..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat doğaya eklenmiş insandır. -Bacon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > Burçin Özdeş




6 Kasım 2005
Üç Nokta  
Çağrışımlar

Burçin Özdeş


Birbirinden ayrı iki nokta arasında sayısız nokta bulunur; bu bir matematik kuralıdır. Eğer birbirine komşu iki nokta çizerseniz, bu ikisi arasında hiçbir şey yok demektir...


:BHGI:
Ahmet kot pantolonunu ayağına geçirip, iki katlı, taş binanın girişindeki avluya açılan odasının kapısını açıp dışarıya çıkmaya hazırlanırken, lacivert, uzun kollarını katlayarak kıvırdığı gömleğini, yakıcı esmerlikteki tenine örtmeye yeltendi. Taş evin, iki kanatlı, adam boyundan boylu, eninden enli, ahşap ve de pirinç tokmaklı kapısına uzanırken eli, bizim tam da bu noktada Ahmet'in genç yaşının eril çekiciliğinden sıyrılıp, esmer teninin kavurucu kuruluğundan vazgeçip, kısa, kıvırcık saçlarının karalığını, gecenin karanlığıyla eşleştirmekten uzak durup ve hattâ gözlerindeki hafif şehlâlığın nedenlerini aramak yerine, bu halinin ona kattığı sevimlilikten dem vurmayarak 'yazgı' ve yazgının durumlarını incelememiz gerekiyor...
Birbirinden ayrı iki nokta arasında sayısız nokta bulunur; bu bir matematik kuralıdır. Eğer birbirine komşu iki nokta çizerseniz, bu ikisi arasında hiçbir şey yok demektir fakat bunların hemen yanına bir diğer noktayı konduruverir ve bu son noktanın yanındaki noktayla komşu olduğunu söyleyecek olursanız da matematik bilimi çöker. İki birbirinden ayrı nokta arasında sadece bir noktanın bulunabilmesi gibi kelime oyunlarına müsaade etmez hayat, kanunlarının çürütülmesi için oysa. Misal Babethé, Paris'te yaşayan daha doğrusu oturma izni alabilmek için çabalayan, Senegalli bir genç kadındır. Tıpkı Ahmet'inkilere benzer, kısa ve kıvırcık saçlarının bu benzerlikten haberi yoktur oysa. Oysa bakışlarındaki telaş ve burukluk da tıpkı bu genç adamınkilere benzer ve teninin pek de siyah olmayan koyu, esmer kıvranık rengi Ahmet'in teniyle yüzbeyüz gelse ne de güzel kaynaşıverir benzerine.
Babethé ile Ahmet arasındaki sayısız nokta ilgilendirmez hayatı; hayat bu noktaları önemsemez, matematiğin aksine. Eğer "Ahmet A noktasıdır ve Babethé de B", demişse hayat artık geriye ayrıntılar kalmış demektir ve bu deyişteki söylenebilme süresinin üzerine tüm insanlık tarihini koymanız gerekir durumu kavrayabilmeniz için. Ahmet'i A, Babethé'i B noktası ilan etmek elifi elifine dört saniye sürecektir ama Ahmet'in A, Babethé'in ise B noktası olmasına verilen ilahi karar, bilmem kaç milyon yıl, artı dört saniyede verilmiş bir karardır. Bu noktalar arasında duracak üçüncü komşu nokta şüphesiz 'aşk' olarak pâyelendirilecektir. Ancak matematiğin aksine hayatın koyduğu bu üçüncü nokta öyle bir noktadır ki, kesinlikten yoksun, belirsiz bir imdir o. Bazı durumlarda bu nokta, komşu kıldığı, ilişkilendirdiği diğer iki noktayı birbirinden öyle uzak kılar ki, aralarında sonsuz sayıda nokta vardır fakat bunlar birbirlerine komşu üç noktadır ve bazen de öyle yakın kılar, tıpatıp kılar, bir ve tek kılar ki, burada 'bir tek noktadan' başka bir şey yoktur dedirtir bu size. İşte bu hayatın matematiğidir.
Hayatın kuralsız matematiğinin bütününe 'yazgı' denir.

Ağaçtan iniş...
Australopithecus afarensis...
Antik Roma uygarlığı, Pön Savaşları ve Kartaca...
Sanayi Devrimi, köle ticareti...
Dünyanın en fakir ülkesi Burundi...
Erwin Rommel ve Montgomery, Hans Joachim Marseille, Hitler'in Afrika düşleri...
Etnik temizlik, küresel kirlilik...
Darfur, su savaşları...
Female genital mutilation, labia minora, labia majora...
Warris Dirie, "Desert Flower"
İnsanlıktan istifa dilekçesi...
Modern dünyanın tiyatro sahnesi...
Apartheid, Güney Afrika Cumhuriyeti, Nelson Mandela...
Gelecek yüzyılların potansiyel insan kökenli petrol kaynağı...
Freddie Mercury...
Aids, Murteza Elgin, Sandra Ford, Nostradamus'un 3. maymunu,
Yahudilere vaad edilen Uganda...
"Lords Resistence Army"...
Tutsiler'in, Fransa ve Belçika'nın iştahını azdıran kemikleri,
İgnace Murwanashyaka...
"Hotel Rwanda" ve Terry George...
Stephaine Zweig, "Nowhere in Africa"...
İdi Amin Dada Oumee, Nkurumah, Jomo Kenyatta, Mobutu Sese Seko, Julius Nyerere, Robert Mugabe vesaire; tarihin çöplüğüne gidesi sıfatsız isimler...
Büyük Parmakkapı Sokak, Küçük Parmakkapı Sokak geçişi: Afrika Han, Mabeynci Ragıp Paşa, kıta üçlemesi, Yeşim Dorman ve Yiğit Okur, dahası Pera Petié, Hayal Kahvesi...
Menekşe...
Kesmeşeker, 'Dipten ve Derinden'
Güney Afrika'da bir yerli
Dokunamaz beyaz kadına
Yasalar engel olur buna
Irk ayrımı resmi politika
Apartheid, Güney Afrika'da

Güney Afrika'da bir yerli
Kızgındır Pretoria sokaklarında
Vasco de Gama'dan bu yana
Köledir kendi toprağında
Apartheid, Güney Afrika'da

Irk ayrımına karşı direniş suçundan
Ömür boyu hapse mahkum, mahkum oldu
Mandela, Mandela
Mandela, Mandela
Jules Verne "Afrika Ormanlarında" ya da Jack London, evrimle beraber andığım "Âdem’den Önce"
Özgürlük rüyası, "Afrika Günlükleri", 1965 Che
Oysa bir de Cemal Süreyya var;
"Afrika dediğin bir garip kıta
el bilir alem bilir
ki şekli bozulmasın diye Akdeniz’in
hala eskisi gibi çizilir
haritalarda"...
Yahut yine Üvercinka;
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu
kesmemeye
Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
bütün kara parçalarında
Afrika dahil

Burada senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
Aklıma kadeh tutuşların geliyor
Çiçek pasajında akşamüstleri
Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
Bütün kara parçalarında
Afrika hariç değil

Sevim Burak var, "Afrika Dansı"; "Sonra geri dönüp Erenköy köprüsüne doğru gittik derin bir ayna gibi... Gözleri kör eden bir ayna olurdu bu ayna gerçekten olsaydı... Sonra biz geri dönüp Erenköy köprüsüne doğru gittik..." Hâlâ uçuşuyor rüzgârda perdelerdeki kâğıtlar...
Bir de şüphesiz, en büyük vatan haini(!);
Kardeşlerim,
Bakmayın sarı saçlı olduğuma;
Ben Asyalıyım.
Bakmayın mavi gözlü olduğuma;
Ben Afrikalıyım.
Ağaçlar kendi dibine gölge vermez benim orda
Sizin ordakiler gibi tıpkı.
Benim orda arslanın ağzındadır ekmek,
Ejderler yatar başında çeşmelerin
Ve ölünür benim orda ellisine basılmadan
Sizin ordaki gibi tıpkı.
Bakmayın sarı saçlı olduğuma;
Ben Asyalıyım.
Bakmayın mavi gözlü olduğuma;
Ben Afrikalıyım.
Okuyup yazma bilmez yüzde sekseni benimkilerin,
Şiirler gezer ağızdan ağıza türküleşerek;
Şiirler bayraklaşabilir benim orda
Sizin ordaki gibi.
Kardeşlerim,
Sıska öküzün yanına koşulup şiirlerimiz
Toprağı sürebilmeli,
Pirinç tarlalarında bataklığa girebilmeli
Dizlerine kadar.
Bütün soruları sorabilmeli…
Bütün ışıkları derebilmeli…
Yol başlarında durabilmeli…
Kilometre taşları gibi şiirlerimiz,
Yaklaşan düşmanı herkesten önce görebilmeli,
Cengelde tamtamlara vurabilmeli
Ve yeryüzünde tek esir yurt, tek esir insan
Gökyüzünde atomlu tek bulut kalmayıncaya kadar
Malı mülkü aklı fikri canı neyi varsa verebilmeli
Büyük hürriyete şiirlerimiz.
...

Burçin Özdeş
Üç Nokta



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Üç Nokta
Üç Nokta II

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sonbaharda Sevişmek [Şiir]
Afilli Tornacı Çırağı [Şiir]
Düşler Üzerine I - VI [Şiir]
Eskici [Şiir]
İş Olsun [Şiir]
Sorgulama [Şiir]


Burçin Özdeş kimdir?

Hasbelkader yazıyordum, kendimi yazmadan duramaz buldum. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Orhan Veli Kanık, Sait Faik A.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Burçin Özdeş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.