"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Gökyüzü bulutlarla kaplı,herkes her şey üstüne geliyor gibi hissedersen ,için daralırsa yani yağmurun yeni ıslattığı taze toprağın kokusunu duyduğunda ve sabahın erken saatlerinde taze bir yaprağın kenarından damlayan çiğ tanesini farkettiğinde aklında hep ben olmak isterim. Ya da gözlerin denizin maviligine daldığında...Çok uzaklardan bir yerlerden ,dertli dertli dumanını savurarak gelen geminin icinde, benim olduğumu düşünmeni isterim. Küçük bir sahil kasabasındaki küçük bir meyhanede rakıya balığını meze yaparken ,dinlediğin özlem dolu şarkılarda hatırladığın ben olmak isterim.Çakır keyif olup, masadan kalktığında, sokakta hafif hafif sallanarak yürürken,ellerim diye sıkıca sarıldığın bir şarap şişesi olmak isterim. Beni hatırlamak istersen,etrafına bir bak,açan her çiçekte,her yeni gün inatla doğan güneşte,işine geç kalmanın telaşıyla koşturan insnaların yüzlerinde,kirli yüzleriyle bir umut dilenen çocukların gözlerinde bulacaksın beni.İstersen, duydugun her ses beni hatırlatacaktır sana.Bazen küçük yalı çapkını olup öterim pencerende, bazen bir seyyar satıcı olup kapında bağırırım alabildiğine. Bazen bir tren gibi tıkırtılarla ağır ağır geçerim önünden.Bazen sözlerini ezbere bildigin ve soylemekten asla bıkmadığın bir şarkı olur,her akşam ölürüm yeni baştan. Sen o şarkıyı değil beni söylersin aslında. . Beni görmek istersen hep karşında olurum.İstersen gölgen,istersen rüyan olurum. Gökyüzündeki yıldızların arasındayım ben. Başını yukarı kaldırman yeterli beni görmek için. Yolda rastladığın herkes benim aslında. Dostlarına selam verirken o selamı ben alırım.Komşunun hatırını sorarken aslında bana 'Nasılsın? 'demişsindir.Parkta ağlayan bir kadın görürsen o benim,kaçırdığı otobüsün arkasından koşturan birilerini farkedersen o da benim.Yorgun ,mutsuz,kaçak yaşayan bir kader mahkumu görürsen korkma selam ver , o da benim. Ya da işe yetişme telaşında koşuşturan,yüksek topuklu ayakkabılarının sesini duyduğun benim aslında. Benimle çıkarsın yola her sabah, akşam evine benimle dönersin. Gittigin her yere gelirim seninle. Sen yoruldugunda yorulurum ben de. Sen oturdugunda oturur, kalktığında kalkarım. Eğer istersen bütün gece başucunda bekler,saçını okşarım sen uyurken.Yüzündeki gülümsemeyle uykuya dalışını izlerim.Hastalandığında içmeye doyamadığın sıcacık,limonlu bir çorba olurum ben. Olur da birgün,bana dokunmak istersen bir çiçeğin yapraklarına dokun,nasıl canlanır,renklenir sevginle farkedeceksin. Yeşilin,kırmızının, sarının, mavinin,yeşilin her tonunda, elini uzattigin her yerdeyim. Dokunmak istersen bana, kendine dokun. Dudaklarındaki ateşim, tenindeki ter.. Vücudunu ürperten rüzgarim ben. Hiç gitmedim .Oradayım, beni gormek, bana dokunmak, beni hatırlamak istedigin yerde. Yüreginde...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ümran Ateş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |