..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan melek olsaydı dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Ahmet Bülent




19 Mart 2006
Senin Adın Ayrılık Olsun  
Ahmet Bülent
Senin adın ayrılık olsun.Bir karalama kağıdına yazılmış kelimeler gibi belli belirsiz olsun gidişin, alkollü bir sabaha uyanır gibi olsun geçmişim. Vazgeçemediğim şeyler listesi yaptım kendime adınla doldu.Bir takvim yaprağı daha ekliyorum yokluğuna, bugün günlerden sensizlik yarının adı yok


:BICI:

Senin adın ayrılık olsun.Bir karalama kağıdına yazılmış kelimeler gibi belli belirsiz olsun gidişin, alkollü bir sabaha uyanır gibi olsun geçmişim. Vazgeçemediğim şeyler listesi yaptım kendime adınla doldu.Bir takvim yaprağı daha ekliyorum yokluğuna, bugün günlerden sensizlik yarının adı yok. Sabahlar seninle gelirmiş ,yatağımda uykum gökyüzümde aydınlıkmışsın meğer.Ufuk çizgisindesin sana doğru koşuyorum yakınlaştıkça uzuyor yollar, dünya yuvarlak değilmiş meğer dolaşıyorum etrafını ,vardığımda aynı yere kayboluyorsun. Kelimelerin esiri yapıyorum kendimi beni acıtan kelimelerin , yokluğuna bir ağıt oluyor sözcükler ağlıyorum. Başka türlü bir cümle yazmak için küsüyorum onlarla, ben unutmak ihtimalini düşledikçe , vazgeçememek emir cümlesi oluyor kulaklarımda.Elimden tutup sana getiriyorum kendimi bir tek ruhum isyankar hala kıyısında dolaşıyor fırtına akşamlarının.

Senin adın ayrılık olsun buluşmak umuduyla ayrıl.

Senin adın özlem olsun. Taşlık bir yoldan aşağıya doğru koşan bir çocuk bedeninin umarsızlığı sarsın saçlarını, tek pencereli bir odaya kapatılmış bir sandelyenin ayağına değen günışığı olsun gözlerin , kaçtıkça kovalıyor ellerin beni ve okul yıllarıma dönüyorum haylaz bir çocuk gibi özlüyorum yürümeden koştuğum sokakları.Bir özlem sınavında buluyorum kendimi , sesinden kopya çekiyorum saçların yakalıyor beni.İlk aşkın açtığı meteor çukurunda arıyorum seni ,geri dönemiyorum yürüdüğüm yollardan. Ellerim özlem olup terliyor , göğsümde sisli bir Ankara havası , sesim uzak yıldızların yörüngesinde dolaşıyor. Dağıtmışım kendimi belki unutur tanışıklığını senle diye.Ter damlalarım düşüyor yere ve buluşup sisli havasıyla Ankaranın sana yağıyor uzak yıldızlarda dolaşan sesimin şimşeğiyle.

Senin adın özlem olsun kavuşmak umuduyla özle

Senin adın deniz olsun. Bir kıyıyla tuzlu bir maviliğin ayrılığı olsun gelgit akşamları , ben tuzlu mavilik sen kimsesiz kıyı ; hışımla çarpıyorum kıyılarına sürüklemek için seni benliğime ,kıyına her çarptığımda daha çok senin oluyorum oysa ben. Bir kayık buluyorum , tek kollu bir sandalcının yelkenine rüzgar oluyorum, bir girdaba kapılıyoruz, tek kollu sandalcı kurtarıyor beni ,karşılığında umutlarımı veriyorum.Bir tek u harfini alıyor geriye kalan mutsuzluk olsun diyor.Ellerini tutan ellerimi veriyorum tek kollu sandalcıya , bir tek sana dokunduğum kısımlarını alıyor , geriye ellerinin kokusunu veriyor.Tek kollu sandalcı ve ben yine açılıyoruz ,bir fırtınada boğulup kıyılarına vurmak istiyorum.Ama yoksun...

Senin adın deniz olsun durulmak umuduyla taş

Senin adın kavuşmak olsun. Bir tren garında uyuyan kimsesiz bir çocuğun sıcaklığı olsun gelişin, başka durak olmasın. Tüm acılarımı yükledim bir sonraki trene , ben de arkasından gitsem mi diyorum. Kar yağıyor üzerime , bacasız sevinçler yaşayıp dumanında boğuluyorum bu aşkın. Hep erteliyorum yolculuğumu, bir sonraki trende gitti şimdi. Niye erteliyorum bilmiyorum , bu tren geçer mi benim şehrimden diye soruyorum kendime, ses yok . Öylece bakıyorum tren garındaki büyük saate, zaman sanki daha yavaş geçiyor, akreple yelkovan buluşmadı henüz. Sayıyorum , sayıklıyorum , kalıyorum,gidiyorum.

Senin adın kavuşmak olsun sevmek umuduyla kal.

                           



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ne Söylesem Kar Yağıyor Ellerine

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Düşmeye Öyle Yakınım ki [Şiir]


Ahmet Bülent kimdir?

Aynı iklimde yaşıyorsak ve soluyorsak aynı havayı ,birgün biryerde aynı yağmurla ıslanacağız mutlaka. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Cemal Süreyya ,Oruç Aruoba


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Ahmet Bülent, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.