Bir ülke bağımsız olmadan, bağımsızlık da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Arşa, bakışlarım çıktığında içimi burukluk kaplar. Burukluk içimi kaplar... Yalancı sabahların en önde gelen hüznü buruklukla bir yatakta buluşur ve içime öyle akar. Neşvelerin merhum sevinçleri ardımdan ağıtlar yakar. Gecenin karanlığı burukluğumun yasıdır. Buruklukta donan bedenim anca senin bakışlarınla çözülür; çözülen bedenimden yeryüzüne takatim damlar. Donan beden çözülse de geriye geriye cansız parçalar kalır. Burukluk beni aciz bırakır... Yeryüzünün tüm çiçekleri insanların her birinin gözdesidir. Gözde olan çiçekler buruklukla buluşunca ortalığı vasıfsız otlar kaplar... En güzel özelliği çiçeklerin güzel kokmasıdır. Burukluk kokusunu yayınca yeryüzüne tek koku o olur. Diğer kokular sığ kalır burukluk berisinde... En güzel sabahlar buruklukla uyanmayı haketmez ama en kötü burukluklar en güzel sabahları süpürür muhakememden. Sabahlarıma dökülen burukluk gölgem olur; göremem ışığı her ne kadar muhtaç olsam da... Tenimi okşayan meltemi kesen burukluk... Tenimi gıdıklayan yağmur tanelerini kurutan burukluk... Tenimi ürperten kıskandıran burukluk... Burukluk... İçim kaynar sularla haşlandığı zaman, Düşlerim darmadağın gözlerimin önüne serildiği zaman, Kollarımı kaldıracak takatim, en güzel mehtabı bile izleyecek kadar duygusallığım, En küçük derdi en küçük kelimelerle anlatacak kadar ilhamım, Göz önündeki sebeplerden görünür sonuçları çıkaracak kadar düşüncem, En belirgin güzelliği farkedecek kadar dikkatim, Boş sayfaya tek nokta dahi koyacak mecalim kalmadığı zaman anlıyorum ki; Burukluğun mahzenlerinde ömrümün günleri hapsolmuş. Hapsolmuş da tüm duygularım parmaklığın öteki tarafında kalmış... Ve biliyorum ki; bu burukluğu ancak ve ancak ümit beslediğim kişi mutluluğa dönüştürür... Her ümit beslenen de her burukluğu bir mutluluğa çeviremez... Çık kanımdan burukluk... Çık aklımdan burukluk... Çık hayatımdan burukluk.. Geride belki ben kalmayacağım ama sen yine de çık... Çık da yeniden yapılanayım.. Burukluk, burukluk...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ihsan berat, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |