Öyle bir rüya olsun ki..İçinde durgun, dingin, masmavi, kısacası hayatımda görebileceğim en güzel deniz olsun..İçinde balıklar..İçinde yosunlar..İçinde yaşayacağım en büyük aşk olsun..
Zor bir 4 aydı geçen..Azar azar alıştım yanlızlığa..Gördüm ki herşeyi yaşamaya alışıyor insan, alışamam diye birşey yok.Herşey yavaş yavaş olup bitiyor, çok üzüyor insanı, yıpratıyor, bazen çıldırtacak gibi oluyor ama ne yaparsan yap vakit gelip geçiyor..Şimdi geçsin bitsin ve o gün gelsin diye dualar ettiğim o gün biliyorum ki kısa zaman sonra gelecek ve bitecek..Daha sonraki günler de öyle..Sonrakiler de..Zaman hep geçecek ve ardında bir sürü iz bırakacak..Ya insanı pişman edecek nasıl da boşa geçmiş dedirtecek ya da mutlulukla ve gururla hatırlanacak..ve şairin dediği gibi..’Ne olursa olsun hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak..’ Şimdi bunları son derece kararlı bir şekilde yazmak ve inanmak, ardından bundan sonraki vakitleri boş geçirmeyeceğini bilmenin vermiş olduğu iç huzuru hissederek yatağında uyumak olası bir durum..Ama sabah olup da yeni bir gün başladığı zaman biliyorum ki tüm bu düşünceler toz zerrecikleri gibi havada uçuşup yok olacak..Ve bir başka akşamda yine gecenin böyle geç saatlerinden birinde yazı olup kağıtlara dökülecek..Gerisi ise böyle devam edecek olan büyük bir çember olacak..
Rüyaya gelince..Şimdi uyuyacağım ve göreceğim rüya ne beni uyandığıma çok sevindirsin ne de çok üzsün..Hiçbirşeyi iyi ya da kötü birkaç saatliğine de olsa gerçekmiş gibi yaşamak şu an istediğim birşey değil.