..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Eğitim > Sıraç Ar




19 Kasım 2007
Türkçe Konuşmak  
Sıraç Ar
Dil doğuştan gelen özelliğinin yayınında aile ve çevre faktörlerinin etkisiyle gelişir.TDK sözlüğünde anadil şöyle açıklanmaktadır:Çocuğun ailesinden ve içinde yaşadığı topluluktan edindiği dildir.’Dil bir ulusun bireylerinin anlaşmasında , o ulusu ulus yapan özelliklerin oluşmasında önemli görevler üstlenmiş , yapıcı ve yaratıcı bir canlı varlık olarak nitelendirir.’(Cem DİLÇİN) Dilçin’in tanımından yola çıkarak ulusun birlikte paylaşım duygularının gelişmesi ve etkili etkileşim kurabilmeleri için ana iki unsura ihtiyaç vardır. 1-)Yazı dilinin ortak olması 2-)Konuşma dilinin ortak bir ağız olması Harf İnkılâbından sonra ülkemizde ortak ve çağdaş bir yazı dili oluşturulmuştur.Ama ne yazık ki ortak bir konuşma dili ağzı yeterince oluşturulamamıştır.Bunda farklı bölgelerimizdeki mahalli ağız ve şivelerin konuşulmasın etkisidir..Konuşma dilinin geliştirilmesi o toplumun ortak bir konuşma dili etrafında birleşmeleri için olmazsa olmaz nitelik taşımaktadır. İnsanlar , doğuştan gelen bir konuşma yeteneğiyle dünyaya gözlerini açarlar .Konuşma yeteneği doğuştan gelir fakat kişinin düzgün ve doğru konuşabilmesi okul hayatında alacağı konuşma eğitimine bağlıdır.Eğitim kurumlarındaki konuşma dersleri dil kurallarına uygun ve etkili biçimde anlatma becerisi kazandırır.(Özbey,2005:121) Özbey’in dediği gibi konuşmada eğitim kurumlarına çok büyük görev düşmektedir.Çünkü çocuğun içinde yaşadığı aile , arkadaş çevresi çocuğun konuşmasını geliştirebilecek yapıda ve bilinçte olmayabilirler.Bundan dolayı çocuğun asıl rehberi öğretmenlerdir.Rehber olan öğretmenin davranışlarından ,konuşmasına kadar her alanda öğrenci tarafından izlendiğini ve örnek alındığını bilerek hareket etmesi gerekir.Özellikle öğretmenlerin mahalli ağızları terk edip kendilerini diksiyon dersinde eğitmeleri gerekir ki öğrenciler de konuşmalarını düzeltebilsinler.


:BGFB:
Dil doğuştan gelen özelliğinin yayınında aile ve çevre faktörlerinin etkisiyle gelişir.TDK sözlüğünde anadil şöyle açıklanmaktadır:Çocuğun ailesinden ve içinde yaşadığı topluluktan edindiği dildir.’Dil bir ulusun bireylerinin anlaşmasında , o ulusu ulus yapan özelliklerin oluşmasında önemli görevler üstlenmiş , yapıcı ve yaratıcı bir canlı varlık olarak nitelendirir.’(Cem DİLÇİN)
     Dilçin’in tanımından yola çıkarak ulusun birlikte paylaşım duygularının gelişmesi ve etkili etkileşim kurabilmeleri için ana iki unsura ihtiyaç vardır.
1-)Yazı dilinin ortak olması
2-)Konuşma dilinin ortak bir ağız olması
Harf İnkılâbından sonra ülkemizde ortak ve çağdaş bir yazı dili oluşturulmuştur.Ama ne yazık ki ortak bir konuşma dili ağzı yeterince oluşturulamamıştır.Bunda farklı bölgelerimizdeki mahalli ağız ve şivelerin konuşulmasın etkisidir..Konuşma dilinin geliştirilmesi o toplumun ortak bir konuşma dili etrafında birleşmeleri için olmazsa olmaz nitelik taşımaktadır.
     İnsanlar , doğuştan gelen bir konuşma yeteneğiyle dünyaya gözlerini açarlar .Konuşma yeteneği doğuştan gelir fakat kişinin düzgün ve doğru konuşabilmesi okul hayatında alacağı konuşma eğitimine bağlıdır.Eğitim kurumlarındaki konuşma dersleri dil kurallarına uygun ve etkili biçimde anlatma becerisi kazandırır.(Özbey,2005:121) Özbey’in dediği gibi konuşmada eğitim kurumlarına çok büyük görev düşmektedir.Çünkü çocuğun içinde yaşadığı aile , arkadaş çevresi çocuğun konuşmasını geliştirebilecek yapıda ve bilinçte olmayabilirler.Bundan dolayı çocuğun asıl rehberi öğretmenlerdir.Rehber olan öğretmenin davranışlarından ,konuşmasına kadar her alanda öğrenci tarafından izlendiğini ve örnek alındığını bilerek hareket etmesi gerekir.Özellikle öğretmenlerin mahalli ağızları terk edip kendilerini diksiyon dersinde eğitmeleri gerekir ki öğrenciler de konuşmalarını düzeltebilsinler.
     İyi bir konuşmada olması gereken nitelikler:
a-)Konuşmanın belli bir amacı olmalıdır.
b-)Konuşma,yıkıcı olmamalı,dinleyenleri anlatılanlara inandırabilmelidir.
c-)Konuşma doğru ve güvenilir bilgilere dayanmalıdır.
d-)Konuşmayı dinleyecek olan topluluğun özellikleri , konuşmacı tarafından göz ardı edilmemeli konuşma için seçilen kelimelerde bu özellikler aramalıdır.
e-)Konuşmada el,yüz ve vücut hareketlerinden de yararlanmalıdır.
f-)Konuşma sırasında birlikte düşünme , öğretme,duygulandırma,tartışma gibi yöntemlere başvurulmalıdır.
MURAT ÖZKIRIMLI

Konuşma eğitimini etkileyen faktörlerden biri de eğitim ortamlarıdır.Önemli gün ve haftalar sebebiyle düzenlenen törenlerde konuşması düzgün olan öğrencilere görev verilmesi , diğer öğrencilerin bu konuşmaları dinleyerek kendi konuşmalarında ki hatalarını düzeltebilmeleri sağlanmalıdır.
Yrd.Doc.Dr.Duygu UÇGUN
     Kelime hazinesi kendi yaşının altında olan ya da yetersiz olan öğrencilerin etkili konuşmaları beklenmemelidir.Etkili konuşsalar dahi bu kısa bir süreliğinedir.Bunun için öğrencinin okulda ve okul dışında kitap okumaları teşvik edilmeli ve öğrencilerin okudukları kitapları sınıfta anlatmaları için uygun zemin hazırlanmalıdır.Ailelerle iş birliği yapılarak öğrencinin okul dışında ki ortamları bilinmelidir.


Konuşma becerisinin de diğer dil becerileri gibi insanın soru sorabilme,
düşünebilme, düşündürebilme gibi yeteneklerinin gelişimini ortaya koyduğu görülmektedir.
Zamanında ve gerektiği kadar konuşabilmeyi öğrenen bir insan hayatı
boyunca yanılgıya düşmez. Düzgün ve doğru konuşmak kadar dinlemenin de bir
erdem olduğu öğrencilere her fırsatta aşılanmalıdır. Bilindiği gibi dil becerileri
birbirleriyle yakın ilişkiler içindedir. Dinleme ve okuma alışkanlığı olmayan birinin
düzgün yazabileceği veya konuşabileceği de beklenemez. Bu gerçekten hareketle
Türkçe öğretmenleri, her şeyden önce kendi konuşmalarına özen göstererek öğrencilerini
iyi birer dinleyici olarak yetiştirmelidir. Öğrencilere konuşma becerisinin
kazandırılabilmesi ve bu becerinin geliştirilebilmesi için öğretmenlerin yetiştirilmesinde
de titiz davranılması gerekir. Çünkü Türkçeyi düzgün ve etkili kullanamayan
birinin verdiği eğitimde başarıya ulaşması imkânsızdır. Türkçeyi düzgün konuşan
ve yazan bireylerin yetiştirilmesi, Türkçe öğretmenlerinin derslerini bilgi değil, ifade ve beceri dersi olarak görmelerine bağlıdır.
Yrd.Doc.Dr.Duygu UÇGUN




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın eğitim kümesinde bulunan diğer yazıları...
Disleksi (Öğrenme Bozukluğu)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Klamira [Öykü]
Hasta [Öykü]
Altın Aşk [Öykü]
Sen Yoksun [Deneme]


Sıraç Ar kimdir?

Dünya denilen bu kalabalık ve bir o kadar ıssız yere gelmişsek bizim de geriye bırakacağımız bir çift kelimenin olması gerekir.

Etkilendiği Yazarlar:
Victor Hugo,Ece Ayhan,Mehmet Uzun,Yaşar Kemal


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Sıraç Ar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.