"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal |
|
||||||||||
|
Filizlerine değirmen olmuş yağmurlar, Arz-ı endamla yoğrulmuş bakışlar, Derinliklerinde saklanmış o büyük sırlar, Gönlüme dökülünce içimden kederi alırlar. Nağmelerinle büyür etrafındaki başaklar, Zümrüt peçeleriyle sana hasret o kuşlar, Bir ömür “gül” deyip peşinden ağlarlar, Asillikten taviz, sensiz tüm bağlar. Dikenlerinle uyumlu hep o baharlar, Bir ömür konuştu anlatamadı seni aşıklar… Kıskançlıktan kızarır hicaba koşar maşuklar, Sen varsan taçlanır, anlam bulur aşklar… Hatmiler, zambaklar, papatyalar, goncalar, Yamaçtan yamaca gittiler senin gibi olamadılar. Senin üstüne hiç yakışmadı kırmızı şafaklar, Bülbüller dile geldi yaradılıştan beri ağlar. Bayatlamış gönüllere senden taze kokular, Uzamış küslüklere seninle son bulmalar, Mazide yatan acı hatıralara senden şifalar, Dilesem yaratandan seninle başlangıçlar. Pırlantadan dahi kıymetlisin bilir aşıklar, Sarraflar tezgahlarda hep değersizi satarlar, Bir bilseydi, sana özenirdi yakutlar, O zaman gerdanlarda “gül”, değil altınlar. Senin olduğun yerde başka olur kahkahalar, Durmadan yanan hasret seninle donar. Saraylar yaparlar, ipekten kaftan alırlar, Vazgeçemezler senden, sanadır hayran bakışlar. Sensiz olan toprakların rüyalarıdır kırmızılar, Çöller yanıp tutuşur, “gül”süz kurak kaldı topraklar, Bir bahar telaşesidir arzdan inen karlar, Çabuk erisin diye; güneş, kışları bir başka doğar… “Gül” ile aşkı bir kefeye koyar tartarlar, Aşkın gücünden öte bir şey yok sanırlar, “Gül” baskın gelir anlayamaz bakarlar, Dilleri tutulur, “gül”ü hafif sanırlar. Yar ile “gül” arasında tercih yap diye sorarlar, Yar ile “gül”ü farklı şeyler gibi anlarlar, Aşk beride dursun beynimi ikiye ayırırlar, Yarimi ve gülü sonradan tek sayarlar. “Gül”süz gülemedi ezelden beri baharlar, Bedene can, damara kan, bahara da “gül” koyarlar, Can için beden, kan için damar yaratırlar, “Gül” için bahara özenir, baharı güzel koyarlar. Salıncakta süzülen çocuğun tebessümünü alırlar, Aşık yürekteki ateşi alır, içine katarlar, Seher ve yakamozdaki duyguyu da alırlar, Dökerler kalıba onu gül diye toprağa koyarlar.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ihsan berat, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |