"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Yatmak sadece belden aşağısını yorganlara dolamaktır. 2. Hayatın boyunca bir sürü basamak tırmandığını zannetme. Aşmaya çalıştığın şey katlar değil; kendinsin. 3. İnsanlar kesin hatlarla çizilmiş bir özgür iradenin sahibidir; öte yandan özgürlük ise göreceli bir kavramdır kendi özünde ve hep iki durumludur. Çünkü: "İnsan ancak dozunda acı çektiğinde özgür olabilir. Tamamen bağlantısız ve bağıntısız, az karmaşık olmak için doğuşundan itibaren sahibi olduğun şeyleri acıyla yoğurulmuş bir yöntemle kaybetmelisin ki böylece sıfırdan, ham bir yaşama başlayabilesin.. Bir diğer nokta ise; " Tanrı her ne kadar "yarattıklarım istediğini yapmakta serbesttir" desede onun bedene iliştirdiği ruhlar yine onun kitapları tarafından şiddetle yasaklanmakta ve kısıtlanmaktadır. " Kurallar ve somut varlıklar olduğu sürece insan özgür olamaz. Özgür olamayan insanın da özgür irade sahibi olduğu söylenemez. 4. Babam yanıldı. Hayat bakmaya doyamacağın güzellikte bir tablo değil. Tuvalin üzerindekiler sadece siyah bir renkten ibaret. Başka hiçbirşeyden değil. 5. Yazdığım kağıtları delice esen hafifserin rüzgara bırakmak isterdim. Defter ciltlerinde yaşadıkları hapis halleri biterdi ve özgür rüzgarla daha da anlamlı olurlardı. 6. İnsanlar hayattan bir sürü beklentim olduğu ileri sürüyor. Benim istediğim tek şey bir hayat görüşü.. Fazlası haksızlık ve ikiyüzlülük olur. 7. Bana göre aşk mı? Tam bir burjuzavist düşünce... 8. İyi bir şiir ancak, büyükçe bir kağıdın tepe noktasına atılmış etkileyici bir başlıktan yola çıkılarak yazılabilir. Mürekkepli kalem, kağıdın üzerinde bir buz dansçısının mükemmeliyet ve uyum içinde, müzikle evlenerek, pistin üzerinde kusursuzca kayması gibi kaymadığı sürece iyi bir şiirden bahsetmek mümkün değildir. İyi bir şair değilim ben!.. 9. Tanıdığım bir çok kişi hayatımı fazlasıyla merak ediyor ve benim şeffaf olmadığımı, hayatımı kapalı bir kutu gibi devam ettirdiğimi söylüyor. "Bir gün evi(mi)n duvarları ince camlardan yapacağım. İşte o zaman hiçbir şüpheniz kalmayacak" 10. Hiç bir kir yıkanınca arınmıyormuş, bunun farkına çok geç vardım. Ve herkes yıkanınca kirlerinden arındığını zannediyor ama akan şey sadece insanın görebildiği yerlerde bağlamış deniz yosunları. 11. Cennet, Tanrıya inandığını zanneden insanların günahlarından kurtulma ümididir. 12. *Neden Tanrı Metehan'ı yanına almak çabasında? Onu çok mu seviyor, yoksa cennetin inşası için gözleri bağlı bir köleye mi ihtiyacı var? 13. Her ölümü bir torbaya sarıp gitmeliyim. Uzaklara...Kalışlarımı anımsamadan... 14. Başkası olmaktan vazgeç artık, kendine bu kadar yakınken... 15. *"O" hep günahların kadını olmak ve cehennem ateşlerinde yanmak ister. Çünkü "O" -gerçekten- Tanrı nazarında da günahkar bir insan. Öpüşürken bile şeytanın emrettiği herşeyi fazlasıyla yerine getiriyor. Aslında "O" bir şeytan. 16. Duvarlara yazı yazmak büyük bir cesaret ister; çünkü kelimelerin deleceği duvarlar taşıyıcı duvarlardan daha kalın ya da ince olabilir... 17. İnsanlar bilmedikleri dahası anlamadıkları ilişki mekanikleri hakkında ileri geri yorumlar yapıyor. Ama neye göre? Kim benim öpüşlerimin gerçekliğini yargılayabilir ve kim benim hissettiklerimin aksini ispatlayabilir? 18. Özgürlük; hala anlayamadığım birşey. Benim özgürlüğüm sadece kağıtlarla ve sözcüklerle sınırlı. Yalnızlık ise nettir. Sonu ve tutabileceğin bir ucu yoktur. Gittiğim her yere yalnızlığımı götürebiliyor olmam ayrı bir güzellik..(portable lonelies) 19. Bir aşk daha bitti! İçimde kalan tek şey yeni doğan nefretin göbek bağından ıslak karolara damlayan kanın izleri!... 20. Eğer dünya benim olsaydı birbine bağlanmış kağıtlardan bir imparatorluk kurardım kendime. 21. (Benim) Beynim - (Benim) Labirentim... 22. Elimde sadece iki seçenek var. Yapmak veya yapmamak. Yapmak bir isteksizliktir, yani yaşamla uyumluluktur. İkincisi ise olacak olan herşeyi daha olmadan kabullenmektir yani eylemdir. 23. Kendinden bile her gerçeği saklayabilirsin. kendine yalan da söyleyebilirsin ama aynalara asla! Onlar sadece görüntüleri yansıtabilen değersiz cam parçaları değil aksine insana insanı, doğruları ve yaşananları gösterir. O zaman ayna bir araçtır. 24. İnsanlar aşkı sadece sev+sevil=seviş denkleminden ibaret zannediyor. Oysa aşk kalbin kırıldığında yeniden onarana kadar sana bir makara para bandını karşılıksız uzatıp, seninle kırılan parçaları o bir makara bantla usülen(yeniden onarana dek) yerine yapıştırandır. 25. Hayat gerçekten çok uzun ve molasız bir yol. Sigarasızlıktan bunalmak üzereyim. 26. Çocukken hep uçak olmayı isterdim. Gökyüzündeki sonsuzluğu hissetmek ve onunla sonsuz olmak. Elimdeki renkli şekerleri canıma bastırmak isterdim uçarken. Ve her balkona çıkışımda üzerimden geçen uçağa hasretle bakardım. Uçak olamayacağımı anlayınca odama gider uçak resimleri yapardım el yazısı defterime. Sayfalarla sınırlıydı "uçak" olma hayallerim. 27. Hayatım boyunca hep birşeylere sahip oldum ve sonra onları hayatımdan yok pahasına bir değere çıkardım. Hep bir alım satımdan ibaret bu yaşam. İşin ilginç yanı ise o yok pahası değere verdiğim şeylerin karşılığında aldığım tek şey "cevapsız sorular".
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Onur, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |