Mektubum sanırım fazla uzun oldu, çünkü daha kısa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal |
|
||||||||||
|
SUNU; 'gözlerimden öperek uyandıracağın sabahların yaşlı şimdi gözleri açık kaldı deşip deşip tuz bastığın yaralar... sıkıca kapadın çıkarken kalbimin kapılarını boş kaldı içimde boşalttığın odalar... ' Sinan Eldem 'Bir güzün çıplaklığında kaldı her yanım' Bağrımda bir sey var tüten Bak, düşlerimden kelebekler yaptım özgür Dokunabilir misin? Tutabilirmisin? Bu akşam da kapalı gişe oynuyor yokluğun Beni yaşamadığım yerlere götür Bir gülüş cal yüzüme yüzünden, türküleşelim.. Kimligimde cift acılarım...birini al Bedenim sensiz eksik bayram sabahından kalma Sevdayıda.. tutkuyuda... cehennemide Asker olduğun aynı günün cenazesinde gördüm Acısı tene vurmuş bir dudaktan öptüm vedayı Insanca yasamanın hüneri bu hayatta; Öfkesi bilenmiş Hesabı kitabı yapılmış dik duruşlardır... Onca ödül koydular ortaya Bir halkın bellegini silmek icin haritadan Kim nasil yok olursa olsun, Bir ucurtma hevesidir yasamak Giden nasılsa aldıklarıyla gider bu yüzden benide götürdün Gittigin senin olsun Sen bana bedeli kavuşmak olan nöbetleri anlat Tanrı mı yazdı bu ayrılığı alnımıza Yüzünü özlüyorum...gülüşünü Fırtına degil, tipi degil, neydi alıp savuran seni benim olmadığım yurtlara Sancılı bir duvar bu...oysa tüm duvarları yıkıldı dünyanın Hayat bilgisi dersinde bize öğretmediler Sevismeden ölmenin korkusunu Meydan savaşlarında geçmiş bir ömrün Nasıl anlatılır tek sen yanma diye ateşlere attığım hayatımın öyküsü? Yaram yarana armağanımdır Ama sen kal..ne olur sen kal hayatımda Sakın olmasın bana ait sol yanında kimsen Vefasız...hayırsız olma ne olur Bütün ayetleri yeniden yeniden okudum Örtüşsün diye umudun en mavisinde.. Acımak yoktu aşkta, çıkar yoktu, kan hiç yoktu. Kanatıyorsun durmadan yaramı Tenime can gelir bir gülüşün olsa..bir gülüşüne kurban olduğum Bir konuşsan çözülecek bütün bu zulüm Susacak herkes... Bırakacaklar yakamızı insan başlı dost görünüşlü zebaniler... Hiçbir kül tablasi gereksiz yere boşalmayacak Kac gündür uykusuzum, Icime uzanmış bakıyorsun duman dumansın Hani 'HOŞGELDİM' sana demiştin De siyah saçlarımdan daha kara oldu yokluğun Zaman sadece gitme zamanımıydı? Biz içine umudu mu katmamıştık özlemli eşkiya gecelerimizden Cocukları sakın savaşa gönderme Sen savaştın hayatla Asktın Yoldaşlığımın en dokunaklı dalıydın Yanıktı yüzünün öbür yarısı...gurbetimde..görüş günlerimde yaşadığından.. Sürgündü hayatın diğer yarısı... Yarısı dünyanın yanıktı...ateşti..közdü... Neyleyim Hüznüme yine ağıtlar yaktım türkçesi bozuk sesinden... (04.07.2007) Elif Eylül Aybaşoğlu
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Elif Eylül Aybaşoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |