Deney, herkesin hatalarına verdiği addır. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Elli yıldır sömürülüyoruz. Dün adları-sanları, toprakları insanları dahi olmayan Kovancılar’ın, Karakoçan’ın kapısında şimdi işçi olarak çalışıyoruz. Dün beğenmediklerimizin kapısında üç beş kuruş için, hususen binlerce PALU gencini, genel olarak ise, gelinleri, bebekleri geleceği muhtaç etmişiz. Yazılarımız eleştiriliyor, hamasi olmakla, duygusal olmakla, hayali olmakla, alaycı olmakla. Behey ahmak, tarihinle övüneceğine tarih yazssana! İşte sana PALU GENÇLİĞİ. Evleniyor. İddia oynuyor, top oynuyor, kumar oynuyor, çay borcunu babasına ödetiyor, kitap okumasa da, Gözcü, Şok, Bulvar okuyor. Bize diyorlar ki, "Sen mi kurtaracaksın PALU’yu?" He ya Ben! BEN'leri biz yapabilirsek, BEN kurtaracağım. Sen de Bir BEN'sin. O da bir BEN. Hepimiz bir BEN'iz. Benliğimizi bulduğumuzda, muhtaç olduğumuz KUDRET'in farkına vardığımızda, dinin, diyanetin, varlık sebebini anladığımızda, insana, YARATILMIŞ olmak sebebiyle hoş ve olmadı tahammül ile bakabildiğimizde, GELECEĞİ Bugünden BİZİM YAPABİLİRİZ. Bırak binlerce rezaletinden birisi, bilmem BATI'da olsa yer yerinden oynarmış... Bırak Namus yoksunları, Ankara’yı mesken tutsun. Bırak Filistin’de, Irak’da canlar vurulsun can pazarında Bırak , Felluce’ler, Şatila’lar, Ache’ler, Kunduz’lar, Urimçi’ler, Grozni’ler katledilsin. Bırak Moro'dan, Palu’nun köhne sokaklarına kadar heryerde bir İNSANIN İNSANI yemesine tanık olalım. Bırak, WasHingTon – Tel Aviv yıkasın yüzümüzün nurunu da, toprağa dökülsün aklımızın melekeleri. Bırak, Egemenlerin DÖLLERİ, Halkın DÖLLERİNİ sömürsün. Halkın çocukları sömürülmek için değil mi zaten? Halk dediğin, sürü değil mi zaten!? Zerdüşt nasıl buyurduysa, Yahudi torunu Marks da öyle buyurdu. Sürüden ayrılma vakti geldiğinde, hayatımızın da dönüm noktasıdır. Bırak; "MURAT’IN AKIŞINA KENDİNİ GÜLÜM. Vursun seni o taştan bu taşa. Çatlamaz SABRIN KARATAŞI UNUTMA." Bırak, KARACİMŞİT BEY ferman beklesin. Bırak, Mehmetçiğime çuval geçirenlere göz yumanlar, koltuklarına yapışsın kalsın. Bırak, ihanet edenler değişsin gelişsin. BU ÜLKE’ye umut olsun. Bırak Umudun tarlasını, Brüksel’in göbeğine kursunlar. Bırak, Bırakılması gereken ne varsa. Bırak hüznüm çiçek toplasın, ölen karısına. Doğmamış Kızına. Ah Gülkız. Ah Yüreğimin Yangını. Ah Umut’um. Oğlum... Bırak, Ayşelerin, Gülkızların namusu, meze olsun, ona buna şuna. Bırak bize namus da lazım değil artık bıraak. Bırak Murat’ın çocukları adına tuzu kurular ahkam kessin uzaklardan. Onur da lazım değil bize, gurur da. Bırak Mardin’de, Madrid’de, Maden’de satılsın körpe bedenler Bırak, Bırakmaktan korktukların, bıraktığında sana dönecektir. Nice öyle diyor.. Bırak Şah Meran’ı yaralı kalsın, Murat’ı mevta. Gazi'sine şikayet eden halkın, evliyasından, kızına koca araması haram değilmiş. Bırak haramlar, o bahçenin gülü kalsın. Bırak Araf'ta yanmak da yok, serinlemek de. Bırak hurileri mübarek postniş sevdalılarına kalsın. "Yaşasın zalimler için cehennem ". Bırak Yaşasın. Bırak cümlelerini ezsinler. Ziverköy’de bir adam, “Faili Malum”a gitsin. Bırak, muhatap almaktan korksun birileri bizi. Bırak, kültürünün küfründen korksun şunlar. Bırak, ölüm her an gelecekse, Korkunun faydası ne ? Bırak, Bırak artık tepemin taşı atacak, bırak. Bırak çocuk bırak. Bu işleri bırak. Adamdan sayılma derdinde olanın da, derdi, dert sayanın da, Murat’ın seyrini değiştirmek isteyenin de... Bırak dünden bugüne akan Murat’ın zalimliği sahte olsa da, insanlık ırmağında kal sen. Kal ki yanasın. Kal ki, acıdan özgürlüğü doğurasın. Kal ki, beni anlayasın. Uzak ara paslaşmalarında sevmişim. Sev ki, bilesin. Sevmek için tanımak gerekir. Tanı ki Sevesin. Bırak Sevmeler de Onların olsun. ÖLDÜRMEK KADAR GÜZELİ VAR MI? Vaktini öldürdüğün zamanlara bak. Acısız ve gamsız. Bırak bir müminin duasında ölsün zaman. Bırak ışığın hızına hayret eden şapşalı, sen benim bakışımın yük ağırlığına tak zihniyetini. Çek kamyoncu, tekerlekli gitmezi. Çek gideceksen gitmezi. Çek, çekmen gerekeni. Yol darmış, uzunmuş, uykusuzmuş süreni, azabı fecrindeymiş bekleyeni. Çalsın bir Müslüm, vur damardan damardan. Aklının estetiğine çaba harcayan, bazılarının fikrinde, bırak fikirsiz kalalım... Bırak artık YETEER!!!!!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © GÖKHAN ERGENEKON, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |