..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Roman yazmanın üç kuralı vardır. Ne yazık kimse bu kuralların neler olduğunu bilmiyor. -Somerset Maugham
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > fatmagül Akman




26 Aralık 2006
Sobe!  
kusursuz âminler biriktirmiş acizliktir varlığım…

fatmagül Akman


kusursuz âminler biriktirmiş acizliktir varlığım…


:BAAH:

—Hiç mi?
Değil aslında.
—Ben mi?
Aramaktayım kaybolduğunda.
—Hal mi?
Sormaktan utanırım.
—Gel mi?
Bulan mekân sorgusunda.
—Renk mi?
Araf ta saklandı.

Sayıklamalardan arta kalan bu kelimeler, sorgusuz taşındı kalemin şehrine…
Kaleme yemin eden kitabın, dışında yaşayanlardan, sual olundu kayıp ruhlar…
Kahır dolu sayfalar, men edildi “ümit var olunuz” emrinden sonra, kahretmek haram oldu, kendini ve kendinde birikenleri…
Ucuza satılan yüreklerin sızıntısı, tarifi imkânsız dualarda yükselirken semaya, yeryüzünde kıyama durdu sabrın çiçekleri…
Kokusu, nasırlaşmış yürekleri iyileştiren…
Sabahları uyanan güneşi utandırdı, seyirci kaldığım zulmün haritası… Varlığın sahibine yakın olmak isteyenler, kabul etti yakini.
HİÇ değildi aslında, toprağa kavuşan sınır tanımaz kıyamın sapan taşları…

Gecelerde yaktığım düşüncemde, yorgunluğu merdiven altı boşluğuna sakladım. Uzaklığı konuşan ağızlar kapattım her defasında, söz konusu yollar, mıknatıs şiddetinde yanımda var oldular. Şikâyet olmadı azalarım, yalnız; ayrılıktan dem vuran dakikalara sitem dolu mektuplar yazdım gözyaşımla. Belki bu nedenle her ağladığımda, ruhum terk ediyor bedenimi.
Bir şehre saklanıyor, ya da küçük bir yüreğe… Bazen dost mezarı mekânı, asıl yeri şebnem dolu gül dalı…
Ben aramaktayım kaybolduğunda. Karanlık bahanesi, şebnemler nişanesi olacak ruhumu, bulmaktan ziyade korkmaktayım…

“Ben sana gülüm demem, gülün ömrü az olur” sözünde, kaç kereler bulduğum kendimin, nakaratı eksik şarkılardan, farksız olduğunu anladım. Bir yanım noksanlık yaşında, diğer yanlarım, doymuşluğun kasırgasında. Böyle çelişkili dönemlerin anlatması, yaşamak kadar tesirli, bilmem hiç başınıza geldi mi?
Gelmediyse beklemeyin! Anlatırken yaşamaya engel çareler bulun. Sual denizi gözlerden fırlatılan soru işaretleri, ön yargılar da infaz olmadan, çare bulun ölümüne cevaplara.
Halimi sormaktan utanan, gülü dikeninden ayıran, ömrü azarlayan kelimeleri mırıldanın dudaklarınız da…

Sizler, ikrar ettiğini kalp ile tasdikten uzak yaşayanlar! Beni almayın aranıza!
Tercihimi, hiçliğin beni kaybeden halinde kullanmak istiyorum.
Oyunu felakete veren ustanın, felaketinden istiyorum. Yanmak nasıl gerçekse mum alevinde bile, gerçeğin varlığına ve birliğine atmak istiyorum emanetimi. Ateşi, serin rüzgâra dönüştürene sığınırım, fakirleşen toprak olmaktan. Zenginliğin infak muhafazasında, gönlümün sevgi hanesini kullanın. Gönlümü bana bırakın.
Biriktirdiğim cümlelerimi hecelemek gerekiyor, anlaşılan olmak için. Gitmelerimi geri getirmeyen zamanın gölgesindeyim. Hala ordayım, olmak istediğim zamanda. Canımla tutunduğum yalvarışlarımda, kusursuz âminler biriktirmiş acizliktir varlığım…
”Gel ” demeyin bu yüzden. Bulan, mekân sorgusuyla göçer kendinden…

Ayrı- calık tanımadan, -belki biraz memleket farkıyla- aynı toprağa misafir olacak ellerimdir bu cümlelerin tanığı.
Aklımdan geçenlerin, gördüğüm hayatların, sanık sayıldığım yüreklerin açık manasıdır.
Siyah kalemle, beyaz kağıdı tercih eden ben-cil ruhumu bulan varsa, lütfen yerini bildirsin.
Bu gece yine ihtiyacım var ona. Zekatını bağışlayacağım, Araf' ta... Yanacağım ve yakılana şahid olacağım bu gece. Cehennem gibi yanacak aklımdan geçenler, gördüğüm hayatlar yakılacak hece hece... Sanığı olduğum yürekler, cennet gülleri içinde...
Renklerimi soldurup Araf' ta saklanan Ey ruhum! Gülümse Sevgili' ye... Sobe!
           Sobe!
           Sobe!
                                   13.11.2006 / Konya



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hoşgeldin Çocuk…
Özlemek Nasıl Biter Meleğim?
Hey Yar Limin
Üç Vakit…üç Hece…üç Taş…
Gereği Düşünüldü!
Usta (Büyükbabam'a... )
A_damın Ş_ivan K_rallığı
Susuşlar'dan Duyulanlar
Sarı Papatyam
Son_bahar


fatmagül Akman kimdir?

—Hiç mi? Değil aslında. —Ben mi? Aramaktayım kaybolduğunda. —Hal mi? Sormaktan utanırım. —Gel mi? Bulan mekân sorgusunda. —Renk mi? Araf ta saklandı.

Etkilendiği Yazarlar:
Murat başaran,Sadık yalsızuçanlar,Senai demirci,Ayşenur menekşe.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © fatmagül Akman, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.