduğu için toprağa atılan gübreler ve tüm zirai ilaçlar içtiğimiz suyla vücudumuza giriyor. Sularımıza defalarca içilemez raporu aldığımız halde henüz içme suyuna kavuşamadık. Doğudaki 40 yaşındaki kişi futbol maçı oynarken ben artık içtiğim sular yüzünden yama tırmanamıyorum. Burada hayat 40 yaşında bitiyor nerede senin muhabirlik aşkın.

Samsun ili Tekkeköy ilçesine bağlı Güzelyurt Köyü, Samsuna 25 km uzaklıkta. Burada bir ilköğretim okulu var. 1,2,3,4,5,6,7 ve 8 tüm bu sınıflarda toplam 50-60 öğrenci ve başlarında da sadece 3-4 öğretmen birleşik eğitim veriyorlar ve bu okuldan mezun olan öğrenci okuma yazmayı maalesef askerde öğreniyor, aradaki fark nedir sorarım o muhabire. Tüm yurt kara esir düşmüşken, hatta sen oraya çıkmış çekim yapıyorsun be salak muhabir ulaşılamayan binlerce köy var ya onların yaşadıkları bile malum kaç ölü var belli değil. Durmuşun elini kolunu sallaya sallaya kış turizmine çıkarcasına haber yapmışın kanalda yayınlamış. Haber oldukça kötü ve komik, eğer gerçekleri bir bütün içinde görmeden haber yaparsanız o halkı kışkırtırsınız ve orada yaşayan gençler gençliğin verdiği coşkuyla bu devlet bizi görmüyor diyerek eline silahı alır terör örgütüne katılmak için dağa çıkar ve sana kurşun sıkar. Eğer gerçek bir basın mensubuysan bunu yapmaya hakkın yok tüm vatanı bir bütün olarak göz önüne alınız ve o duruma göre daha akıllıca haberler yapınız.