Mavi derinlikler yalnızlık demekti…
Yer Juan de Nova adasının açıkları…
Gece 11.00 suları…
Aysız bir gece…
Derinlik 24 Metre
Geçmişimden kaçmak için daldığım denizler…
Benim düşündüğümden daha da karaymış derinler...
38 Metre
ve 38 yaşımın yalnızlığı
42 Metre..
Derinlik sarhoşluğunun mateminde arınıyordu günahlarım…
44 Metre…
Karanlık…
Tünel ve tünelin ışıltılı caddeleri…
Derin bir uyku halindeyim…
Denizin kutsal yorgunluğuyla sürükleniyorum…
Hiç tanımadığım karanlıklar ve karanlıkta gezinen düşlerim…
Düşlerimiz?
46 Metre
Birden karşımda belirdi tüm masumiyetiyle…yaklaştı , ne güzeldi…
”Dünyayı sırtında taşıyan Atlasın biricik kızı “Calypso”yum…Aşkı ve yarını sorgularım”dedi..
Maskesi bile yoktu …
Maskelerimi çıkardım ben de…
Dipsiz ve yalansız bakıyordu…
Kızıla çalıyordu saçları…
Aşık olmalıydım böyle söylüyordu bakışları…
Konuşma sırası bana gelmişti.
Merhaba adım Fernandes Federico…Su altına sürgün olarak gönderilmiş kanadı kırık deniz atıyım ya da bir Nautilus ya da deniz atına binmiş kendini şövalye zanneden kırık bir Anaforayım…
Kim bilebilir ki?
Anlamamıştı …
Balıklar telaşlı yüzüyorlardı..
Daha fazla yaklaştı, gözlerimizi ayırmıyorduk birbirinden…
“Yüreği yosun kokar denizlerin unutma
Yosun kokusu aşk demek aklında olsun
Sen dal ben daldığın yerde olurum bunu hatırla” dedi.
Göğe doğru yükselirken,elini tutmak için ona doğru uzanıyordum, uzandıkça yükseliyordum…
44 metre
Azot atımının ilk dakikalarıydı daha ..
Azot muydu aşk mıydı… Bunu şimdi kim bilebilir di ki?
42 metre
Ve ben ilk sende tattım sarılışın mavi, birlikteliğin bu denli teklifsiz olduğunu…
aynı gece anladım yüreğime yönelmiş sabırsız sevgiliye gülümserken, koynunda ne güzel kokarmış deniz...
38 metre …
Atlantalı'ların kuzey adalarına çıkması ve Korsan Lemuria’nýn büyük Tufan da yok olması arasında kalan düşsel çağlara dayanır kadınımın hüzünlü ve soylu geçmişi...
32 Metre
Kendimi keşfetmek için daldığım bu sularda gördüm ki ,
AŞK ; tuzlu öpüşmelerde gizliymiş.
Bundan sonra ki yaşantımda nasıl deniz suyu sürmezdim sevdiğimin dudaklarına
ya da nasıl beklemezdim tuzlu göz yaşlarımın öpüşmelere karışmasını?
26 metre
kızıl saçlı kadın uçsuz maviliklere sahip çıktı,
Maviliklere bilindik üç ses eklendi,
Ağlara takılan Balık , Kızıl saçların esintisi ve rotasını kaybetmiş düşler..düşlerim
17 metre
Kendi düşüme bile sahip çıkmayı becerememiştim.
Ne acı di mi?
12 Metre
Okyanusun ortasında bıraktığın düşlerimizi ; şimdi hangi kağıt gemilerin küpeştelerinde
bir varmış ile bir yokmuş arasında yolculuklara çıkartabilirdim...
9 metre
Adını yazıyorum istiridye kabuklarına Aşk diye
Mavi derinliklerde seni arıyorum düş diye..
Kanım yeşil , göz yaşlarım tuzsuz akıyor bu derinlikte
Öğrendim ki:
Sevdiğim kadının adı: j-826 mayın tarama gemisi
Ogygia adası onun memleketi
İçimde tuzlu çığlık haykırışları…
Ve Calypso…
Calypso girmiş düşlerime...
Firarını verdim maviye çalan düşlerin , bu gece…
meğerse ne güzel başlarmış hayat denizlerde...
Seni Seviyorum
Sevgiyle dal Calypso
:: Le Grand Bleu |
Gönderen: doğa kırmızıoğlu / , Türkiye
|
2 Haziran 2011 |
|
| aklıma luc besson'un ''Le Grand Bleu'' filmi geldi okyanusun kayıp,siyah lombozlarından bakarken. evet aşk; varsa çok derinlerde olmalı nefes almayı bilmeyen. tebrikler. |
:: Sıradışı |
Gönderen: Aysel AKSÜMER / , Türkiye
|
12 Şubat 2011 |
|
| Önce soluk kesen sonra soluk soluğa okutan, soluklandıktan sonra da "vay be!"dedirten inanılmaz derecede güzel bir öyküydü. Tebrik ederim. Çok beğenerek okudum. Saygı ve selamlarımla.. |
:: Sıradışı |
Gönderen: Aysel AKSÜMER / , Türkiye
|
12 Şubat 2011 |
|
| Önce soluk kesen sonra soluk soluğa okutan, soluklandıktan sonra da "vay be!"dedirten inanılmaz derecede güzel bir öyküydü. Tebrik ederim. Çok beğenerek okudum. Saygı ve selamlarımla.. |
:: rica etsem |
Gönderen: gülhan çiftçi / , Türkiye
|
29 Mart 2010 |
|
| ya arkadaşlar çok gereksiz olucak ama ben ekleyemiorum bu sayfaya beğendğim yazarları falan rica etsem yardımcı olurmusunuz nasıl yapıcağm konusunda... |
:: rica etsem |
Gönderen: gülhan çiftçi / , Türkiye
|
29 Mart 2010 |
|
| ya arkadaşlar çok gereksiz olucak ama ben ekleyemiorum bu sayfaya beğendğim yazarları falan rica etsem yardımcı olurmusunuz nasıl yapıcağm konusunda... |
:: az kalmış... |
Gönderen: İ.ALAİTTİN BİLGEN / İstanbul/Türkiye
|
6 Mart 2006 |
|
| Şiirsel öykünüz,şiire ramak kalmış bir yerde
duruyor.Az kalmış... |
:: ...ta okyonusun derinliklerinden... |
Gönderen: ayşe izci / Sakarya/Türkiye
|
12 Kasım 2005 |
|
| Ne güzel ifade etmişsiniz kendinizi...bende kendimi yazıyla ifade ediyorum ama inanın sizin yazınızı okuyunca alacak çok daha yolumun olduğunu gördüm..ne hoş yazdıklarınızı bizimle paylaşmanız... |
:: tükürüğünde boğulmak kalipsonun |
Gönderen: kuzey darıcı / İstanbul/Türkiye
|
2 Kasım 2005 |
|
| ah tanrım bu sanki ilk geceye ihanet etmek gibi,
gün ağırıyor ve ben hala top 10 listelerine saldırarak geçiriyorum ömrümü..
günde 4 saatimi buna ayırıyorum,
biliyorum harikalar diyarında asla harikalar liste başı değildir,
ben de bu yolla popularitenin zirvesini taşlayarak yani ,
belki senin yerini alırım sevgili kalipso,,,
ah ne yazık tanrım ,
hep düz heceleri görecek kadar açık gözlerin,
tüm uğraşıma rağmen boğuluyorum kalipsonun tükürüğünde,
anladın mı ?
|
:: Görerek yaşamak |
Gönderen: Murat M. UĞURLU / İstanbul/Türkiye
|
23 Haziran 2005 |
|
| Aklı duruyor insanın bazen.Sanki birilerine ait değil de kutsal bir kaynaktan yayılıyor gibi.
Bundan güzeli düşünülemez, yazılamaz derken birden vurgun yemişe dönüyor, büyüleniyorsunuz.
Yaşadıkları bu denli mi çağrışımlara, sözcüklerin büyüsüne sürükler insanı.
Deniz bu denli mi tılsımlıdır???? |
:: Çağıran Mavi Düşler |
Gönderen: Derin Aydın / ankara/
|
21 Şubat 2005 |
|
| 44 metrede karanlığa yol almak mı... Yoksa çağıran mavi düşler, gizemli derinliklerde mi saklı...bir daha asla yaşanmayacak bir aşkı teğet geçmek, rotasını değiştirmektir düşlerinin.Kendi düşüne sahip çıkamamak acıdır, bilirim...Yani sen gibi, yani ben gibi... |
:: squirrel nut zippers-blue angel.. |
Gönderen: yeşim kırlı / İzmir/Türkiye
|
10 Şubat 2005 |
|
| susuyorsam diyecek bir şey bulamadığımdan...
suskunluğum delinirse şayet, yırtan alkış sesimdir...
bu defa "daha bir sevdiğini söylediğin" şehirden kucak dolusu sevgilerle..
|
:: bravo!!! |
Gönderen: laz zeus / İstanbul/Türkiye
|
8 Şubat 2005 |
|
| çukurovanın gurur duyacağı yeni bir sanat insanı daha filizleniyor bu kurak bozkırda....
selam olsun sana ey yüreği güçlü imparator,
selam sana kudretli beden.
selam sana... |
:: Dalmak kendine, vurgun bilinmez kaç metre. |
Gönderen: koray / Ankara/Türkiye
|
8 Şubat 2005 |
|
| Alargada bırakırım, yüreğimi. Limanlara sığmaz diye. Ve daldığımda kırk metreye. Ne bilirim zamanı. Ne bilirim varacağımı nereye. ---------Yüreğini vurgunlardan koru. Ellerine sağlık. Koray KARAMANLI |
:: Captain Federico |
Gönderen: Aslıhan / İstanbul
|
7 Şubat 2005 |
|
| İtalyan göçmeni bu adam kaç badire atlatııktan sonra düştü be derinliklere,bu düşlere..Shatzi'den sonra -46 metrede aldığı soluğu...
Bakalım şimdi hangi karanlıklarda geziniyor,göreceğiz?
|
:: meğerse ne güzel kokarmış koynunda Deniz... |
Gönderen: sevinç arda / İsviçre
|
7 Şubat 2005 |
|
| bir düşten uyanmak,derinliklerde Caylpso ile..Sen aşk yapıcısısın sanırım...evet evet...Başka kim söz edebilir ki tuzlu gözyaşlarının öpüşmelere karışmasını beklemekten.. |
:: .... |
Gönderen: Kaan Ozer / Ankara/Türkiye
|
3 Şubat 2005 |
|
| AŞK ; tuzlu öpüşmelerde gizliymiş doğru. Dalımdaydın Dalıyordun Düşümdeydin Üşüyordun Sersefil aşklar, bitmişliğine varır usta. 42, 44, 46, … nereye kadar.? Telaşlı yüzerken tünelden bir ses .. “teslim ol !” Kime? Nereye? Ama neden ? Ah Federiko… Caylpso’yu verirler mi sana? Yer : Tuzlu çığlıkların ve aynı tadı damağına dokunduran tuzlu öpüşmelerin gizlendiği Ogygia adasının kuzey açıkları. Kime : Caylpso Kimden : Fernandes Federico Konu : Maskesiz, dipsiz ve yalansız bakışların O’nsuz coğrafyasında atılan naraların ardındaki sır… Ama neden ? : Eşkıya aşkın kalbinde mantık yoktur.. Gönül ile arasında bir BOYUN var.. mesafe uzak.. Kalemine sağlık usta. |
:: .... |
Gönderen: zehra yaycı / İstanbul/Türkiye
|
3 Şubat 2005 |
|
| Ankara'da yasakları delmek için meraklı kişiler istanbul'dan daha fazla sanırım |
:: yüreğin gibi derin olmuş |
Gönderen: huseyin cakmak / /
|
3 Şubat 2005 |
|
| okyanuslara açılmış bir pencere gibi uçsuz bucaksız yazmışsın. içine dalıyorsun ,çıkamıyorsun. yeni yazılarını bekliyorum. |
:: nemli bakar gözleri Mehmet'in |
Gönderen: levent kibarer / ankara/
|
3 Şubat 2005 |
|
| nedendir şimdi şimdi anlıyorum neden nemli baktığının gözlerinin...Uzun zamandır beni etkiliyen tek yazı...dalmayı ne çok özlemişim meger...kalemine sağlık Usta |
:: sevgili mehmet |
Gönderen: kaan guler / Ankara/
|
3 Şubat 2005 |
|
| Sualtı ve aşk ancak bu kadar güzel tarif edilebilirdi...Dalışa yasak o kadar çok bölge var ki ve yaşanacak bir o kadar da aşk... |
:: Derinliklere ve derinlere(!) |
Gönderen: Burcu Yıldızer / Ankara/Türkiye
|
1 Şubat 2005 |
|
| Ne tuhaf...Sen derinliklere doğru yol alıyorsun bense kendi derinliğime yolculuk edecek birilerini...Hoş bu aramak değil ya!!! Derinlikler...Dipsiz kuyularım..,
Derinlikler, küçücük bir taş parçasının cüssesinden utanmadığı yegane yer...
Derinlikler, aşkın kayıp kıtası
Bu hayat geçip gitmeden daha da bitiremez beni yüzlerce binlerce metre...
Dilerim seni de...ışık ve sevgiyle |
:: Alkışlıyorum Kuzen. |
Gönderen: Gokcehan / Ankara/Türkiye
|
29 Ocak 2005 |
|
| "Kanım yeşil, göz yaşlarım tuzsuz akıyor bu derinlikte"
ve bu derinlik sarhoşluğu, senin satırlarında yakalandığım...
Okudukça kaç iklim değiştirdim bir bilsen, kaç kez sustum.
Bir Ekim devrimi gibi ve öyle derinden, dokundu yelkenlerime. İfadem anlamsız.
Sen gibi yazmışsın Kuzen, yüreğin gibi. Tebrikler.
Dostça dal okyanuslara.
Gökçehan Daçe |
:: vurgun yemiş yüreğin |
Gönderen: berk demir / /
|
28 Ocak 2005 |
|
| deniz seviyesinde bile vurgun yemiş senin yüreğin...aşkla yoğrulmuş,aşkla yorulmuş..inanılmaz etkileyici ve sürükleyici...yazılarınızı bekliyorum.. |
:: 32 Metrede vurulmak. |
Gönderen: S.Aylin Antmen / İstanbul/Türkiye
|
27 Ocak 2005 |
|
| Yüreği yosun kokar denizlerin unutma
Yosun kokusu aşk demek aklında olsun
...32 Metre
Kendimi keşfetmek için daldığım bu sularda gördüm ki , AŞK ; tuzlu öpüşmelerde gizliymiş.
Bundan sonra ki yaşantımda nasıl deniz suyu sürmezdim sevdiğimin dudaklarına
ya da nasıl beklemezdim tuzlu göz yaşlarımın öpüşmelere karışmasını?
Derinlere daldıkça anlamsızlıklara bile anlam katar içimiz,
anlamlı anlamsızlıklardır işte aşk dediğimiz. Güzel bir öykü. |
:: Aşk tuzlu öpüşmelerde gizliymiş... |
Gönderen: Barış Çıtak (golgota) / /
|
27 Ocak 2005 |
|
| Gerçektende birkaç özel şey değil midir hayatımızın tamamına izini bırakan. Hayatın her özel anında o unutulmayan tadı ya da kokuyu aramaz mı insan.Hayatın neresinde olursak olalım gözümüzü kapattığımızda ortaya çıkmaz mı onlar. Çok güzel vurgulanmış bence. "Bundan sonra ki yaşantımda nasıl deniz suyu sürmezdim sevdiğimin dudaklarına
ya da nasıl beklemezdim tuzlu göz yaşlarımın öpüşmelere karışmasını?" Tutkularımız, hayallerimiz ve onları unutturan gerçekler. Ama gerçeklerin kalbine saplanmış olmasaydı onlar, yaşanır mıydı bunca acı gerçekle? Çok kişinin duygularına hitap etmişsin Mehmet. Derinlere dalmayı seven birinden de böyle derin bir yorum beklenirdi. Yenilerini de bekliyoruz. Sevgiler... |
:: Derinlik Sarhoşluğu |
Gönderen: Özgecan / Muğla/Türkiye
|
26 Ocak 2005 |
|
| Abis satır aralarınla, küçük mutluluklar, özlenmiş heyecanlar kattın balık, yosun ve iyot kokusundan, her gece ayrı bir âlemde kurduğum efkâr sofralarıma. Yüreğinle kal... |
:: Derinlikler |
Gönderen: zehra yaycı / İstanbul/Türkiye
|
26 Ocak 2005 |
|
| 42 metre
''Ve ben ilk sende tattım sarılışın mavi, birlikteliğin bu denli teklifsiz olduğunu…
aynı gece anladım yüreğime yönelmiş sabırsız sevgiliye gülümserken, koynunda ne güzel kokarmış deniz... ''
42 metre evet bence en güzel derinlik buydu şiirdeki:)ama sanırım yazar için daha güzel derinlikler yaşanmış bu şiirde.Ben hiç denizin derinliklerine dalmadım.Yalnız gayet özendirici bir anlatım olduğu kesin.Tek tek, yazılan derinliğe ulaşmak istiyorsunuz sizde.Deniz,kızıl saç,bakışlar,yalnızlık ve kokular.Aşık olmak için gerekli bütün ortam kurulmuş:)Arayıştan aşka geçiş hissettim ben.Aslında zaten bir arayışın sonu değilmi yaşanan aşklarda.Bu arada galiba ben aşka fazla taktım..İşin özünde bence aşkın dışında da yazarın anlatmak istediği başka birşeyler olduğu kesin.Onu artık kendisi belki bize bir dahaki şiirinde anlatır:)Ve son olarak bence bu şiiri biraz kısa kesmiş.Ben biraz daha uzun bir anlatımdan da keyif alabilirdim.Yani konu aslında ortada birden sonuca ulaşmış.Sanki derinlikte yaşanan birçok duygu daha eklenebilirdi.Teşekkürler mehmet arkadaşımıza.Yüreğine sağlık. |
|