..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Umutsuzluğa düşmeyin. -Charlie Chaplin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Tasavvuf > ramazan yavuz




29 Mart 2008
Özlenen Aşk  
ramazan yavuz

:BJEA:
İSYAN YOK AŞKIM….

HER ŞEY İÇİN TEŞEKÜRLER SANA…

Teşekkürler sana, en büyük en sonsuz ulaşılmayacak büyüklükte teşekkürler sana. Sensiz kalmak ve sensizlik bana beni öğretti, her vurulan tokatlarda sabrı öğretti. Garibandır denildiği oldu, ama ben sana verdiğim sözlerin karşısında gariban kaldım, gerçekte gariban kalmadım. Her seferinde ezdiklerini sandılar, 55 kiloluk bu bedeni. Ama ben sana verdiğim sözü tuttum aslında asla ezilmedim. En çok isyan ettiğim anlarda sövmek geldiği anlar oldu, sövemedim sana verdiğim sözler geldi aklıma, kısa sürede beraberce silmiştik bu dildeki tüm kötü sözleri. Sana söz vermiştim, her söylediğim kötü söz sana gider olacaktı. İşte o yüzden sövmedim küfretmedim kimseye, sana gider diye.

Bu ne büyük ceza bana aşkım, mademki gidecektin beni bırakıp neden bu zulüm. Her isyanımda hayalin karşımda, her yüzüme çarpılan kapının ardında yine sen varsın. Sus dercesine parmağın dudaklarında, gülümseyen dudakların ve yasaklı gözlerin gözlerimin önünde her defasında. Ha, gözyaşı da yok, söz verdiğim gibi sana. Sadece içimden ağlamak var birde yalnız kaldığım zaman şarkılara, türkülere ağlamak var. O da bir tek şarkı ikimizin olan. Her dinlememde Tekkeköy tren yolu, her seferinde çırpınarak çıktığımız o delikli kayalar, saatlerce hayata yukarıdan baktığımız o tepeler var gözümün önünde. Sen acem kızıydın, bense seni seven yürekli âşık. Ayrılık çanları çalınca ilk ben ağlardım, “buda ayrılık mı, ölümün yanında “ derdin, öleceğini bile bile,önce yaşları öperdin yalarcasına sonrada kalan nemi silerdin ellerinle. Pes etmek yok derdin, madem sen dedin neden pes ettin, bak bana pes ettim mi, her şeye rağmen yaşıyorum.

Mezarlıktan kopardığım papatyalarla fal bakardık seninle, çıkmadığı zaman ben kızardım, sense gülerdin. Bir gün seninle mağaranın tepesinde oturmuştuk, kral ve kraliçenin yerine. Papatyanın yapraklarından bir tane kopartıp atardık aşağıya, o yaprak yere döne döne düşerken peşinden bakınırdık gözden kaybolana kadar, yenisini öyle koparırdık. Papatyanın yaprakları saatler sonra biterdi ama fal yine çıkmazdı. Kızdığımı anlayınca başını omzuma dayardın, uzaktaki bir salkım söğüdü gösterirdin;”üzülme ya ne papatyalar biter nede hayaller, bak söğüde ne kadar güçlü, yaprakları dökülse de kökü sağlam, hem biz kopardık papatyanın yapraklarını, o yine açar seneye, yeni âşıklar fal bakar, sen söğüde bak ve güçlü ol.”derdin bana.

Sözümü tuttum ben çok güçlüyüm. Her seferinde kopan hayallerimin peşinden kızmadım, küfretmedim, yeni yapraklar yeşerdi kopartılan yerinden. Artık yapraklar açar oldu kopartılmadan, o kadar güçlü oldum ki sana verdiğim sözler için, kabuklarımı kemirmeye başladılar, ağaçkakan gibi yinede güçlü oldum hemen kapadım gövdemdeki yaralarımı özüme inmesin diye.

Hayallerim kağıt gibi buruşturuldu yılmadım, her defasında yenisi geldi peşine yıkılmadım. Sen vardın her anımda her hayalimde. İnsanlara hor bakmadım sadece anlık öfkelerim oldu senin dediğin gibi. İnsanlığı kalmamış kişiler insanlığımla oynadılar, ama yılmadım ben insan olarak kaldım sana verdiğim sözdeki gibi. Kaybeden onlar oldu her defasında, sen kızsan da ben onlara beş kuruşluk değer verirdim, ama onların değeri bana yaşattıkları karşısında üç kuruşa düştü. Çok teşekkürler aşkım sana kimse bilmese de sen bana ben olmayı öğrettin. Her beş kuruşluk kişide iki kuruş kardayım. Sen kızsan da bu beş kuruşluk insanlar bitmez artan iki kuruşa da yeni insanları satın alırım. Teşekkürler sana, ruhun şad olsun,toprağın bol olsun, mekanın cennet….





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tasavvuf kümesinde bulunan diğer yazıları...
Uyanş

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Doğduğum Ev
Umutsuz Aşk
Cumhuriyet Çocuğu
Yaşam
Bilinmez Yol
Sende Yaşadım
Yalnızlık
Şehit Adayları
Benim Annem
Farzet


ramazan yavuz kimdir?

yaşanan her gün geride bıraktıklarımız ve gelecek hayallerinden ibarettir,ve bunlar ancak sanatla dile gelir,

Etkilendiği Yazarlar:
hertür yazardan etkilenirim


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ramazan yavuz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.