..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yazar yazı yazmayı başka insanlara göre daha zor yapan insandır. -Thomas Mann
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > nurşen sınav




19 Mart 2006
Irak'tan Mektup Var  
nurşen sınav
Üç yıldır, Irak'ta her gün, elli masum insan öldürülüyor. Haberiniz var mı?


:BCGH:

Bir gece kıyamet koptu .
Öyle bir kıyametti ki; memleketimde ne sağlam bir ağaç, ne de sağlam bir insan bırakmadı. Kocaman tanklarla, uçaklarla, helikopterlerle, binlerce askerleriyle geldiler bir gece yarısı. Daha ne olduğunu bile anlayamadan başımıza göçtü evimiz. Annem,babam oracıkta can verdi,küçük kız kardeşim de. Daha üç yaşındaydı. Gelen askerler ablama gözlerimin önünde defalarca tecavüz etti ve onu da öldürdüler.
Bir ben kalmıştım ailemizden geriye. Korkudan dilim tutuldu o an. Harabeye dönen evin içinde bir kuytuya saklandım beni göremediler. "Keşke ölseydim ben de onlarla "Dedim yıllarca. Ama yaşıyorum.

Cesetlerle koyun koyuna yatmak nasıl bir duygu bilir misiniz? Kokar ve üzerinize bulaşır kanları. Irak'ta cesetler hep paramparçadır. Korkmazsınız cesetlerden çünkü o kadar çok görürsünüz ki buralarda...
En çok neyi özledin derseniz; en çok ailemi özlüyorum. Ama onları bana geri getiremezsiniz.Bir de filmlerde gördüğüm yemyeşil doğayı ve masmavi gökyüzünü özledim. Bir de gülen çocuk seslerini ve kuş cıvıltılarını..
Savaşın içinde doğduk biz Iraklı çocuklar.
Yaşamak istiyorsak susmak ve onlara görünmemek gerektiğini ta çocuklukta öğreniriz.Öldürülmek için Iraklı çocuk olmak yeterlidir çünkü...

Körfez Savaşı'ndan sonra yıllarca aç kaldık.
Hastalarımız ve bebeklerimiz ilaçsızlıktan, gıdasızlıktan ve kıtlıktan öldüler. Geride onlarca sakat insan kaldı. Ülkemin dikili ağacı kalmamıştı. Yeniden fidanlar diktik, yeni evler yaptık; kalan harabeden yeni bir yurt yarattık.
Takvimler 19 Mart 2003 gününü gösterirken yine geldiler. Bize barış ve demokrasi getirdiklerini söylüyorlar.
Biz inanmadık ama, bütün dünyayı bununla kandırıyorlar.
Yine bombalar yağmaya başladı üzerimize. Ardı arkası kesilmeyen binlerce bomba, yüzlerce can aldı.. Çoluk çocuk demeden, hala öldürüyorlar bizi. İnsanlar uranyum içeren bombalarla öldürülüyor ve bir naylon poşet gibi eriyip büzüşüyor cesetleri.
Bize barış ve demokrasi getirdiklerini söylüyorlar.
Hangi demokrasi bu kadar adaletsiz olabilir?
Ya da hangi barış, bir ülkeye böyle tanklarla silahlarla getirilir?
Bugün üçüncü yıl dönümü ülkemin işgalinin. Körfez Savaşı'ndan bu yana binlerce insan öldü ya da sakat kaldı. Atılan nükleer bombalardan artık topraklarımızda ot bile bitmiyor. Irak halkı ve Irak toprakları bütün doğası ile birlikte yok edilmeye çalışılıyor.
Çok yakınınızda masum binlerce bebek, binlerce kadın ve binlerce erkek öldürüldü.
Üç yıldır Irak'ta her gün elli masum insan öldürülüyor.
haberiniz var mı?


Not: Bu yazı bir Iraklının Arapça mektubundan Türkçeye çevrilmiştir.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: haberimiz var...
Gönderen: mehmet asim erdoğmuş / İstanbul/Türkiye
20 Nisan 2006
ne yazıkki haberim olmaması için sağır olmayı isterdim...lakin ırak ta ki emperyalist güçlerin, dindaşalarımıza ve soydaşlarımıza uyguladığı soykırım gözlerimizin önünde...o kadar o kadar pasifleştik ki; ne ellerimizi duaya ne de yüzümüzü semaya kaldırabiliyoruz....




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ne Garip Şey Şu Ölüm Denilen Şey…

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kimse Ne Olduğunu Bilmeden Ölecek [Şiir]
Bir Kadın Bir Öykü [Öykü]


nurşen sınav kimdir?

Kaç kişi tanıyorsunuz? Hayatınızda kaç yüz gördünüz? Kaç kararlı bakış, duruş? Kaç ılımlı gülümseyiş, Kaç farklı sarış dünyayı, Yüz kişi mi, bin mi, on bin mi? Gerçekten büyük bir dünya. Şimdi o dünyayı yıkın. Tüm sevdiğiniz kalpler beton parçalarının altında.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © nurşen sınav, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.