..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Erotik > Orhan Namık




29 Mayıs 2006
Izdırap Rüzgarı - I  
Orhan Namık
Masaya varınca Mahmut Nil'i sırtından ittirerek masasına dayadı. Nil belli belirsiz bir sesle inledi. Sonra da tek hamlede hoyratça Nil'in eteğini aşağı sıyırdı. Nil, kariyeri için bir fedakarlığa daha katlanmalıydı.


:EBFG:
Mahmut telefonu sakince kapattı. Ama içi hiç sakin değildi. Masasında sinirli sinirli kalemini tıkırdattı. Geniş, gösterişli odasındaki büyük çalışma masasında öylesine oturuyor ve yapayalnız hissediyordu kendini.

Avatarlar holding'den büyük bir tahsilat yapması gerekiyordu. Ancak Avatarlar holding parayı ödemiyordu ve ödemeyeceklerdi. Eğer bu tahsilatı yapamazlarsa, Mahmut'un genel müdürü olduğu Eskiöver A.Ş. muhtemelen batacaktı. 2 aydır çalışanlara ve tedarikçilere para ödenemiyordu. Yönetim kurulunda homurdanmalar başlamıştı; bu işi kaybederse mesleki kariyeri tehlikeye girerdi.

Demin telefonda konuştuğu eski bir ağabeyiydi. Bu ağabeyi kendisine mesleki kariyerinin ilk aşamalarında çok yardımcı olmuştu. Tahsilat konusunda ona danışmıştı. O da "Bu işi çözse çözse Karıcı Salih çözer" demişti. Mafya tecrübesi fazla olmayan Mahmut'u bir korku almıştı. Ama bir yandan da "Karıcı da ne demek ki? Amma enteresan lakaplar var" diye düşünmüştü.

Karıcı Salih'e telefon etmesi lazımdı. Ama önce sakinleşmeliydi. İnsan kaynaklarından sorumlu müdür yardımcısı Nil hanıma telefon açıp odasına çağırdı.

Nil hanım, siyah uzun saçlı, beyaz tenli, uzun yüzlü bir hatundu. Hırslı bir insandı, kariyeri için birçok fedakarlıklara katlanmıştı. O gün simsiyah bir elbise giymişti, göğüs dekoltesi derindi. Mini eteğinin altındaki uzun bacakları siyah, oldukça desenli ve iddialı bir külotlu çorapla oldukça seksi görünüyordu. Uzun saçlarını beyaz bir taç yardımıyla arkaya atmıştı.
Nil hanım odaya girdikten sonra Mahmut hemen yerinden kalktı ve kapıyı kilitledi. Nil hanım ellerinde dosyalarla gelmişti. Onun için sürpriz olmuştu bu. Genel müdürü uzun süredir kendisiyle ilgilenmiyordu.

Mahmut iri bir adamdı, Nil'in arkasına dolandı, bir eliyle kalçalarını bir eliyle de göğüslerini avuçladı ve masasına doğru yürüttü. Nil şaşkınlıkla dosyaları bir süre daha tutmaya devam etti, sonra dosyalar yere düştü.

Masaya varınca Mahmut Nil'i sırtından ittirerek masasına dayadı. Nil belli belirsiz bir sesle inledi. Sonra da tek hamlede hoyratça Nil'in eteğini aşağı sıyırdı. Nil, kariyeri için bir fedakarlığa daha katlanmalıydı.

Devam edecek...

.Eleştiriler & Yorumlar

:: :))
Gönderen: ayşegül engin / İstanbul/Türkiye
12 Haziran 2006
ben yine de devamını "merakla bekliyorum" efendim:)

:: ıstıraplı cümleler
Gönderen: orkun atila / İstanbul/Türkiye
6 Haziran 2006
Orhan Namık Bey, Sitede dolaşırken eserinizin başlığındaki hata ilkin gözüme ilişti. Vaktim yoktu zira, çok çalışmam gerekiyordu, çok... Sadece bu konuda zaten sizin de bildiğinizi düşündüğüm fakat bir anlık dalgınlıkla gözden kaçırdığınıza kanaat getirdiğim uyarıyı yapıp, ufka doğru yürüyecektim. Fakat yazınızı tıklayınca ve altta Ayşegül Engin hanımefendinin "merakla beklediğini" belirttiği yorumunu görünce kendimi tutamadım bir solukta okudum. Zira pek çoğu gibi bana da kendileri bu sitede kılavuz olmuştur. Bir solukta okudum derken hikayenizdeki erotizm değildi soluk soluğa kalmam, zinhar yanlış anlaşılmasın. Bu yorumumu sakın kişisel almayınız, kırılmayınız ve lütfen bana kızmayınız; fakat size şunu söylememe de müsaade ediniz: "Yok daha neler..." Özenmemişsiniz; yazdığınızı tekrar okumamışsınız... Burası edebiyat sitesi olduğunu iddia etse de başta ben olmak üzere bir çoğumuz kendimizi "yazar" olmaktan öte, nasıl söylesem, "yazarımsı/yazarımtrak" görüyoruz. Bu minvalde sizi eleştirirken bunu noktayı da dikkate almakla beraber eseriniz dayanılır gibi değildi, affınıza sığınarak... Sizi bilmem, fakat ortaokul yıllarında elimize geçen muzur neşriyat dergilerinin son sayfalarında gelen fantezilerle örülü okuyucu mektupların tatsızlığında bir çıktı idi bu okuduğum ve o dergilerde yazılar sadece araçtı; bu sitede olması gerektiği gibi bir amaç değil. Boşboğazlığı bırakıp tekniğe dönelim: 1) insan sinirli iken nasıl kendini yalnız hisseder, bu yalnız olma hali biraz sonraki tecavüze yeltenmenin alt yapısını oluşturmak amacıyla sıkıştırılmış sanırım 2) "mesleki kariyer" ne menem bir şeydir, meslek dışı kariyer ile herhalde "annelik" kastediliyor bir yerlerde 3) Nil Hanım içeri girdiğinde az önce sinirli, kendini yalnız hisseden(!), korkmuş Mahmut birden bire başka bir ruh haline bürünüyor ve elinde dosyalar ile gelen müdür yardımcısına bir hayvan gibi saldırıyor. Ah bu acelecilik Orhan Bey; yazınız kadar tecavüz girişimini de aceleye getirmişsiniz. Nil Hanım, bu yeltenmeyi sürpriz olarak algılıyor; buradan da şunu anlıyoruz ki Mahmut'un niyetini önceden kestirmiş olsaydı boşu boşuna dosyalar ile gelmezdi. Ne bileyim yanında makyaj çantasını getirirdi belki de, odadan çıktığında saçı başı dağılmamış, ruju bozulmamış olsun diye 4) “iddialı külotlu çorap” ; özür dilerim ama erotizm estetik olmalıdır. Külotlu çorap!!! Pek bayağı duruyor… 5) “uzun saçlarını beyaz bir taç yardımıyla arkaya atmıştı” (yorumsuz) 6) Asıl beni dehşete düşüren ise “Nil, kariyeri için bir fedakarlığa daha katlanmalıydı” cümlesidir. Bu nasıl bir aşağılamadır, kariyeri için erkek egemen toplumumuzda Mahmut gibi sapkın ve alçak karaktere sahip amirlerine karşı direnen, işini hakkıyla yapan, kadınlarımızı aşağılamanın daniskasıdır bu yaptığınız. Bu nasıl bir kariyerdir ki, yolu müdürün mıncıklamalarından geçiyor... Bu talihsiz yazınızı umarım her daim hatırlar ve bundan sonra yazacağınız yazılarınızda bu hataya düşmezsiniz. Esen kalın efendim… Saygılarımla, torkunc

:: en azından..
Gönderen: ayşegül engin / İstanbul/Türkiye
2 Haziran 2006
"merakla devamını bekliyorum" deme keyfini yaşadım..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kötü Karakterler de Olmasa...


Orhan Namık kimdir?

Yerli Dizilerdeki Kötü Adam Karakterlerini Seven Adam

Etkilendiği Yazarlar:
Bukowski, Çehov


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Orhan Namık, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.