Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Televizyon kanallarını zaplarken –bu halk arasında daha çok kullanılıyor fakat gerçeği bildiğiniz gibi “değiştirirken” olacaktır- hiçbir kanalda doğru dürüst program olmadığını fark ettim. Bilirsiniz; “Kadının Sesi”, efendim “Serap Ezgü ile Biz Bize” gibi programların da o vakitte olması ve bu programların toplum psikolojisini bozduğu gayet açıktır. Bir kanalda bulduğum programda adam Hırvatistan’daydı. Hırvatistan’ın her yerini dolaşarak ülkeyi bize tanıtıyordu. Anlatıyordu; yollarda sadece trenlerin kullanıldığını, otobüs ve minibüsün olmadığını, sokaklarda genellikle kadınların görüldüğünü, kravatların Hırvatlara ait olduğunu vs. özellikleri anlatıyordu. Bu adamı daha önce de izlemiştim, çok iyi sunumlar yapar. İsim vermeyeyim, belki siz anlamışsınızdır. Hırvatistan’da okuyanların Türkoloji bölümünü seçtiğini gösteriyordu bize. Türkoloji; yani Türkçe ve Türk edebiyatı’nı okuma bölümünü tercih edenleri gösteriyordu televizyonda. Belki gören olmuştur aranızda ama inanın Hırvatlar bizim kadar iyi konuşuyor. Hırvatlar bizden daha iyi konuşuyor desem abartmamış da olurum herhalde ki bizler Türkçeyi, bu nadir güzellikteki dili nasıl kullanıyoruz! Sunucu Hırvatlara normal bizim konuştuğumuz gibi konuştu. Onlar için tek engel sunucunun hızlı konuşmasıydı. Her soruya güzel cevap verdiler. Dediğim gibi Hırvatlar bu bölümü okuyor. Dilimizin nadir güzellikteki dillerden biri olduğunu da onlardan öğrendim sanki. Bakın, elin yabancıları bile dilimizi biliyorken biz -herkes hata yapabilir tabii, ilgililer için diyorum- niye inatla dilimizi düşürmeye çalışıyoruz? Hasta hâlimle seyrettiğim, baş ağrısına rağmen seyrettiğim bu programı bir yandan seyretmeye çalışıyordum, bir yandan da hâlâ kanallarda araştırma yapmak için kanalı değiştirmek istiyordum. Ama izledim, bari sonuna kadar izleyeyim diye kıyamadım kanalı değiştirmeye. Türkoloji bölümü öğretmeni tabii ki bir Türk’tü ve sahiden tebrik etmek gerek. Program bitmişti ve hemen kanal değiştirip nerde hangi kanal nasıldır amacıyla yola koyulmuştum. Star TV’de bir yarışma programını seyrettiğimde, final bölümünde bir kadın ile bir adam yarışıyordu. En sevdiğim yerlerden birisidir ki yarışma programlarında dilbilgisi ile ilgili sorular da sorarlar ve bu yarışmanın finalinde de buna rastlamıştım. Adama dilbilgisi ile ilgili soru sorulduğunda adam gayet iyi bildi. Bayana “Dilbilgisinde eylem, F harfi?” diye sorulduğunda önce pas diyerek adeta benim o baş ağrısında sinirim de tutmuştu. Herkesin bildiği gibi cevap “fiil”di ve bunu 1 tur sonra söyledi. Hiç kimse bana heyecandandır demesin; ben de bilirim yarışmadaki heyecanı ama bu konu unutulacaksa kişi ismini de unutsun! Eminimdir ki, benim gibi Türkçeye çok önem verenler de tepkili olmuştur bu duruma. Sonuçta biz -biz diyorum- belki de yıllar geçtikçe Türkçeye yeteri kadar önem vermiyoruz, kelime dağarcığımız azalıyor. Merak ediyorum da bu durumu Türkoloji bölümünü okuyan bu yabancılar mı kurtaracak? Sinili bir şekilde televizyonu kapattım ve hâlâ yazılıma çalışamadım, istemediğim hâlde uyudum. Ertesi gün bu konu hakkında sınavda bir soru çıkmıştı. Bu fikirlerimi yazarak yazılımın iyi geçtiğini belirtirim. Ve ayrıca bu durum beni hırslandırdı mı bilmem ama her ne kadar televizyonu bir yandan aptal kutusu diye eleştirirken bir yandan da bize böyle durumları gösterip belki de bu durumu düzeltmemizi sağlayacağı için televizyona minnettarım da… Ama insanların vazgeçilmez tek eğlencesi televizyondur, bunu da unutmamak gerekir. Bu durumun biran önce düzelmesi dileğiyle…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Emir Düzel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |