"Kirazlar ve dutların tadını çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe |
|
||||||||||
|
yeni yalnızlığı yol oluyordu kendine... hayatı boyunca sevdiklerinden ayrılmak onun için bir alışkanlık olmuştu artık. Sevdiği şehirlerden, sevdiği işlerden, sevdiklerinden... yine bir yol ayrımındaydı. Sevdiği yer, sevdiği iş, sevdiği insan.... her zamanki olağan çıkışlarını yaparak geldiği bu yol ayrımında onun için tek soru işareti nerede, nasıl ve kimle başlayacağı idi. hayat akıyordu. kısa pantolonunun ceplerine ellerini soktu, kendisine dokunup yalnızlık hissini gidermeye çalışıyordu sanki... baharın yaza dönüştüğü bir akşamdı, üşüyor, gölgesi kızıldan karanlığa dönüyor, gümüş balıklar oynuyordu gecede... akıp giden yıldızdı gecede... billur avizeler gibiydi gecenin kıyısında... yol ayrımında bir kayaya oturdu, geceyi aydınlatan ay ışığı değil sanki sevdiğinin ak yüzü idi... dostlarını düşünüyordu bir yandan... yakınlarda olduğunu toprak kokusuna karışan iyot kokusu ile hissettiği denizden gelen martı seslerinin, giderek yakınlaştığının ayırdına vardı... ve martıların kendisini götürmek için geldiklerini başının üstünde uçtukları zaman hissedebildi... martılar o’nu anlıyordu, biliyordu, hissediyordu... kalktı... peşini bırakmayan ve sadık dostları olan şarabını aldı... bitmek üzere olan sigarasını tazeledi... yola koyulma vakti gelmişti... takıldı martıların peşine... martılardı onu anlayan ona yoldaş olan bunu hissediyordu... uydu onlara... iyodun kokusu giderek keskinleştiğinde karanlıkta denize geldiğinin ayırdına vardı... hafif meltem uzun saçlarını savururken martıların çığlıkları daha da artıyordu ve daha şiddetleniyordu rüzgar... ve deniz... kendisini yüksek bir falezin kıyısına getirdiğini denize yaptıkları hızlı dalışlardan anladığı martıları seyretti bir süre... bir elinde şarabı... diğerinde sigarası... kafasında yalnızlığı... kaldırdı ellerini gökyüzüne... hırçın bir nara ile fırlattı denize şarabı... şarap şişesinin deniz ile buluştuğunda çıkardığı tok ses kulağına geldiğinde önce sigarasını, sonra yalnızlığını attı denize...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |