Yaşamım boyunca, ondan birşey öğrenemeyeceğim kadar cahil bir adamla karşılaşmadım. -Galilei |
|
||||||||||
|
Hiç kimse yalanı sürekli sürdürecek kadar zeki değildir...Ve hiç kimse de bu yalanlara sonsuza kadar inanacak kadar saf değildir. Bakın Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğu şeklindeki ABD iddialarının yalan olduğu ortaya çıktı. Sonunda bunu savaşın mimarları Blair ve Bush’da kabül etti. Ayrıca bundan dolayı medeni dünyadan özür de dilediler fakat arkasından da “Saddamsız dünya daha güzel.”dediler. Buydu zaten onların gerçek niyeti. Saddam’ı istemiyorlardı. Alphose Karr der ki, herkesin üç kişiliği vardır; bunlar ortaya çıkardığı, sahip olduğu, sahip olduğunu sandığı kişiliklerdir. Ülkelerde böyledir. Söylenenlerle, yapılanlar bazen farklıdır. Ne diye savaş başladı? Şimdide özgürlük, demokrasi diye tutturmuşlar. Bunların demokrasi dedikleri, kendi dediklerini uygulayan bir demokrasidir. Afganistan’da Karzai’ye her istediklerini yaptırıyorlar. Aynı şekilde Irakda da bir yönetim kurup, istedikleri gibi bu ülkeyi yönetecekler. Bakın ABD de yine Bush kazandı, bu demek oluyor ki, silah ve petrol şirketlerinin başını çektiği, masum insanların ölümüne sebep olan savaşçı kapitalizm, içtiği kanlara doymayacak. dünyaya egemen olacak. Bana öyle geliyor ki, ilerde Bush’un tekrar ABD’de seçilmesinin etkisi ilerideki yıllarda dünyanın ve insanlığın başına büyük felaketler olarak geri dönecektir. Bugün, ABD destekli İsrail’in Filistinli Araplara uyguladığı zulüm, Hitler’in Yahudilere uyguladığı zulmü aşmıştır. Çanakkale’den, Nagazaki’den günümüze ne değişti? O gün, Japonya’ya atılan atom bombaları ile 300 bin kişi ölmüştü. Bugün Irak’da ölenlerin sayısının 100 bini geçtiği ifade ediliyor. İnsanlar neden hala ölüyor? Ölüm makinesi Felluce’de hala kan almaya da devam ediyor. Masum insanlar ölüyor. ABD birliklerinin geçen pazar yaşları 15-55 arasında olan erkeklerin şehri terk etmelerine engel olarak, binlerce insanı şehir içine hapsederek öldürdükleri ileri sürülüyor. Bunların hepsinin direnişçi olduğu söyleniyor. Direnişçi ise öldürülmesi mi gerekiyor? Ortada savaş bile yok. Nerede Cenevre Sözleşmesi? Nerede uygar, medeni dünya? Bir insan suçu ispat edilinceye kadar suçsuzdur. Felluce’deki Irak’lı bir gezeteci Associated Press’e ajansına Amerikalıların haraket eden her şeye ateş açtıklarını söylemiş. Bunun örneğini tüm dünya geçen hafta bir cami içinde yaşanan olayda gördü. Geçen hafta Felluce'de, yaralı bir esire ABD askerleri tarafından yargısız infaz yapıldığını gösteren görüntüler çıktı televizyonlarda. Bu da Amerikan ordusunu zor durumda bıraktı. Amerikan NBC televizyonunun kaydettiği görüntülerde, kentin güneyindeki bir camiiye düzenlenen saldırıda yaralanan bir Iraklı esir, ABD askerlerince kafasından vurularak öldürülüyordu. Özgürlük böyle mi gelir? Kayıtta, Amerikan deniz piyadeleri bir gün önce şiddetli çatışmanın yaşandığı camiiye giriyor. Kan gölünü andıran camide ceset torbaları ve 5 yaralının hala acı içinde yerde yattığı görülüyor. Bir ABD askeri yaralılardan birinin kafasına yakın mesafeden otomatik tüfekle birkaç el ateş ediyor. Ancak infazın gerçekleştiği sırada görüntü kararıyor. Görüntü yeniden geldiğinde ise bu kez askerlerin silahlarını yerde yatan bir başka yaralıya doğrulttukları görülüyor. Öldürülen insan değil de, hayvan olsa bile insanın tüyleri diken diken oluyor. Amerikalı yetkililer yabancı ajanslara ABD birliklerinin hava saldırılarını “wedding cake” “düğün keki” olarak anlatmışlar. İhşallah o kek bir gün başınızda patlamaz. Başka bir Amerikan denizci asker Associated Press ajansına “Hava da ki üstünlüğümüz, müthiş "Our air superiority is incredible," Şehirde yaşayan, canlı ne varsa görüyoruz, hava gücü bizim en iyi arkadaşımız diyor. "All we can do now is clear through the city and look for survivors. Air power is our best friend. Bu askerler galiba karşılarında düzenli ordu olduğunu, onların da hava gücü olduğunu sanıyorlar. Iraklılarda AK-47 ve roket atarlar olduğunu bilmiyorlarmı acaba da, hava üstünlüğümüz tartışılmaz diyorlar. Felluce’de binlerce insan öldü. Dünya Felluce’yi unutmayacak. Ağır bombardımanla içinde ikamet eden insanların üzerine yıkılan bina’da ne kadar sivil, ne kadar direnişçi öldüğünü bilmek zor olacak. Her erişkin erkek direnişçi değildir. Amerikalılar hastaneye bile saldırmışlar. Orada görevli doktor ve hemşirelerden ölenler olmuş. George Bush ve İngiltere başbakanı Tony Blair ise Felluce’deki durumu, ABD ve İngiltere’nin Iraklıların güvenliğini ve özgürlüğünü sağlamak için kararlı olduğunu gösterdiğini söylemişler. Kalsın böyle özgürlük, kalsın böyle güvenlik. Her taraf kan gölü oldu. Biz Türkiye’de ramazan ayının son günlerini, Kadir gecesini, ramazan bayramını yaşarken, orada binlerce müslüman nedensiz şekilde öldürülüyordu. Böyle özgürlük olmaz olsun.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ayhan Kanat, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |