Bir deliyle aramda tek bir ayrım var. Ben deli değilim. -Salvador Dali |
|
||||||||||
|
Sözün derdi ne? Cümlenin, kelimenin derdi ne? Anlamın derdi ne ise yola düşmüşün de derdi o. Kabe’ye varmak için yola revam olmuş karıncanın derdi ne ise bizim de derdimiz o. Verili anlamların dışında kendi cümlelerimizi ve kendi anlamlarımızı taşımak zorunda olduğumuzun bilinci… Her dem taze bahar düşü kurmanın derin istenci… Bu ülkeyi, derinliğinde adalet olan bu ülkeyi önemsemenin bitmez enerjisi. Kimlere sesleniyorsunuz? Kentten kentliye, yani duruşuyla Medineli olana sesleniyoruz. ‘Kim’ olduğunu bilenlere, bilmek isteyenlere sesleniyoruz. Mütevazı bir ses bu. Ama gücünü ses verdiği yüreklerden alıyor. İnsana gerçekten de bir yüreğinin olduğunu, salt kuru akıl ile dünyaya yöneldiğinde üzerindeki rahmetin ve bereketin kalkabileceğini hatırlatıyoruz. Misyoner değiliz, yalnızca yanıbaşlarında duran sıcak bir nefes kadar cürmümüz var. Hakkari’de de biz varız, Kerkük’de de. Bosna’da da, Bodrum’da da… Bak ne kadar da kimiz? Çok seven çok kızan çok küsen adamlarmışsınız gibi geliyor sanki? Aynen öyleyiz. Öfkemiz kalbimizden mündemiç. Kızıyorsak, seviyorsak, üzülüyorsak kalbimizde koruduğumuz öfkedendir. Bunu koruyoruz, bunu önemsiyoruz. Hallerimizde teslim alınmışlık göremeyecek kimse. Sıradanlığa, basitliğe, boşvermişliğe, müptezel hinliğe düşmeyeceğiz. Dün ne isek bu gün daha iyi olacağız. Söylemimizi en yüksek perdeden ulaştıracağız muhatabına. Çünkü sözün gücü iyi adamları yeryüzüne varis bırakıyor. Yolcu'yu çıkaranlar döne döne neler okur? Yolcu Dergisi’ni çıkaranlar dönerek bir şey okumazlar. Hayatımıza anlam katabilecek her şey okumaya ve hıfzetmeye değerdir. Ama her dem Allah kelamı başımızın üstündedir. Ama her dem Muhammed başımızın üstündedir. Hakikatın bilgisine ulaşmak menzilindeki her şey kapsama alanımızdadır. Daha ne denir ki? Bununla birlikte okurlarımıza sistematik olarak kitap okuma programları düzenliyoruz. Yolcuforum adı altındaki düşünce evrenimizde özellikle genç yolcularla kitap okuma seansları düzenliyoruz… Ülkenin neresinde olurlarsa olsunlar… Bayağı okurunuz var diye duyuyoruz, doğru mu? Okurlarımız ‘bayağı’ değil tabi. Yanlış anlama olmasın diye dedim. Şu an itibariyle yaklaşık 110 dağıtım noktasında ve temsilciliklerimizle ülkemizin her yerindeyiz. Sanırım bir ‘söz’ dergisi olarak Türkiye’deki dergilerin epeyce önünde yürüyoruz. Ara verdiğimiz bir yıldaki kayıpları telafi ettiğimizde daha iyi bir yerde olacağız inşallah. Yolcu dergisi’nin asıl sahibi okurdur. Okurumuzun gayretleri ve sıcaklığı bize esenlik katıyor. Sizi eleştirenler oluyor mu? Neler diyorlar? Evet oluyor. Hepsini dikkate alıyoruz. Allah razı olsun hepsinden. Dedikleri, yolumuzu açıyor bizi daha da kararlı hareket etmeye yöneltiyor. Fildişi kulelerden esip savuranlar da var tabi. Biz, bize samimi gelen sözleri, bizi daha iyiye yöneltecek sözleri dikkate aldık her zaman. Bir edebiyat dergisi olmadığımız falan fısıldanıyor kıyıda köşede. Açıkça söylüyoruz zaten salt edebiyat dergisi değiliz zaten. Biz bir ‘söz’ dergisiyiz… En iyi ‘söz’ü en iyi araçla insanlara taşımaya çalışıyoruz. Okur'unuzu hissedebiliyor musunuz? Dedim ya okurumuz derginin sahibidir. Biz onlarla her halde temas halindeyiz. Dergiyi çıkarıp yatmıyoruz. Alın bu cümleleri kelimeleri bir dünya kurun ve içinde yaşayın demiyoruz. Hakkari’den Bodrum’a, Bosna’dan Kerkük’e yolculuğumuz sürüyor. Böyle bir kervanda birbirimize tutunmaktan başka neyimiz var. Birbirimizi anlamaktan, birbirimizi anlamlandırmaktan başka kimiz biz? Bu digital çağda halen gül kokulu mektuplar alıyorsak bunu bir anlamı var. Satışınızı yapan kitapçılardan paranızı alabiliyor musunuz? Satış noktalarımız bizzat o kentte bulunan okurlarımız tarafından denetleniyor. Yani biz her hangi bir kitabevi geri ödemesini yapmadığında o kitabevini okurla muhatap ediyoruz. Şu ana kadar bu süreç başarıyla işledi. Çünkü diyoruz olabilecek bir aksama yüreğinize konukluğumuzu geciktirecek. Okur gereğini yapıyor, bize de daha sağlam sözlerle, daha sağlıklı bir dergi çıkarmak kalıyor.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © YOLCU DERGİSİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |