Gecenin kopkoyu örtüsü yine üstüme çöktü.Bacaklarımda derman kalmadı yine.Gözlerim görmez oldu .Hissettiğim,hissedebildiğim tek şey yalnızlığın can yakan keskinliği...Seni ararken kendimi de kaybettiğim bir günün ardından gelen yine o karanlık ve ben yine yalnızım.geceler artık bana dost değil,ben artık geceleri sevmiyorum...Beni gecelere düşman eden sen yatağında benden habersiz belki de benden umarsızsın...Ve sen hayatımı karanlıklara hapseden sen, sevgini bana çok gören sen hayatın hep ışıklar altında mı geçecek sanıyorsun?Hiç mi yanmayacak yüreğin,hiç mi uykuların kaçmayacak,hiç mi geceler boyu yorganınla sevişmeyeceksin?Hiç mi canın acımayacak,hiç mi ağlamayacaksın kana kana ve umutsuzca...Hiç mi hülyalara dalmayacaksın..yanacaksın,sen de yanacaksın.hiç ummadığın kadar yanacaksın,o hülyalar hayatının cehennemi olacak.Gecenin ardından sevdiğinin elini göreceksin.yüreğinde şehveti,teninde hasreti hissedeceksin.uzanacaksın korkusuzca o ellere..ve karanlık gitgide büyüyecek.ellerin üzerine gölgeler düşecek.heyecanlanacaksın...Çatlarcasına koşacaksın ellerin peşinden.sen yaklaştıkça onlar kaçacak.sen yavaşladıkça onlar sana yaklaşacak ve bu işkence hiç bitmeyecek .Ne sen tenindeki hasreti,ruhundaki ateşi dindireceksin ve ne de o eller karanlıklarda bir daha görünmemecesine kaybolacak.Hissedeceğin yalnızca gecenin kasveti ve umutsuz tükenişin olacak ...Ve sen o zaman beni anlayacaksın..Ve sen o zaman beni seveceksin...