..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnızca sevgiyi öğret, çünkü sen osun. -Anonim
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Başkaldırı > Suzan Batmankaya




21 Ağustos 2007
Korku  
Suzan Batmankaya

:AFBE:
Korku

Kuramlarda korku vardır,
Gerçeği arıyorsan
Önce kirli yüzünle yüzleş



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çelişki
Kahin / Yol Haritası

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kağıt Kokusu [Deneme]


Suzan Batmankaya kimdir?

Önce insan olmalı. . Nasılmı? Yaşama bakabilmeli,görebilmeli dokunabilmeli ve tüm bunları ayrıştırabilmeli kafasında. Algıları açık olmalı kendi sokağının dışındaki hayatlara. . Kendini sunabilmeli tüm çıplaklığıyla, herkesin benliğindeki onaylanma kaygısının ortasında. Satır aralarına kelimeler sıkıştırmalı. Okudukça değil, yaşadıkça anlamalı insanoğlu. Tarih satırlara sığınmalı. Yazarını yeniden doğurmalı başka bir miladın ilkbaharında. Yurduna, soyuna sevdalı olmalı. Ayak bastığı toprağın tarihi kokmalı ve yaşatmalı yeniden doğurmalı satırlarda. Özlemli, hasretli kimi zaman öfkeli olmalı. Sanata duyarlı siyasete tarafsız bakabilmeli ve bir çizgi çekecekse ütopyasına, işte o zaman yeni bir gün doğarmışçasına tutulmalı kalemine. O çizgiden sonra yazdıkları o yöne kaymalı. Anlaşılır olma, anlaşılamama kaygısından çok, ifade edebilme düşünce özgürlüğünü katıksızca kullanmalı yolunda. Cümle kuramayanların cümlesi, soğuk savaş yıllarının izleri, bir kadının gözyaşı olup akabilmeli kitabının her satırında. Ziyafetlerinin ortasında hep aç kalkmalı sofralardan. Zaaflardan,hırstan şehvetten değil, yazma arzusundan, öğrenme arzusundan okuma arzusundan vazgeçebilir olmamalı. Tek sevdası kalemi olmalı. . Gelişim bir süreçse, o süreç hep açık kalmalı onun kapılarında. Çünkü geliştiğini anladığı andaki dur, aynılığı tekrarlatır ve bu aynılık içinde yazabileceklerine değil, tekrarlarına sıralanır ve dizilir satırlarına. Eleştirilere, açık olabilmeli. Ve hayata farklı pencerelerden bakanlara fikirlerini dayatmak yerine kendi penceresinin bir karesini sunarak verebilmeli cevaplarını. Gerçeği, yalnızca gerçeği dökmeli mısralarına. Çünkü yazarlar insanlara duymak istediği değil, duyamayacak keskinlikteki gerçekleri okutur. Görebilirmiydi gözlerimiz bir karıncanın topraktaki izini? Ya da puslu bir akşamın yarattığı o gri geceyi? Gerçekleri görebilmek için önce kendi gerçeğiyle yüzleşebilmeli insanoğlu. Bu yüzden önce kendine sormalı, başkalarına sorular sormadan önce aslında kim olduğunu, ne olduğunu, zaaflarını ve tüm korkularını kendine söyleyebilmeli ki, başka başka hayatlardaki izleri kendi kalemine taşıyabilsin. Bir şiiri, bir kitabı bir sözü eleştirmek, bu cümleyi böyle yapabilirdin demek,bir masalın ortasında okuyucunun bu son böyle daha iyi olurdu demesi kadar komik geliyor. Satırlara zincir vurulmaz. Bir kelimeden binbir anlam çıkartabilenler de olacak, bir kelimenin sonuna nokta koymak isteyenlerde. Kendi sözlüğünün anlamını çıkartanlar da olacak yeni cümleler katabilende. Bir yazar olmalı. Bir yazan olmalı. Önce tüm zaferlerden arınmalı. Kalemine sevdalı yüreklerle buluşmadan, başka başka kahramanlar yaratmadan kendi egolarını başkalarına kusmadan önce, kendine bakmalı. Bu yolculuk yaşam çizgisi kadar belirsiz olmalı. Bilmeli hayatın bir noktasından sonrasını, öğrenmeye,okumaya ve algılamaya adamış bir tercih var taşlarında. Ellerinde tuttuğu inançları kadar sağlam olmalı özbenliği. Sistem,tarih zaman duyarsızlaşsa da, gördüğü herşeye karşı duyarlı olmalı. Yaşadığı yerin konuşamayan sesindeki yankı, bir sevgilinin ağıtları kadar keskin bakmalı hayata. Yaşam aşkı dolmalı ruhuna. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Ömer Hayyam , Jean-Paul Sartre ,Socrates


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Suzan Batmankaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.