Ama gene de dünya dönüyor! -Galilei |
|
||||||||||
|
Tilki:-Beni öldürme sana faydam dokunur , demiş. Çocuk:-Senin bana ne gibi bir faydan dokunacak zarardan başka. Tilki:-Ne aradığını biliyorum sana yardımcı olabilirim. Çocuk biraz düşündükten sonra tilkiye hak verip onu öldürmemiş. Tilki:-Sırtıma bin. Çocuk atından inip tilkinin sırtına binmiş.Dağları , taşları , dereleri, tepeleri aşmışlar. Tilki:-Bak , bu yoldan dosdoğru gideceksin,karşına bir alay askerle dolu olan bir saray çıkacak.Askerlerden hiç korkma .Çünkü askerlerin hepsi derin bir uykuya dalmıştır.Aralarından geçerek saraya gir,bütün odaları dolaş,sonunda altın kuşun olduğu odaya gireceksin.Bak sakın altın kuşı alıp kötü kafesten altın kafese koymayasın yoksa bütün askerler uyanır tutsak olursun. Çocuk tilkinin öğütlerini dinleyerek saraya girmiş.Manzara tıpkı tilkinin anlattığı gibiymiş.Sarayın bütün odalarını dolaştıktan sonra nihayet altın kuşun tutulduğu odaya girmiş.Bir bakmış ki kuşun çaldığı iki altın elmada odanın ortasında duruyormuş.Kafesi aldıktan sonra bakmış ki bakmaya kıyılmayacak kadar güzel bir altın kafes odanın diğer tarafında duruyormuş.Hemen kuşu kötü kafesten altın kafese koyara koymaz kuş ötmeye başlamış.Kuşun ötüşüyle bütün saray derin uykusundan uyanıp çocuğu tutsak etmişler.Ona ölüm cezası verilmiş hemen .Onu kralın huzuruna çıkardıkları zaman kral onu bir şartla affedeceğini söylemiş.Eğer söylenen şartı yerine getirirse hem altın kuşu alacak hem de ağabeyleri serbest kalacakmış.Çocuk hemen bu şartı kabül etmiş.Şartta şuymuş:Krala rüzgardan hızlı koşan atı getirmesi gerekiyormuş. Çocuk yola çıkmış.Ağlamaktan gözlerinde gözyaşı kalmamış.Bu atı şimdi nereden bulup karala getireceğim diye kara kara düşünmüş.Birden bire tilkiyi karşında bulmuş. Tilki:-Artık üzülme bir hata yaptın ve cezasını çekiyorsun.Sana genede yardım edeceğim. Buna çocuk çok sevinmiş ve tilkiyi can kulağıyla dinlemeye başlamış. Tilki:-Bak,dost doğru ilerleyeceksin karşına bir saray çıkacak.At bu sarayın ahırındadır.Ahırın önünde uşaklar vardır , fakat hepsi uyumuştur rahalıkla ahıra girip atı alabilirsin.Atın üstünde tahtadan bir eğer var yerde ise altın bir eğer bulacaksın.Sakın atın üstünden o tahta eğeri atıp altın eğeri koyma .Yoksa yakalanacaksın. Çocuk ahıra girdiği zaman hemen atı çözmüş ve onu ahırdan çıkarmak için kapıya doğru yürümeye başlamışlar.Çocuk bir bakmış ki altın eğer o kadar güzel parlıyorki hemen atın üstünde bulunan tahtadan eğeri atmış ve yerine altın eğeri koymuş.At kişnemeyesiyle uşaklar uyanmış ve çocuğu yakalayıp kralın huzuruna çıkarmışlar.Kral : -Bak yapmaya çalıştığın hırsızlığın cezası ölümdür fakat eğer benim şartımı yerine getirirsen hem altın atı alacaksın hem de cezanı affedeceğim.Altın Saray denilen yerde çok güzel bir prenses yaşamaktadır onu bana getireceksin. Çocuk bu şartıda kabül edip dışarı çıkmış.Gene kara kara düşünürken tilki çıkagelmiş. Tilki:-Sana yardım etmek istemiyorum.Sen hep benim sözlerimi kulak altı ediyorsun ve başına daha büyük iş alıyorsun.Ama genede sana acıdığım için yardım edeceğim.Benim dediklerimi bu kez sonuna kadar yapacaksın. Çocuk sevinçli bir şekilede tamam demiş. Tilki:-Buradan çok uzak bir yerde karşına bir Altın Saray çıkacak.Gece yarısında bütün saray uykudayken prenses yıkanmak için hamama gidecek.Sen de hemen kızın üstüne saldırıp onu alnından öpeceksin.O zaman kız hiçbir şekilde sana karşı çıkmayacaktır.Ancak kız ailesine veda etmek için çok göz yaşı dökecektir sen bu göz yaşlarına kanıp onu vede etmesi için ailesinin yanına götürmeyeceksin.Yoksa senin için iyi olmaz. Çocuk gece yarısına kadar kızın çıkması beklemiş ve kız çıktıktan sonra onun üstüne atılıp onu alnından öpmüş.Kız onunla gitmeyi kabül etmiş ancak ailesini son kez görmek istemiş.Çocuk ne kadar hayır dediysede sonunda kızın göz yaşlarına ve feryatlarına daha fazla dayanamamış.Kız babasının yatağına yaklaşır yaklaşmaz saraydaki herkes uyanmaya başlamış.Ve coçuğu zindana atmışlar.Kral çocuğu huzuruna çağırmış ve ona : -Eğer sarayın karşısında bulunan dağı ikiye ayırıp pnecerenin önünü sekiz günde tamamen açarsan canını bağışlarım. Çocuk çaresizi bir şekilde kazma ve küreği alarak çalışmaya başlamış.Yedi gün geçmesine rağmen hemen hemen hiçbir şey yapmadan bulmuş kendisini.Son gece tilki çıkagelmiş. -Sen uyu. Çocuk sabahleyin kalktığı zaman bir bakmış ki dağ ortadan ikiye ayrılmış ve pencerenin önü tamamen açılmış.Hala uykuda olduğunu sanan çocuk bu rüyanın bitmemesini diliyormuş.Bir süre sonra tekrar gözünü açtığında tilki baş ucunda ona seslenerek: -Haydi koş krala haber ver,ne duruyorsun. Çocuk kralın yanına koşar ve onunla odanın balkonuna çıkıp dağa bakmışlar.Kral şartı yerine getiren çocuğu bağışlamış ve kızını da ona vermiş. Tilki:-Kızı al saraya götür kızı gören padişah altın atı hemen sana verecek sen altın atı alır almaz kızı arkana atıp oradan uzaklaşırsın.Öbür saraya geldiğinde ise kızı yanımda bırakır at ile birlikte saraya gidersin.Atı gören kral hemen sana altın kuşu verecektir.Kuşu alır almaz atın sırtına atla ve ordan uzaklaş.Dışarda kızıda alıp ülkene gidersin ama ağabeylerin orda tutsak kalırlar daha sonra onları kurtarmaya geliriz. Çocuk:-Tamam. Tilkinin söylediklerini başarıyla yerine getirmiş çocuk.Tilkiyle ormana geldikleri zaman ise tilki: -Benim mükafatım ne olacak? Çocuk :-Ne mükafatı? Tilki:-Sana o kadar yardım ettim,şimdi sen benim ödülümü vereceksin. Çocuk:-Tamam , söyle. Tilki:-Kılıcını kınından çıkarıp beni öldüreceksin burda. Çocuk:-İmkanı yok ben böyle bir şey yapamam . Tilki:-Yapmak zorundasın. Bundan başka çaresinin olmadığını gören çocuk atın sırtından inip kızı ordan uzaklaştırmış.Kılıcını kınından çıkarmış ve tilkinin karnına hamle yapmış.Bu hamleden sonra tilki hemen çok yakışıklı bir gence dönüşmüş.Başından geçenleri anlattıktan sonra kızın kardeşi olduğunu söylemiş.Hep birlikte çocuğun ülkesinde mutlu bir hayat sürmüşler. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine… SIRAÇ AR
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Sıraç Ar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |