"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Her sınav sabahı “çalıştın mı” sorusuna “biraz” deyip, sınav çıkışlarında “nasıldı” dayatılmasına “ehh işte” diyenlerden oldular. Bir şeyler doğacaktı dokuz aya varmadan. Ama öyle sesli mutlulukları akşam sofralarına getiremeyen bir şey. Oturup çok Avrupalı bir ansiklopedi telaşına düşüremeyen; isim, burç, meslek öngörüleri yapılamaz bir şey. Neydi ki o şey?.. Kimse bilmiyor. Çok aşikar da bilinemiyor, görülse anlatılamıyor, dermansız bırakılan kanamalar akıtıyor ki; kadının benzinde atmış bir benizsiz suret duruyor, adam bu suretsizliğe neden bulamadan içiyor. Sarhoşluğunu gidermek için içiyor, sarhoş olmak için değil… Dokuz aya varmaz doğar. Pat diye anne yapan bir hayatın tam kıyısında güm diye gelmiş babalıkların beceriksizliği olur hep. Tam karşıdan geçenleri görmez olacak kadar insanlıktan dahi soyutlanırsın bazen. “Görür de görmezden gelir” tanımı buralardan gelir Bu denli ahmak yol başlarından.. Onsuz yaşayamam denir de yaşanır evelallah. Her giden için kefenlenir de çok şey, yaşarsın yine. Kaç ölümlerden geçer ömrümüz. O denli kere kelimesini tüketir ki yokluk.. Yaşanır yine. Onsuz yaşanır. En çok onsuz yaşanabilir. Ve bu dokuz aylık gebelik hali.. Öyle kapının önündeki yeni kokulu çantaya kadın bağı doldurularak önlem alınacak şey değil. Pembe bakkal emziği değil, mavi zıbın, sarı pazen battaniye, ponponlu hırka, alkolsüz PH değeri evvelden hesaplı ıslak mendil değil!.. Hiç değil… Karnını tutup “beni duyuyor musun küçüğüm” dedirtmez! Klasik müzik dinletip “ben farklı anne olmalıyım” fikrine prim yok! Düşürmek için kaldırabileceğin bir ağırlık tanımlaması kainat sınırlarında Sınır ötesinde de hatta yok! Dokuz ay olmuş! Dokuz ay.. Mart, nisan, temmuz, ekim hatta kasım Aklının kazınma ağacında ilk “çıktıklarını” asla unutmadan kazımış kızlar, indiklerini nerelere kazırlar?... Aklına takıyor insan, gerekli gereksiz, şuurlu şuursuz meraka gark olabiliyor bu denli salaklıklara zaman zaman.. Oturup hesaba vuracak kadar, kasımlardan temmuzlar yamalayacak, insanlarla kavgacı olabilecek kadar… Bir yazıda “kadar” kelimesini çok kullanmaktan esefli, umarsız, arsızlıklarım ve edebi yoksuzluklarım var, yokluk olacak kadar.. Savunamam artık En çok ben savundum En geç ben tiksiniyorum Neye yarar dersen Hiçbir halta diyecek kadar yürekli olmalıyım annemin öğrettikleri ve emekleri hatırına Düşünki bir yol, hepsi motorlu taşımacılıktaki tasarruf yanlıları, ben koşmaz adım vardım, lanet olsun ki onlardan, konuşup, “görürsün bak” dediklerinden bir adım ötesine uzanamadım Artık savunmayacağım Hepsi haklı… En uzun ben direndim Ama en kocaman ben tiksinmişim Kusamayacak kadar Susamayacak Konuşamayacak Bağıramayacak kadar büyükçe Ben tiksinmişim meğer.. Dokuz aya varmaz! İlk ayları epey kusmuklu, sancılı geçer de sonrasında burun ve karın mesafende gelip gidecektir ya hani zaman. Kader kadar, kadarlarında barınmaya hiç de hevesli görünmeyen keder kadar… Bir kadın bağı telaşını yeni kokulu bir bebek çantasına koymakla başlıyor aslında o bütün muamma. Her bebek, günüyle bağıl bir yolda kanlı ömürlerden geçecek, gelirken kana buladığı yollar, dönerken bir bağ ile çözülemeyecek! Dokuz ay olmuş Kromozom sayım da tespitsiz bir muamma!.. Korkma bebek, sancım bağır çağır ölçüde sessiz Korkma Doğuma çok var daha.. Sarahatun Demir
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Sarahatun, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |