Olgunluğa erişmemiş şairler ödünç alır, olgunluğa erişenler çalar. -George Eliot |
|
||||||||||
|
Mehmet KIYAK* 24 Kasım, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettikleri tarihtir. Bu bakımdan 24 Kasım, Atatürk’ün doğumunun 100. yıldönümü olan 1981 yılından bu yana, “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaktadır. Tüm saygıdeğer öğretmenlerin “Öğretmenler Günü” kutlu olsun! Öğretmenin eğitimdeki misyonu düşünüldüğünde tabii ki 24 Kasımların anlamı çok büyüktür. Ancak bu gün 24 Kasımlar, Devletimiz için, Milletimiz için, veli, öğrenci ve öğretmen için ne anlam ifade etmektedir? Aslında hepsi için de aynı anlamı ifade etmesi gereken bu gün, ne yazık ki aynı anlamı ifade etmemekte! Yani söylemde öğretmene hepsi aynı değeri verirken, eylemde hiç de öyle olmadığı görülmekte… Söylemde toplumun en önünde yer aldığı ifade edilen öğretmen, bu gün gerçekten toplumun önünde midir? İşte bu söylem ve eylem farklılığı bu kutlamaların inandırıcılığını ortadan kaldırmakta, öğretmenin 24 Kasımları buruk kutlamasına neden olmaktadır. Öğretmen için en inandırıcı değer, öğrencinin öğretmenine verdiği değerdir. Çünkü onların sevgisi, saygısı çok samimi ve çok sıcaktır. Bunun dışındakiler genel olarak söylemden öteye gitmemektedir. 24 Kasımlarda göklere çıkarılan öğretmen daha sonra unutulmakta, kendi dertleriyle baş başa kalmakta… Öyle ki kimi zaman okullarda kendi hazırladığı programla kendi gününü kutlamakta… Gerçekte öğretmen, sadece 24 Kasımların öğretmeni midir? Gerçekçi olmak gerekirse ne yazık ki bu böyle olmakta…24 Kasımlarda eğitim, öğretim, öğretmen çeşitli yönleriyle ele alınır, sorunlar ortaya koyulur; ama bunların ne kadarı gerçekleştirilir? Yıllardır dile getirilen sorunların bu gün, ne kadarı çözülmüştür? Bu gün öğretmenin sorunları bitmiş midir? Aslında öğretmenin, öğretmenliğin sorunları giderilmeden, eğitimin sorunları giderilemez! Eğitim; devletin, hükümetlerin en öncelikli politikası olmalıdır. Çünkü eğitim, bir toplum için gelişmenin ve çağdaşlaşmanın tek anahtarıdır! Ulusların bu günkü refah ve mutlulukları, ekonomik ve uygarlık seviyeleri eğitime verdikleri önemle ölçülür. Bu gün tüm gelişmiş ülkeler, nitelikli insan ve eğitilmiş beyin gücünün yetiştirilmesindeki önemden dolayı, eğitim sistemlerini, öğretmen yetiştirme politikalarını, öğretmen ve öğretmenliğin sorunlarını tartışmaya açmakta, mevcut somut sorunları ve hatta gelecekte karşılaşılabilecek sorunları belirleyerek acil çözüm yolları aramaktadırlar. Bu bakımdan, bu politikalar bizim de amacımız olmalı, bu amaca ve bu anlayışa uygun hedefler belirlemeliyiz. Öncelikli hedefimiz de öğretmen ve öğretmenlik olmalıdır. Çünkü öğretmen, eğitimin temel unsuru, eğitimin tamamlayıcısı ve uygulayıcısıdır. Onun için de acilen öğretmenin ve öğretmenliğin sorunları belirlenmeli ve acil çözüm yolları bulunmalıdır. Çünkü öğretmen bu gün pek çok sorunla karşı karşıyadır. Okuldaki sorunu başka, evdeki sorunu başka, sokaktaki sorunu başka, kırsal kesimdeki öğretmenin sorunu başka, büyük şehirdeki öğretmenin sorunu başkadır. Ama çözüm sadece bu sorunları gidermek değildir; aynı zamanda öğretmenin niteliğini artırmaktır. Bu, eğitim-öğretimi aksatmadan yaz tatillerinde, hizmet içi eğitim kurslarıyla, seminerlerle, konferanslarla vb. etkinliklerle pekâlâ mümkündür. Bu, öğretmen için gelişen eğitim teknolojileri, yeni yöntem ve teknikler, bilimseler ve mesleki çalışmalar bakımından hem bir eğitim olacak, hem bir sosyal etkinlik olacak, hem de bir tatil olacaktır. Bu bile öğretmen için bir ödül, bir onure etmedir. Bilim ve teknolojinin hızlı bir gelişme içinde olduğu dikkate alınırsa, öncelikle nitelikli öğretmenin yetiştirilmesi gerçeği ortaya çıkar. Bu da göstermektedir ki etkin, nitelikli bir eğitimin belirlenmesinde ve uygulanmasında da yine karşımıza nitelikli öğretmen, en önemli unsur olarak çıkacaktır. Bu da gösteriyor ki mevcut gelişmelere paralel olarak, nitelikli öğretmene bugün olduğu gibi, gelecekte de çok büyük ihtiyaç duyulacaktır. Öğretmene bu açıdan bakıldığında, geleceğin öğretmenin de dünyayı daha iyi tanıma ve kavrama, alanında kendini yetiştirme, ileriyi yakalama azmi ve bilinci içinde olma, bilgili ve teknolojik alandaki gelişmeleri yakından izleme, kendini sürekli geliştirme gibi niteliklere sahip olması gerektiği gerçeği ön plana çıkmaktadır. Bütün bunlar gösteriyor ki, bu gün olduğu gibi, geleceğin de en önemli olgusu bilgidir. Bu gün gerekli olan bilgi ve birikim, gelecekte daha çok gerekli olacaktır. Buna ulaşabilmenin yolu da eğitim ve bunun en önemli unsuru olan öğretmen ve öğretmenliktir. Bu da demektir ki, bu gün olduğu gibi gelecekte de eğitimin en önemli sorunu, öğretmene bu niteliklerin ve bu olanakların sağlanması olacaktır. Çünkü nitelikli genç yetiştirmek, nitelikli eğitimle; nitelikli eğitim, nitelikli öğretmenle mümkündür! Cumhuriyet öğretmeni, uygarlık yarışında Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolundan ayrılmamış, yarın da ayrılmayacaktır. Türk öğretmeni O’ nun açtığı aydınlık yolda dün olduğu gibi, bu gün de daha büyük azim ve kararlılıkla yürümeye devam edecektir. Yeter ki öğretmenin önü açılsın, yeter ki öğretmene gerekli olanaklar sağlansın! İsterim ki bundan sonraki 24 Kasımlarda bunlar sorun olmasın, isterim ki 24 Kasımlarda sorunlar değil, yeni yeni projeler konuşulsun! İsterim ki bu ülke öğretmeni, 24 Kasımları buruk geçirmesin, daima toplumun önünde, devletinin ve milletinin baş tâcı olsun! Bu duygularla tüm öğretmenlerin Öğretmenler Gününü kutlar, daha nice mutlu kutlamalar temenni ederim! Sevgi ve saygılarımla… Mehmet KIYAK* 24.11.2007 mehmetkiyak@gmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet Kıyak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |