İnsandaki gerçek güzelliği ancak yaşlandıkça görebilirsiniz. -Anouk Aimee |
|
||||||||||
|
yağmur hala sakinlememişti bunun için tanrıya dua ettim, tek bunun için. sonra haline üzülüp beni ne kadar sevdiğini düşünüp , kokabildiğim içinde dua ettim. bayramda sevinebileceğim tek şey olan beleş İETT otobüsüne bindim. taksime gidecektim ama eminönü daha önce geldi, oradan yürürüm diye düşündüm, ( tekrar galatadan denize tükürme ihtimalim de vardı ) ama bira lazımdı nasıl olacaktı ? aptal kızlar evet ! hepsi birbirinden aptal hatta erkeklerden daha aptal... galata kulesine varıncaya dek anam skildi buna rağmen köprüden denize tükürmeyi unutmadığım için yorgunluğumu buna saydım. -beni mi görmeye geldin , -hayır , ben ibne değilim... -ne alakası var ? çeneni kapa patronum geliyor -bu mu ensesi kalın? -şşşş, mehmet bey bu arkadşım , ev arkadaşım -merhaba, -merhaba, güzel bir yeriniz var, bu adam işinize yarıyor mu bari (sedonun dürtmesine aldırmadan) -tabi tabi çook... ( adam ciddiydi ) gülümsedim, gayrı ihtiyarı değildi. -giriş ücreti alıyormuşsunuz galiba , sedo bahsetmişti... artık benden almazsınız tabi bi orospuyla gelirim damsız da almıyosunuz di mi ? -evet ama tanıdıklardan faydalanıp ücretsiz giriş istemen falan ? böyle şeyler benim tarzım değil , ukalasın bi de çok. -kokuyor muyum peki ? anlamadı bundan fırsat bilip ; "ayrıca bu iş hanının babanızdan size kaldığını söylemişsiniz sedo'ya , babanız tanıdık değil miydi ? bir saat sonra - burda salak gibi oturacak mıyız daha ? meydanda son sigarasını söndürdü sedo. - ben bira içmeyi planlıyorum - bana da söyle o zaman - para mı mcık - nası içicen o zaman - salak bi karı bulup ona ısmarlatıcam - iyi ben eve gidiyorum, hiç çekemem senin birini aşşağılamalarını. - işe git işe ... - bak senin yüzünden kovuldum zaten , ağzını yüzünü skeym , canımı sıkma benim. güldüm , günün ilk gülüşüydü... - bi saniye bakar mısınız ? mavi miydi gözleri neydi ...? güzeldi... kimin uumrundaydı. - evet ! ?, sinirli biraz - bak sana sarkacak falan değilim , sadece ; bu şehre geleli beri sanki bu şehir daha bir boş , daha bir kara deliğimsi oldu , farkında mısın bu gün bayram ve sokaklar bile bomboş benim yüzümden, nerede yaşasam o yere yalnızlığımı ve çamurumu götürüyorum, burası büyük, kaldırır demiştim ama daha birinci yılımda bana gitmemi söylüyor sanki ve benim artık beni sahiplenecek bir yerim yok, bu durumda olan bir adamın da içmekten başka bir çaresi.... bana bir bira ısmarlarmısın ? ( belki beni biryere götürür ve bir değilde üç bira söylerdi ) parasını ver ya da ben alırım şurdan. - yaa sktir git yaaa, ( mına kodumun kaltağa ) - afedersiniz , pardon , düşünceli çook, - buyrun , - ya bak yanlış anlama direk konuya giricem, gülümsedi , bende ... - bak kusura bakma ama erkek arkadaşım var.. - hayır hayır işte yanlış anladın , - çok salağım yaa, - bozma kendini söyle , - ( çamura battığımı hissediyordum) ,en iyisi uzan yol yine, artık utanacağım birşeyim kalmadı, başka bir kente ( şehirler kent olur her başarısızlıkta ) kaçtığında umut dolusundur , umudun en yavşak uyuşturucu olduğunu bilmene rağmen, bok çukuruna daha da saplanacağını bilmene rağmen bunu hissedersin, ve bir kent senden nefret edermi , tecavüze uğramış bir kız gibi kendini kalabalığa asarmı sen ona sığındığında ? yaa durumumu az çok anladın mı, içki içmem lazım bana bira ısmarlar mısın ? yada parasını ver ben şurdan alayım ... - ben de geleyim senle nerde içicen, - farketmez , tuborg olsa fena olmaz ama farketmez, - yaralı izci sensin , sen götür, mutluluk , iyilik güzellik hariç onunla herşeyden bahsettik, şaşırmış kötülüğüme uyumsuzluğuma aptallaşmıştı, ona göre herhalde buzağının altındaki danaydım, ya da suda ki çamur...amn neyse - otobüste ne olmuştu - bu gün olan mı ? - evet az önce anlatacaktın , yarım kaldı - ayaktaydım bir durağa yaklaşırken kimsenin inmeyeceğini bildiğim halde , stop düğmesine bastım, kaptan salak salak durdu bekledi , gülümsedim ayakta tek ben vardım baktı bibok diyemedi, bir durak sonra arkamdaki kaltak indi , yaşlı bir adamın yanına orturdum. solumda kızlı oğlanlı bir aile vardı , kız güzel değildi, adam ben oturunca karısı ve kızına beni işaret edip elini sol kulağına götürerek küpeme gülmelerini sağladı kendi de güldü, ben kafamı bir saniye içinde onlara çevirmiştim zaten ve böyle birşey de bekliyordum , sığır sürüsünden ... - neden güldün - sana - bana güldüğünü biliyorum, o yüzden kime güldün diye sormadım, neden güldün diye sordum, gülmekten kalan vakitlerinde türkçe öğrenmeye çalış , bence... - küpene güldüm, - yani küpe takmam senin hoşuna mı gitti , seni mutlumu etti bunu mu söylüyorsun ? bu durumda bana bir borcun var , istanbulda gülmek hele hele İETT otobüslerinde çok zor. yoksa bir ibne falan mı olduğumu mu düşündün ? bu durumda da sana şunu söyliyim bir saat falan önce bir hatunu üç defa becerdim ama hala kızını ve karını becerecek kadar süper performanslı bir erkeğim, oğlunu ve seni de becerirdim ama ibne değilim, inanmıyorsan bir durak osnra inelim , köprünün altında ispatlayayım ... suratlarını tahmin edebiliyor musun ? -ewet , ( ve bunları söylediğime emindi, söylemiştim zaten ) bir bira derken altı bira olmuştu , hatunda para boktu, adını sormamıştım, bunun doğalım olduğunu da biliyordu yani sırf karizma olsun diye değildi, karizma sallayacak olsam bana bira söyle diye kimseye yalvarmazdım... içebileceğim kadar içmiştim, fazlası niye ? kusmak falan ? niye orospu çocuklarını zengin edeyim ki benden hoşlanmış olan birinin parasıyla, - bana müsade artık , saol , biralar ve katlandığın için. - nereye gidiyorsun ? bende geleyim, - niye geleceksin ? sarardı biraz - gidecek bir yoksa ... - yoo var , saol herşey için, ( kendi iyiliğin için )
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © enes zahir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |