..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dengeli bir rejimde yemeğin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > ÜfTaDe




5 Şubat 2007
İlk Vuslat  
ÜfTaDe
Bu ses hiç de yabancısı olmadığım, kulak aşinalığımın olduğu bir ses. Pür dikkat onu dinliyorum. Ne yapabilirim ki?


:AIHB:
İlk Vuslat
Bu ses hiç de yabancısı olmadığım, kulak aşinalığımın olduğu bir ses. Pür dikkat onu dinliyorum. Ne yapabilirim ki?
Hayata yeni merhaba dedim. Saniyeler öncesi çaldım dünya denilen kapının zilini. Çalar çalmazda bir ürperti hissettim bu minnacık beden de…Akabinde ver yansın ettim. Avazımın çıktığı kadar bastırdım son gazla. Hastane duvarlarında raks etti amasız çığlığım.
Beni yabancı bir kol sarmaladı ve götürdü bilmediğim bir odacığa…Hani soğuk bir yerden sıcak bir ortama girdiğiniz de yüzünüzü ılık bir hava yakar da acıtmaz ya işte öyle bir şey!..
Beni sıcacık kolların arasına bıraktı yabancı kollar. Sanki kırk yıldır dostumun sıcaklığını hissediyordum bu beden de. Allah Allah! Ben yeni gelmedim mi buraya? Nasıl oluyor da ezelden iki sevgili gibiyiz.
Bir ses “Annesi çok da şirin şey bu kız” dedi. Peki bu ses benim annemse şimdilik kalbimin dolduğunu hissediyorum da neden bir tarafında hala boşluk var. Doluya koysam boşalıyor, boşa koysam dolmuyor hesabından. Bu sıcaklık yetmiyor bana. Ya hep sesini duyduğum biri daha vardı. O da kim acaba?
Ben daha karanlık odamdayken annemin içinden şu sözler yol bulmuştu:
“Ayrılığın sevdası meşhurdur,
Bir de ölümü hatırlatan sızısı…”
Sevdaların hep sonları kalır insanın aklında. Sevmenin çok geç ayrılığınsa erken geldiğini tam bitiş çizgisine ramak kaldığında fark edersin.
Yerli yersiz duygular istilası altına alır kalbini. Bir nefeste bütün hatıralarını yaşarsın yeniden, televizyonu açıp kumandayla kanallar arasında gezmek gibi bir şey!..
Bazılarını da izlemeye cesaret edemezsin. O cesaret edemediklerini de bir şişeye koyup anı denizine yolcu edersin, sessiz çığlıklar eşliğinde gizliden gizliye el sallarsın iskelede…
Annem bu duygular silsilesi içerisindeyken kapı çalındı ve o beklediğim ses “Geçmiş Olsun” dedi, biraz soğuk bir ses tonuyla… “Gel babası, gel.”
İşte şimdi yap-bozum tamamlandı dedim. Kalbimin bir tarafındaki boşluğun sebebi babammış ama neden soğuk babamın sesi. Sizce de garip değil mi? Beni ilk defa görüyor hiç soğuk davranılır mı?
Babam hemen gitti, işe gitmesi gerekiyormuş. Annem soğuk duvarlara baka baka sıcak yaşlar süzdürdü badem gözlerinden.
Kulağıma eğildi:“Hayat gül gibidir. Bazen dikenleri batar yüreğine ama hissedemezsin bile. Bazen mutluluğa ulaşmak ister, yakalayıverir sonra da kaçırırsın elinden. Ya pes eder gidersin ya da azimle hırsla sımsıkı sarılırsın yeniden. Öyle kuvvetle sarılırsın ki hayata o da seni sarsın. Tutsun ellerinden, bırakamasın asla! İstersin.
Ye’ se kapıldığımız vakitler acizliğimiz nasıl da kıskacı arasına alıyor bizleri. Ümit etmeden yaşayamayız. Su gibi hayat gibidir ümit, olmazsa olmazlardan işte!
“Ye’s öyle bir bataklıktır ki, düşersen boğulursun.” Demek ki merhum Akif boşuna söylememiş bu sözü. İnsan yaşamın olumsuzluğunda kendini ye’s bataklığında bulmamalı. Elini verdin mi kolun gider, kolunu verdin mi ayaklar zaten o yolun yolcusu. Ayaklar kaydıktan sonra durma çırpın bataklıktasın, düşmüşsün bir kere. Çaresizdir çırpınışlar…
Annem bunları fısıldarken sesi kesildi. Yorgun bedeni diğer alemlerin seferine çıktı anlaşılan…
Benim anladığım iki kutup arasında soğuk rüzgârlar dans ediyor. Annem uyansın öğrendiklerimi aktarmaya devam ederim.
Eski topraklar boşuna dememiş: “Çocuktan al haberi” diye…

06.05.2006 / 00.13





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bekleyiş
Kayıp Ada


ÜfTaDe kimdir?

Öğrenci / Sakarya

Etkilendiği Yazarlar:
---


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ÜfTaDe, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.