Şiir, seçmek ve gizlemek sanatıdır. -Chateaubriand |
|
||||||||||
|
bir ara durdum... aslında birkaç ayda bir hep olur... genel ve gündelik yaşamın bütün ıvır zıvırları arasında yaşamakta iken birdenbire donup kalırsın... bütün benliğin bir tek şeye kilitlenir... bir an'a bir insan'a bir geçmiş dakikanın içinde bulursun kendini... bir kaç dakikada bir yılı yeniden ama yalnız başına yaşarsın... o yoktur... tıpkı bir film senaryosunu düşleyen yönetmenin kafasında olduğu gibi film vardır ama kimse yoktur... sonra birşeylere şaşırır içiyorsan bir nefes çekip sigarandan " - vay be ! " dersin... bir saniye ayrılmak istemediğin insanla yaşamının bir döneminde hep olan insanla hiçbir biçimde görüşmediğinin farkına varırsın... dokunur... yaşamış olduğun onca şey ile o yokken ondan sonra ve o ana kadar teker teker geçer aklından... " - ne değişti ki ? " dersin... artık daha mı mutlusun / yeni biri daha mı güzel eskisinden / daha mı çok para kazanıyorsun / TV programları senin için ayrı mı çekiliyor / yediğin yemekler mi değişti / yüzüne nur mu geldi / artık daha çok mu orgazm oluyorsun / kendinde beğenmediğin huyların mı değişti... peşisıra ardı ardına gelen sorulara karşı başın dik değildir... aslında o an yanında kimse yoktur ama sen yine de gözünü kaçırırsın baktığın noktadan... utanır sıkılırsın kendinden... dokunur... oysa zaten sıkılmışsındır o zaman da yaşamdan ve içindeki figüranlardan... aslında bugünden bir farkı da yoktur... her yenilgiden çıkarken " - bu sefer / bundan sonra / bir daha asla... " demişindir... yeminler edip içini acıtıp kendine acı verecek tüm uğraşlardan nerdeyse zevk alacak hale gelip içip tamamı ile darmadağın olana dek parçalamışsındır kendini... anlamsız ve küt diye uyandıran rüyaların karabasanların esiri olmuş hiçbir düzeni olmayan saatlerde uyuyup uyanmışsındır geceye defalarca... her yeni güne kalktığında yüzünü yıkadıktan sonra giymek zorunda olduğun " güçlü insan " zırhı ağır geliyordur artık... herşey seni yoruyor herkes sanki sana inat sırf sen sıkıl sırf sen berbat bir yaşam yaşa diye uğraşıyor gibi geliyordur... gün bitse zırhı çıkarayım hemen yatağa girip o hiç uyanmak istemediğin rüyalara dalayım diye çabalarsın... korkuların artık yoldaş olmuştur ve hep onlarla konuşursun kimseler yokken yanında... dokunur... artık yeni bir sayfa açmaya karar verip dik durursun kendine aynada bakarken... herşey daha iyi olacaktır ya da sen öyle ümit edersin... yeni bir iş yeni bir insan yeni bir dünya... kahraman gelip seni kurtaracaktır tüm düşmanlardan... değildir ama her biraz daha ince düşünür gibi görüneni "o" sanırsın... olmaz... denemek istersin olmaz... dokunmak sımsıkı sarılmak " işte o işte o " diye sevinçle haykırmak istersin tüm dünyaya bir de geçmişine duyurmak... olmaz... mutluluk orada biryerlerdedir ve birindedir... sokaklar dükkanlar vapurlar otobüsler lokantalar " o " heryerdedir... herkese teker teker bakmak doğal eşini bulup mutluluk rüzgarına kapılmak istersin bir an evvel... olmaz... artık anlarsın ki yalnızlığın salt bir yalnızlık değil " mutluluk kovalayan bir " durum " olmuştur... kendini hep yeni birileri ile kandırırsın... çok dokunur...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ese ese, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |