Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
GİDİŞ-DÖNÜŞ BİLETİ İstanbul’a Pörsümüş yüzünde anlamsız duygular dolaşıyordu. Yol yorgunluğunun gerisinde, yüzünde beliren silik bir ağıt duygularını ele veriyordu. Gururuyla yüzleşmenin yanında, gerginleşen yüzü dostunun gözlerinde ısrarla bir şeyler arıyordu. Zeminin tahta döşemeleri, hışırtıyla çalan teyp, yanan sigaralar gri tablonun silikliği gibi zamanı dolduruyordu. Gündelik şeyler anlatıyordu dostu. Bekliyordu adam. Bir askerin beceriksizliğiyle ilerleyen dostunu bekliyordu. Kopacak fırtınanın savrukluğunu bekliyordu. Kent insanının içine düştüğü bunalımlarla koştuğu sokakları bekliyordu. Gri tonu ilk bozan adam oldu: “Haydarpaşa garına varmama az kalmıştı. Kondüktör uyuyanları uyandırıyordu. Dışarıda hava, yağmurun ardından beliren İstanbul’a figüranlık ediyordu. Koşuşturan insanlarıyla İstanbul, güne başlayan insanın içtiği ilk çay tadındaydı. Bavullar yavaş yavaş inmeye başlamıştı. İşte o zaman her şeyi siyah gerçekliğiyle tekrar görmeye başladım. Tekrar baktım İstanbul’a. Neye geldiğini bilmeyen bir adama hoşnutsuzluğu vardı İstanbul’un. Garipsemedim. İçimdeki burkulma gün yüzüne vurdu sadece. Gözümden iki damla yaş düştü”. *** Sarsılarak ilerliyordu Meram Ekspresi ... biraz öfkeli, biraz kırgın.... Sunduklarımızla var oluruz diye düşünüyordu adam. Kendinden bir şey sunmayan insanın sahip olduğu şeylerinde farkına varmadığını anlıyordu. İlk çay tadındaki İstanbul geride kalmış, iyice grileşmişti... Belirsiz hayatların kol gezdiği sokaklar dedi... yutkundu... İstanbul dedi... yüzünü camdan çevirdi: -“tek başına eve çıktı” diyen dostunun kızarmış gözleri alev alev yakıyordu yüzünü. *** Gece ilerliyordu. Tren bütün hıncıyla ilerliyordu. Dışarıdan gelen gürültü orkestraya dönüşüp adama eşlik ediyordu. Adam yüzünü tekrar cama çevirdi. Uzun uzun baktı... kısa metrajlı İstanbul... her daim rutubetli odalarına bir yosma bulan İstanbul, dedi.... -“senden değil , sunduklarımdan utanıyorum”... mart/2001/konya
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mehmet ali güney, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |